Refleks -
2019’un sonunda Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan, kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan ve 11 Mart 2020’den itibaren de Türkiye’de yepyeni bir süreci başlatan Covid-19 virüsü, yaşattığı ölüm yıkımlarıyla yediden yetmişe herkesi bir hüzün sarmalının içine dâhil etti. Ekonominin ve sosyal yaşamın durduğu, ülkelerin eve kapandığı içe dönük bir yaşam başladı hepimiz için; artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı bir dönem yaşamaya başladık.
HÜZÜNLER VE UMUTLAR BİR ARADA
Başar Şeker’in korona günlerinde yaşadığımız hüznü umutla harmanlayarak kaleme aldığı yirmi dört yazı, ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’ adlı kitapta bir araya geldi. Karahan Kitabevi’nden çıkan bu ilk eseri için “Başlangıçta, ‘biraz umudu çokça hüznü’ işlediğim yazılarımda zamanla duygular yerini artık, ‘biraz hüzne çokça umuda’ bırakıyor” diyen Başar Şeker, “Özellikle hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu içe dönük günlerimizde kaleme aldığım bu yazılarıma 33’ü Türk olmak üzere 89 dünya şairinin şiirlerinden alıntılar da eşlik ediyor. Örneğin baharda doğayı özlediğimiz bir zaman diliminde bir Fransız şairin kırlarda sevgilisini kovaladığı bir aşk dizesi hemen imdadımıza yetişirken; yapayalnız ölümlerin yarattığı üzüntülerimize de Iraklı bir şairin ayrılık dizeleri hemen ortak oluyor” diyor. Başar Şeker, “Ama belki de en önemlisi; yazılarımda baharı da anlatsam, güzden de söz etsem kitabımın bütününde yürüdüğüm tüm yollar hep umut kavşağında birleşiyor” ifadelerini kullanıyor.
HAYATIN SAYILARLA İFADE EDİLEN YÜZÜNE ŞİİRLE BAKMAK
Kapak resminin Adanalı ressamSevinç Kökenler’e ait olduğu kitaba, Çukurova Üniversitesi Türk Dili Öğretim
Görevlisi Neşe Apaydın da kaleme aldığı önsözle katkıda bulundu. Önsözünde
Başar Şeker için “Çukurova Üniversitesi’nde ‘İktisat’ okudu. O, öğrenciliği
boyunca sayısal iktisatçı olmak kadar sanata ve edebiyata da ilgi duydu. Yazı,
hayatının hep odağında oldu” ifadelerini kullanan Neşe Apaydın, “Başar Şeker,
hayatın sayılarla ifade edilen gerçekçi yüzüne şiirle bakmayı seven bir
kalemdir. Bunun yansımaları ‘korona günleri’ni yazdığı bu yazıların ana izleğini
oluşturuyor” diyor. Neşe Apaydın, önsözünü şöyle bitiriyor: “Bugün aşı
sayesinde salgının başındaki manzaralar artık gerilerde kaldı. Bütün insanlığı
karamsarlığa iten, hüzne boğan zor bir süreçti yaşananlar. Tamamlanmasa da
belli bir yol kat edildi. Bu süreçte iyi ki edebiyat, iyi ki şiir, iyi ki onu
yazan kalem, en kötü günlerde bile umudun ateşinin közünü canlı tutan duyarlı
bir yürek var.”
Başar Şeker’in ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’ adlı eseri; D&R, Kitapyurdu, İdefix başta olmak üzere kitap satılan tüm internet siteleri ve kitabevlerinden edinilebiliyor.
İLK İMZA GÜNÜ
Başar Şeker’in ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’ kitabı için ilk imza günü, 27 Kasım’da eserin yayıncısı Karahan Kitabevi’nin İnönü Parkı yanındaki merkezinde gerçekleştirildi. Etkinliğe kapak resminin ressamı Sevinç Kökenler, kitabın önsöz yazarı Neşe Apaydın başta olmak üzere Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nejat Erk, Prof. Dr. Mustafa Apaydın, Prof. Dr. Çetin Derdiyok, Mazlum Boru Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Mangtay, Portakal Çiçeği Karnavalı Koordinatörü İlhami Günsel, Girişimcilik Ekosistemi Derneği Başkanı Esra Özden, siyasetçi Bekir Sıtkı Özer, gazetecilerMehmet Uluğtürkan, Murat Yıldız ve çok sayıda kişi katıldı.
ŞAİRLERDEN ŞİİR GEÇİDİ
Başar Şeker’in 2020’nin
Mart’ı ila 2021’in Ağustos’u arasında kaleme aldığı yirmi dört yazının yer
aldığı ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’ kitabında, Türk ve dünya şairlerinin
şiirlerinden alıntılar da dikkat çekiyor. Nâzım Hikmet’ten Ataol Behramoğlu’na,Edip Cansever’den Ümit Yaşar Oğuzcan’a kadar 33 Türk şairle birlikte FransızJacques Prévert’ten Iraklı Nazik El-Melaike’ye, İspanyol Federico Garcia
Lorca’dan Şilili Pablo Neruda’ya kadar 56 yabancı şairinden şiir alıntıları
kitabın sayfalarını süslüyor.
Kitapta alıntı yapılan bazı
şiirler:
- Ø “Yeryüzünün umudu uyutmuyor beni/ uyutmuyor umudu
yeryüzünün/ şöyle birazcık dalacak olsam hani/ gündüzün aydınlığı uyandırıyor/
yakamı bırakmıyor gecenin yıldızı/ ilk yıldızı gecenin.” – Arif Damar (Türk
şair, 1925-2010)
- Ø “Ak karı eritmeye gelin/ çiçekler doğurtmaya otların
içinde/ hem kurtarırız güneşi de. // Hey, değişik mevsimlerin kızı!/ Toprağa
bağlıyor beni ayakların/ yıllardır sana âşıklığım. // Aşkımız bu baharın
gülücüğü/ tıpkı güzelliğin gibi,/ bahar kokuyor iyiliğin.” – Paul Éluard(Fransız şair, 1895-1952)
- Ø “Nedir işi dokumacı kuşlarının, kusursuz yuvalar
örmedikten sonra?/ Nedir yengeçlerin işi, oyuklar açmadıktan sonra
bataklıklarda?/ Nedir işi gübre böceğinin, dağların şarkılarını söylemedikten
sonra?/ Nedir âşığın işi, bal sözler dökmedikten sonra sevgilinin kulaklarına?”
– Niyi Osundare (Nijer şair, 1947- )
- Ø “Gün gelir, yürekte hüzün de söner artık/ ne
mutluluğun, ne acıların olduğu bir yerde/ düşler de, anımsayışlar da silinir
gitgide/ kalır sadece, her şeyi bağışlatan bir uzaklık.” – Ivan Bunin (Rus
şair, 1870-1953)
- Ø “Git, aç kapıyı/ belki bir ağaç/ bir koru/ belki bir
bahçe/ ya da sihirli bir kent vardır dışarıda. // Git, aç kapıyı. // Sis olsa
bile dışarıda/ dağılır/ git, aç kapıyı. // İşlek karanlıktan başka/ oyuk
rüzgârdan başka/ hiçbir şey olmasa bile/ dışarıda. // Git, aç kapıyı. // Hiç
olmazsa/ esinti olur/ bir parça.” – Miroslav Holub (Çek şair, 1923-1998)
- Ø “Yağmurdan sonra gelen aydınlık gün gibiyiz/ güneş gibi, ay gibi/ birbirini görmeyen sabah ve akşam yıldızları gibiyiz… // Yaz lotusu gibiyiz, gün kasımpatı gibi/ onuncu ayın hurması gibi, elma gibiyiz beşinci ayda eren… // Sen sekizinci ayın göçmen kuşlarının peşinde/ üçüncü ayda göçen kuşların peşindeyim ben de…” – Te Hanh (Vietnamlı şair, 1921-2009)
- Ø “Evet, kimsesizdik ama umudumuz vardı/ üç ev görsek bir şehir sanıyorduk/ üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza/ caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları/ kadınların kocalarını aramasını seviyorduk/ sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz.” –Turgut Uyar (Türk şair, 1927-1985)
YORUMLAR