Refleks
Devlet şirketi Rosatom’a bağlı şirketlerinden biri ve aynı zamanda Akkuyu Nükleer A.Ş. projesinin yönetim şirketi olan Rusatom Energy International İletişim ve Uluslararası İşbirliği Müdürü Yaroslav Mozdakov, Birleşmiş Milletler (BM) Avrupa Ekonomik Komisyonu Kaynak Yönetimi Uzman Grubu tarafından düzenlenen web seminerine katıldı. Mozdakov, seminerde yaptığı konuşmada, “Ulusal nükleer endüstrinin gelişimi ülkenin ekonomik büyümesine sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uygun olarak katkıda bulunur. Çünkü nükleer enerji teknolojileri düşük karbonlu bir endüstriyel kalkınma senaryosu lehine seçim yapar” dedi.
Mozdakov’un web seminerinde yaptığı değerlendirmeye göre, ortalama olarak Rus teknolojilerine dayalı bir nükleer enerji santrali projesine yatırılan her 1 ABD Doları, yerel endüstri için 1.9 ABD Doları, Gayrisafi Yurt İçi Hasılada (GSYİH) 4.3 ABD Doları, vergi gelirinde ise 1.4 ABD Doları ekonomik etki oluşturuyor. Bu hesaplamalara göre örneğin, 60 yılı aşkın kullanım süresi olan çift üniteli bir nükleer enerji santrali, bu süre içerisinde ülkenin GSYİH’nı 40 ila 60 milyar ABD Doları civarında artırabiliyor.
İstihdam oluşturmasıyla beraber bir çok alanda büyük katkı sunuyor
Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin, Türkiye’deki en büyük doğrudan yabancı yatırım projesi olduğunu belirten Mozdakov, NGS’nin çalışma ömrü boyunca Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hasılasını yaklaşık 50 milyar ABD Doları tutarında artıracağını belirtti. Mozdakov, Akkuyu NGS Projesinin Türkiye’ye nasıl katkı sağlayacağını şu sözlerle anlattı: “Bu proje ülkedeki istihdamın artışına da katkı sağlayacak. Şu anda şantiyede çalışan yaklaşık 6 bin işçinin yüzde 80'i Türk vatandaşı. İnşaatın en yoğun olduğu dönemde çoğunluğu Türk vatandaşı olan yaklaşık 13 bin kişiye istihdam sağlanacak. İşletme aşamasında Akkuyu NGS, 4 ünitesiyle yaklaşık 700'ü Türk mühendis olmak üzere 3 bin 500 personel istihdam edecek. Yaklaşık 600 Türk öğrenci, Rus üniversitelerinde nükleer bilim alanında yüksek öğrenimlerini tamamlayacak. Şimdiye kadar bunlardan 143'ü mezun oldu ve Akkuyu projesinde çalışmaya başladı. Türkiye’de teknik liseler için bu alanda özel eğitim programları da geliştirilmektedir. Gelecekteki santralin sahasında mesleki becerileri uygulamak için nükleer santral operatörlerine yönelik bir eğitim merkezi oluşturulacak. Bu projede çalışmaların yaklaşık yüzde 40’ı Türk şirketleri tarafından gerçekleştirilebilir. Şimdiye kadar da 350'den fazla şirket tedarikçi listesine dahil edilmek için başvuruda bulundu.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de daha önce Akkuyu NGS’nin, Türkiye’nin nükleer güç endüstrisinin gelişmesi için büyük bir tecrübe kaynağı olduğunu belirterek, “Akkuyu sayesinde nükleer enerjiyi yakından tanıyoruz. Santral işletmeye geçtiğinde nükleer güç konusunda kendi insan kaynağımızı yetiştirmek için tecrübe kazanmış olacağız” ifadelerini kullanmıştı.
Enerji arzının çok ötesine geçiyor
"Uygun fiyatlı ve temiz enerji için Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden 7.'sinin önceliğimiz olduğu açık” diyen Mozdakov, bir nükleer enerji santrali projesinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin en az 6’sına katkıda bulunduğunu ve bir bütün olarak ekonomi üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu kaydetti. Mozdakov, aynı zamanda nükleer endüstrinin sadece enerji sağlamanın ötesine geçerek ekonomiyi, bütçeyi, sosyal alanı ve çevreyi etkilediğini söyledi.
Hanhikivi1’in Finlandiya'ya katkısı
Mozdakov, Akkuyu NGS’ye benzer VVER 1200 teknolojisi ile hayata geçirilen Finlandiya'daki Hanhikivi 1 Nükleer Santral Projesi’nin de 7 milyar euroluk doğrudan yatırımdan oluştuğunu belirterek, “Finli ve diğer AB merkezli şirketler tarafından sağlanacak işlerin değeri ise, 1.8 ila 2.7 milyar euro değerinde olacak. 620’si Finlandiyalı olmak üzere 680'den fazla şirket proje için başvuruda bulundu. Projenin ülkenin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’sına 45 milyar euro katkı sağlaması, yaklaşık 20 milyar dolar vergi geliri getirmesi bekleniyor. Hanhikivi 1 Nükleer Santral Projesi devreye alındığında, sahadaki bir iş, saha dışında ortalama 5 kişiye istihdam oluşturuyor ve destek endüstrilerinde ortalama 6 kişiye yeni istihdam sağlanabiliyor. Finlandiya’daki nükleer santral projesinin ekonomik etkileri üzerine 2017 yılında yapılmış bir araştırmanın sonuçları da bu bilgileri doğrulamaktadır. Finlandiya Girişimleri Federasyonu’nun yaptığı ankete göre, katılımcıların yüzde 30’u projenin son 2 yılda şirketlerinin cirosu üzerinde olumlu etkileri olduğunu söyledi. Yüzde 50'den fazla katılımcı da, şirket işlerinin Hanhikivi 1 NGS’nin müşterisi ve sahibi olan Fin Fennovoima şirketinin nükleer santral projesine paralel olarak büyümeye devam edeceğine olan güvenlerini dile getirdi” değerlendirmesinde bulundu.
“Yeni nükleer proje deneyiminin kamuoyunda olumlu bir etkisi var"
Mozdakov, Hanhikivi 1 Projesi ile ilgili bu ankette görülen yerel deneyimin, yeni nükleer projelerin yalnızca güvenilir ve düşük karbonlu bir elektrik kaynağı olarak değil, aynı zamanda uzun vadeli bir işveren ve işletme süreci olarak halkın nükleer enerjiyi kabulü üzerinde nasıl olumlu bir etkisi olduğunu kanıtladığını vurguladı.
YORUMLAR