Başar Şeker'den ikinci kitap: 'Beni Yazdıklarım Büyüttü'

Gazeteci Başar Şeker'in 2006-2013 yılları arasında yaşama ve topluma dair kaleme aldığı denemeleri, 'Beni Yazdıklarım Büyüttü' adlı kitapta bir araya geldi. Başar Şeker'in Karahan Kitabevi'nden çıkan bu ikinci eseri; umudu, sevgiyi, aşkı ele alan yazılardan oluşurken diğer yandan yalnız ve hüzünlü tarafımıza bir gönderme niteliği de taşıyor.

Korona günlerindeki yazılarını 2021’de yayınladığı ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’ adlı kitabında bir araya getiren gazeteci Başar Şeker, bu defa, 2006-2013 yılları arasındaki 8 yıllık dönemde kaleme aldığı denemelerinden 44’ünü ‘BENİ YAZDIKLARIM BÜYÜTTÜ’ adıyla okurlarıyla buluşturdu. Bu ikinci eseri de Karahan Kitabevi’nden çıkan Başar Şeker, yaşama ve topluma dair kaleme aldığı yazılarında umut, sevgi, aşk, yalnızlık, hüzün gibi insanı anlatan duyguları şiirsel bir dille ele alıyor.

HÜZÜNLERİMİZ OLMASA MUTLULUĞUN BİR ANLAMI OLUR MU?

Beni Yazdıklarım Büyüttü’ adlı kitabı için “21-28 yaş aralığında kaleme aldığım onlarca yazımdan 44’ü bu eserde yer alıyor” diyen Başar Şeker, “Hüzün ve umut, yazılarımda hep var. Tıpkı hayat gibi… İnişli çıkışlı bir yaşam sürüyoruz hepimiz. Sevinçlerimiz kadar üzünçlerimiz de bizimle beraber. Bizi günbegün olgunlaştırıyor. Benim yazılarımdaki yaklaşımım, hayatımızda hüzün de olsa hep tatlı bir hüzündür o, arabesk hüzün asla değildir. Mutluluğun, hayatımızda hüzün olduğu için bir anlamı vardır. Tıpkı, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in şiirindeki ifadeler gibi, ‘yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe’ ve bir yanımız ‘çığlık çığlığayken’ bir yanımız ‘mavi yosun çalkalanır sularda’” ifadelerini kullanıyor.

Kitabımda, kaleme aldıkça beni büyüten ve her daim olgunlaştıran yazılarımı bir araya getirdim” diyen Başar Şeker, şöyle devam ediyor:

Yazmanın, benim için hep iyileştirici bir yönü oldu. Ve ben hep o yön doğrultusunda ilerledim. İlk denemelerimi 2006 yılında kaleme almaya başladım. Henüz 21 yaşında, umudun başladığı yerde… Yıllar ilerledikçe ve umudumun törpülendiği hüzünler içimde biriktikçe yazılarım da o duygu geçişleriyle birlikte ilerledi. Sevgiliye duyulan özlem ve aşkın, insanı olgunlaştıran bireysel yalnızlıkların, ülkeyi derinden yaralayan toplumsal olayların bir tezahürü olarak karşımıza çıktı. Kitabımda da söylediğim gibi, günler haftalar aylar geçip gidecek. Ve biz yıllar geçip gittikçe daha da olgunlaşacağız. Saçlarımıza aklar düşecek ve gün gelecek, aklar düşen saçlarımız için de yazılar yazacağız.

‘TOPLUMU CEPHELEŞTİREN KONULARI BARIŞÇIL BAKIŞ AÇISIYLA ELE ALDI’

İlkindeki gibi kapak resminin Adanalı ressam Sevinç Kökenler’e ait olduğu kitaba, Çukurova Üniversitesi Türk Dili Öğretim Görevlisi Neşe Apaydın yine kaleme aldığı önsözle katkıda bulundu. Önsözünde Başar Şeker için, “Başlangıçta kaleme aldığı yazı sayısı az. 2008’de Erasmus programıyla yurt dışına yükseköğrenime gitmek, yeni yerler görmek, memleketinden uzakta olmak, en önemlisi de sevdiklerinden ayrı düşmek ondaki yazma yeteneğini gün yüzüne çıkarıyor ve o tarihten sonra da artık çok daha üretken bir yazar olarak okurlarıyla buluşmaya başlıyor” diyen Neşe Apaydın, şu ifadeleri kullanıyor:

Başar Şeker, yurt dışı öğrenimi sonrasındaki yıllarını sarı sıcak Adana’da geçirmeyi sürdürür. Yazıları gittikçe bireysel duygulardan tamamen vazgeçilmese de onunla sınırlı kalmayan bir derinlik kazanmaya başlar. Yazılarında ona, çoğu zaman şairler, yazarlar eşlik eder. Referansları da edebiyatın güncel eserleri, bütün zamanların beğenilen eserleri olur. Güncel sorunlar, toplumu derinden yaralayan, faili meçhul kalan gazeteci ve araştırmacı yazarların ölümleri, Madımak olayı, TEKEL işçilerinin grevi, uzun süre gündemi oluşturan tartışmalı siyasi meseleler yazılara konu edilmeye başlanır. Başar Şeker, toplumu bir yönüyle de cepheleştiren bu konuları duyarlı ve insanlık penceresinden baktığı, insan sevgisini, barışı öncelediği bir çerçeveye oturtan bir bakış açısıyla ele almayı başarır. Onun yazıları okurlarının gözü önünde ilk gençlik heyecanları durulmuş, düşünceleri barışçıl bir temele oturmuş, direnişi ve dik durmayı edebiyatta, güzel sözü söylemede bulmaya kararlı bir kalemin imzasını taşır.

Aynı zamanda mali müşavir olan Başar Şeker’in ‘Beni Yazdıklarım Büyüttü’ adlı eseri; D&R, Kitapyurdu, İdefix başta olmak üzere kitap satılan tüm internet siteleri ve kitabevlerinden edinilebiliyor.

BAŞAR ŞEKER KİMDİR?

Başar Şeker, 1985 yılında Adana’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Adana’da tamamladı. 2012 yılında Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden mezun oldu. Yükseköğrenimi devam ederken 2008-2009 yılları arasında Erasmus Öğrenci Değişim Programı kapsamında 6 ay İtalya’da bulundu. Üniversite öğrenciliği yıllarında çeşitli sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına katılan Başar Şeker, Adana’da düzenlenen uluslararası kültür-sanat ve spor organizasyonlarında aktif olarak görev aldı. Çalışma hayatına 2014 yılında, Türkiye’nin ilk bölgesel ekonomi yayını olan, Adana merkezli Refleks gazetesinde muhabir olarak başladı. 2015 yılında aynı gazetenin haber müdürlüğü görevine getirildi. Refleks’te yaptığı haber ve röportajlarla ödülleri de bulunan Başar Şeker, Doğu Akdeniz ekonomisinin nabzını tutmayı sürdürüyor. Toplum ve kültür yazılarının yayımlandığı Son Baskı (www.sonbaski.com) isimli internet sitesinin editörlüğünü de yapan Başar Şeker, Ekonomi Gazetecileri Derneği ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin üyesidir. Başar Şeker’in korona günlerinde kaleme aldığı yazılarından oluşan ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’ adlı bir de kitabı bulunuyor. Aynı zamanda mali müşavir olan Başar Şeker, bağımsız denetçilik sınavlarına hazırlanıyor. Fatma Şeker’le evli olan Başar Şeker, Adana’da yaşıyor.