Adana, tarım ilacı kullanım lideri oldu

Adana, tarım ilacı kullanım lideri oldu

Tarımsal ürün ihracatında pestisit kalıntısından dolayı iade gündem olurken Tarım ve Orman Bakanlığı, illere göre zirai ilaç kullanımı rakamlarını açıkladı. 2023’te 4,8 bin ton tarım ilacı kullanan Adana, Türkiye’de ilk sırada yer alırken Mersin, Adana, Hatay ve Osmaniye’nin oluşturduğu Çukurova’nın bereketli topraklarında zirai mücadele için kullanılan ilaç miktarı 10 bin tonu geçti.

19 Aralık 2024 - 22:55

 

 

MEHMET ULUĞTÜRKAN / Refleks

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, illere göre tarımsal ilaç kullanımı miktarını açıkladı. 2016’da Türkiye genelinde 50 bin ton tarımsal ilaç kullanılırken 2023’te bu rakam, 58 bin tona yükseldi. Kayıt dışı kullanımla bu rakamlardan daha fazla tarımsal ilaç kullanıldığına dikkat çekilirken yüksek oranda pestisit kalıntısı içeren meyve sebze ihracatındaki geri iadeler, Türkiye’nin dış ticaretini zor durumda bırakıyor.

İHRAÇ İADELERİ YENİDEN DEĞERLENDİRİLİYOR

Türkiye’den ihraç edilen yaş meyve ve sebzede, kuru gıdalarda yüksek oranda pestisit (zirai ilaç, zehir), aflatoksin (küf hastalığı), Akdeniz meyve sineği ve zararlılar çıkıyor. İhraç edilen ve kalıntı, zararlı, hastalık içeren ürünlerin yüzde 90’ı Türkiye’ye geri getiriliyor. Domates, çilek, kiraz, biber, salatalık gibi yaş ürünleri geri getirme maliyeti yüksek olduğundan yerinde imha ediliyor. Ancak incir, üzüm, kayısı, fındık, antepfıstığı ve baharatlar geri getiriliyor.

Türkiye’ye geri gelen ürünler elden geçirilip ezme, karışım yapılarak farklı bir ürünlere dönüştürülüp iç piyasada satılıyor ya da kalıntıda daha az hassasiyet arayan ülkelere ihraç ediliyor.

KANSER VAKALARI ARTIŞINDA KALINTI ETKENİ

Uzmanlar, tarım ilaçları kullanımındaki artışın kanser vakalarındaki artışın nedenlerinden biri olabileceğine dikkat çekiyor. Dev ilaç markaları, tarım ilaçlarından kaynaklı kanser vakalarında mahkemede kaybedip tazminat ödemelerine rağmen üretimlerine devam ediyor. Çiftçi, daha fazla ve ‘gösterişli’ ürün alabilmek için ilaç kullanımında doz aşımını dikkate almıyor. Burada bir diğer neden de maliyetler. Üretici, belirli dozlarda belirli aralıklarla atılması gereken zirai mücadele ilacını daha az mazot kullanabilmek için bir kez yüksek doz atarak kullanıyor. Bu da nihai üründe pestisit oranını yükseltiyor.

ÇOK SATAN BAYİYE PROMOSYON

Tarımsal üretim ekosistemindeki uygulama ve denetimsizlik zincirin her halkasında kendini gösteriyor. Ziraat mühendisleri, tarımsal ilaç kullanımında hem danışmanı hem ilaç satıcısı oluyor. Tüccar ziraat mühendisleri bayiliğini yaptığı ilaçların daha fazla kullanımı için çaba sarf ederken neredeyse kartel haline gelmiş ilaç şirketleri bayilerine Uzakdoğu seyahatleri dâhil cazip promosyonlar sunmaya devam ediyor.

ADANA PESTESİT BİRİNCİSİ

Türkiye’nin meyve-sebze üssü olarak değerlendirilen Antalya, Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay şehirlerinin oluşturduğu Akdeniz Bölgesi’ndeki tarımsal ilaç kullanımı 15 bin tona yaklaştı. 2023 yılında Adana, bu alanda 4,8 bin ton kullanımla Türkiye birincisi olurken verimli Çukurova topraklarında tarımsal ilaç kullanımı 10 bin tonu aştı.

ÇUKUROVA TARIMININ İMAJI ZARAR GÖRÜYOR

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Çukurova’da tarımsal ilaç kullanım artışının başta iklimsel nedenler olmak üzere farklı sebepleri bulunduğuna dikkat çekerek, “Nem yoğun bir iklime sahibiz. Bu da zararlının yaşama süresini ve üremesini artırıyor. Yanı sıra bilinçsiz ilaçlama en önemli etken. Büyük tarımsal işletmelerimiz ziraat mühendisleri danışmanlarıyla konuya hassasiyet gösteriyor. Zira ağırlıklı olarak ihracata yöneldikleri ve ürünlerinde pestisit kalıntısı istemedikleri için bu tarafta çok fazla sorun yaşanmıyor. Ancak küçük çiftçiler raf ömrü geçmiş, yasaklı zirai mücadele ilaçlarını dozaj aşımı da yaparak kullanabiliyor. Daha fazla denetim, daha fazla bilinçlendirme çalışmalarıyla sorunun önüne geçilebilir. Bunu en çok bizler istiyoruz. Zira sanki bu bölgede ya da bu şehirde üretilen ürünler pestisit içeriyor gibi bir imaj da kayıt içinde işini doğru yapan çiftçi için haksız rekabete neden oluyor” diye konuştu.

HAKSIZ REKABETE NEDEN OLUYOR

Adana’da narenciye üreticisi Süleyman Onatça da Avrupa’nın talep ettiği kalitede, bakanlık ve AB teknik talimatlarına uygun ürün yetiştirdiklerini ancak daha ucuza satılan tavsiye dışı, etkinliği yüksek tarım ilacı kullananlar karşısında haksız rekabetle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Onatça, “Tavsiye dışı ilaç kullananlar bahçesini bir kez ilaçlayıp netice alıyor. Biz kayıt içinde ruhsatlı ilaçlarla birkaç defa bitki koruma işlemi uyguluyoruz. Bu da daha fazla mazot kullanımı daha fazla işçilik gerektiriyor. Haksız rekabetin yanı sıra toprağımıza, havamıza ve suyumuza zarar veriyor. Dahası insanımızın, hayvanlarımızın sağlının bozulmasına neden olunuyor. Çok üzücü bir durum” dedi.

SAHADA DAHA FAZLA ZİRAAT MÜHENDİSİ OLMALI

Adana Milletvekili Ziraat Mühendisi Ayhan Barut da, “Tarım ilaçları elbette insan ve hayvan sağlığı için zararlıdır. Ancak, tarım ilaçları olmadan da maalesef tarımsal üretim yapılamıyor. Verimli ve kaliteli ürün için ilaç elbette olacak. Doğru ürün, doğru içerik, doğru doz ve doğru zaman anlamına gelen ‘4D formülü’ uygulanması durumunda pestisit sorunu yaşanmaz. Bu formülün takipçileri de ziraat mühendisleridir. Türkiye’de zirai ilaç satıcısı 8 bin civarında bayi var. Hala bu bayiler arasında ruhsatını geçmişte almış ilkokul, ortaokul ve lise mezunları bile var. Sayıları azalıyor ama var. Sadece ziraat mühendislerinin olması gereken bu alana orman mühendisleri, kimya mühendisleri, eczacılar ekleniyor. Ben ziraat mühendislerimizin işini iyi yaptığına inanıyorum. Yeter ki saha tamamen onlara bırakılmış olsun. Hiçbir ziraat mühendisi sorumluluğunda olan bitkiler için fazla doz ilaç önermez. Çünkü, bitkinin fazla dozdan yanma ve kalıntılı kalma riskini üstlenmez. Bakanlığın denetim mekanizmasını etkin çalıştırması şart. Yılda 250 bin denetim yapıldığı ve kalıntı tespitinin binde bir, binde iki aralığında olduğu ve kalıntı hadiselerinin yüzde 35 azaldığı belirtiliyor.  Öte yandan ihracattaki pestisit kalıntısında çifte standart konusu da var. Örneğin bir ülke kalıntı oranını ülkelere göre belirleyebiliyor. Türkiye’den normal şartlarda aldığından daha düşük değerde ürün talep edebiliyor. Burada da siyaseten ağırlık ve müzakere gerekebiliyor” dedi. 

 

Bu haber 2397 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
‘Startup Hukuku’ eğitimi
‘Startup Hukuku’ eğitimi
Yeniden düzenleyin
Yeniden düzenleyin