Darendelilerin Adana ekonomisine önemli katkısı var. Çoğu sanayici olmak üzere çok sayıda Darendeli iş insanı tanıyorum. Ortağım Mehmet Uluğtürkan da Darendeli. Yıllar önce birlikte işe başlarken “Her Adanalıya bir Darendeli ortak işi daha hızlı büyütür” diye düşünmüştüm ancak henüz savımı destekleyecek bir gelişme yaşanmadı.
İşin şakası bir tarafa, Darendeliler sadece iş yaşamında değil, sosyal yaşamda da bulundukları yere ve ülkeye yararlı insanlar. Bu özelliklerini en güzel sergiledikleri alan da Darendeliler Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (DASEV)…
Vakfın kurucusu ve ilk başkanı merhum Nâzım Turgut Amca’yla sohbet etme imkânı bulmuştum. Yokluğu görmüş, sevecen, yardımsever, pozitif biri olarak özetleyebileceğim Nâzım Amca’nın kızı Kadriye Güzel de benim arkadaşım.
Birçok sivil toplum kuruluşunda benim gibi karşılıksız görev alan Kadriye Güzel, İngiltere’den görüntülü aradı. Çocuklarını görmek için oradaydı. Ama aklı buradaydı. Heyecanla DASEV’in yeni projesini anlattı. “İmece Dükkânı açtık, orayı görmeni çok istiyorum” dedi.
Elbette gittim. Kardeşi Nuray Turgut, ‘İmece Dükkânı’ndaydı. Sohbeti onunla yaptık.
Adana’nın Ziyapaşa mevkiindeki işyerini hayırsever arkadaşım Fatoş Şen, İmece Dükkanı’na bir süreliğine bedelsiz tahsis edilmiş. Hayırseverler kullanmadıkları elbiseden mutfak eşyasına, kitaptan takıya kadar malzemeleri ‘İmece Dükkânı’na getiriyor. İkinci el ürünler bir tutanakla teslim alınıyor. DASEV, bağış sahibi isterse sosyal medyadan teşekkür ediyor. Ürünler düzenleniyor, gerekiyorsa temizlemeden geçiriliyor ve mağazada sergileniyor. Mağazada çalışanların hepsi gönüllü… Aralarında DASEV’den geçmişte burs almış olanlar da var.
Abiye elbiselerden gelinliğe, ayakkabıdan kitaba, yemek takımından takıya kadar sergilenen ürünleri özellikle dar gelirliler çok cüzi bir bedelle satın alıyor. Bu bedeller toplanıp yeni ihtiyaç sahibi öğrenciler için burs oluyor.
Gelişmiş ülkelerde yılardır uygulanan bir sosyal girişimciliğin bizde de hayata geçirilmiş olması beni çok mutlu etti. Önemli olan, bunun sürdürülebilir olması.
O yüzden hepimize düşen görev var.
Eminim, sizin de kullanmadığınız eşyalarınız var. İmece Dükkânı’nda değerlensin, bir öğrenciye burs olsun istemez misiniz?
Seren’den ‘Çocuk Atölyesi’ girişimi
Seren Batıbay Özakıncı’yı Adana Sanayi Odası (ADASO), TBMM’de milletvekilliği danışmanlığı ve Adana Üniversite Sanayi Araştırma Merkezi’ndeki (ÜSAM) görevlerinden tanıyorum.
Aldığı her görevi başarıyla yerine getiren Seren’in girişimciliği sanırım anne olunca nüksetti.
Zira anne olmak, daha çok üretmek, daha yararlı olmak, yaşamı, doğayı ve insanı daha çok sevmektir. Geçenlerde Seren’in açtığı ‘My Little House’ adlı ‘Çocuk Atölyesi’ni ziyaret ettim. Birlikte çalıştıkları ablası Ezel Biber ve bir dönem ADASO’da görev yapan Belgin Narinoğlu ile doyasıya girişimcilik, çocuk eğitimi ve Adana sohbeti yaptık.
Rengârenk şirin bir mekân… 2-6 yaş grubu çocukların İngilizce ya da Türkçe drama eğitimi aldığı, oyunlar oynadığı, modern danstan müziğe, görsel sanatlardan duyu atölyelerine kadar etkinliklerle eğlencenin, sosyalleşmenin, öğrenmenin doruğa çıktığı bir yer.
Seren’in girişimciliğini kutluyorum. Adana’nın ihtiyacı olan bir atölyeyi hayata geçirdiği için… Çocuklarına hoş vakit geçirmek, onları eğlendirirken sosyalleştirmek isteyenlerin bir alternatifi de ‘My Little House’ oldu.
Adana Ziyapaşa’daki bu mekânı yerinde görmenizi imkânınız yoksa ‘mylittlehouseadana’ Instagram adresinden takip etmenizi isterim.
YORUMLAR