REFLEKS
Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu NGS’nin her açıdan istihdama
katkıda bulunacağını söyleyen Hacettepe
Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şule Ergün, “Akkuyu
NGS’nin en yüksek inşaat döneminde yaklaşık 12 bin kişilik bir istihdam
oluşturması söz konusu. İşletmede çalışmak için aileleriyle birlikte bölgeye
yerleşecek yaklaşık 3 bin kişinin gerçekleştireceği ticari faaliyetler de
ekonomide canlanma oluşturacak. İşletmeyi destekleyen diğer organizasyonları da
eklediğinizde, farklı sektörlerde değerlendirilmek üzere binlerce nitelikli
personel yetiştirileceğini söylemek de mümkün” dedi.
GÜNEY
KORE ÖRNEĞİ VAR
Nükleer santrallerin Türkiye'nin nükleer teknoloji kapasitesini geliştireceğine
de dikkat çeken Ergün, Güney Kore örneğini vererek, "Güney Kore’deki nükleer endüstrinin gelişimi iyi bir örnek aslında
Türkiye için. Güney Kore'de ilk
nükleer santralinde yalnızca yüzde 2 oranında bir yerel katkı varken, bugün
yüzde 98’i milli kaynaklarla inşa edilen nükleer santral projeleri
tasarlayabiliyorlar. NGS Türkiye'nin ileri teknolojiye geçişini hızlandıracak. NGS projesi tasarlayan bir teknolojiye
ulaşabiliriz" diye konuştu.
UCUZ, GÜVENLİ, KESİNTİSİZ ELEKTRİK
Ergün, ucuz,
güvenli, kesintisiz elektriğe ulaşmak ve temiz enerji için tercih edilen
nükleer santrallerin, yaşam döngüleri boyunca üretecekleri katma değerin ülke
ekonomisine etkilerini şu sözlerle anlattı: “Bir nükleer santral
kurulduğunda, 1 gigawattlık elektrik
üretiminin ciddi anlamda istihdam oluşturduğunu görüyoruz. İnşaat sürecinde,
işletmeyi destekleyen bakım onarım gibi organizasyonlarda, santralin sökümü ve
kullanılmış nükleer atığın yönetimi aşamalarında oluşacak istihdamın ekonomiye
katkısı son derece büyük. Santralin tüm yaşam ömrünü değerlendirdiğimizde bu
istihdamın niteliksiz değil, farklı sektörlerde de kullanılmak üzere nitelikli
personel yetiştirmeye yönelik olduğunu söylemek gerekiyor. İşletmenin yanı sıraNGS’ler kuruldukları bölgeye ve
ekonomiye canlılık getirir. Bu canlılık istihdamda ekstra bir katma değer daha
oluşturacaktır. NGS'ler her açıdan ülke ekonomisini canlandıran niteliğe
sahip.”
SANAYİCİYE TEKNOLOJİ EDİNİMİ FIRSATI
Akkuyu Nükleer Güç Santralisürecinde Türk firmalarıyla önemli bir işbirliği içerisinde olunacağına da
değinen Ergün, "Türk şirketleri inşaat sürecinin yüzde 90'ı, montaj
sürecinin yüzde 40'ı, ekipman tedarikinin de yüzde 10'unda yer alabilecek.
Ayrıca Türk sanayicisinin teknoloji edinimi için de önemli bir fırsat alanı
oluşturacak. Türk şirketlerinin nükleer endüstrisi için yatırım yapmaları
onlara sadece yurt içinde değil, yurt dışında da inşaatı gerçekleştirilecek
nükleer santral projelerinde yer alma fırsatını sağlayabilir. Bu konuda çok iyi
çalışan yerli firmalarımız var. Daha çok şirketin bu sürecin içerisinde yer
almasını arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı.
GÜVENLİK ÖNCELİKLİ TASARIM
Nükleer güç santrallerinin tüm dünyada güvenlik öncelikli olarak tasarlandığını
ve inşa edildiğini vurgulayan Ergün, "Ekipmanları da bu güvenlik
önceliklerine göre yapılır. Bu da petrokimya, uzay ve savunma teknolojileri
gibi sofistike malzemeler, üretim teknikleri ve yöntemleri kullanıp
uygulamanızı gerektirir. Söz konusu durum santrale ekipman ya da hizmet
sağlayan firmalar için kalitede, uygulamada, üretim tekniklerinde sınıf atlama
anlamına gelir. Türkiye’de de eğer yerlileştirme hedefleri gerçekleştirilirse,
Akkuyu Nükleer Güç Santrali, teknolojide basamak atlama açısından ciddi
potansiyel taşıyor. Nükleer teknoloji kapasitemizin güçlenmesi enerji, uzay,
savunma, otomotiv, denizcilik, havacılık gibi katma değeri yüksek sanayi
kollarında da bizim çok güçlü olmamızı sağlayacak. Düşünün ki Almanya, Japonya,
Hindistan ve Güney Kore gibi ülkeler ithal ettikleri teknolojiyi daha da
geliştirerek kendilerine has nükleer güç santrali tasarımlarına sahip
oldular" şeklinde konuştu.
YORUMLAR