Dell yeni konseptlerini tanıttı
Dünyanın en büyük donanım üreticilerinden biri olan Dell Technologies, CES 2022 kapsamında dikkat çeken bazı konsept ürünleri tanıttı.
Hibrit çalışma, herkes için
her yerde üretkenlik ve esneklik sağlayan bir kavram. Cihazlar ve lokasyonlar
arasındaki sorunsuz geçişlerin mükemmel hibrit çalışma deneyimlerine temel oluşturacağını
hepimiz biliyoruz. Daha önce The Future of Work Reimagined vizyonumuzda
paylaştığımız üzere, teknoloji bu yeni dünya düzeninde daha da kritik bir rol
oynuyor. Bu nedenle ekiplerimiz, herkes için daha iyi iletişim, iş birliği ve
konum eşitliği sağlamaya yardımcı olabilecek çeşitli konsept çözümler üzerinde
çalışıyor.
Dell Technologies üç konseptini paylaştı:
CONCEPT FLOW
Hibrit çalışma, ekip üyelerinin her zamankinden daha mobil olacağı bir çalışma düzeni anlamına geliyor. Bu da; ofis ortamları ve teknoloji altyapısıyla ilgili olarak BT yöneticileri ve ekipleri için yeni fırsat ve anlayışlarını beraberinde getiriyor. Concept Flow; gün içinde farklı konumlar arasında yer değiştirirken, kişisel olarak üretkenliğe sorunsuz geçişi sağlayan vizyonlarımızdan bir tanesi.
Çalışırken mekânlar arasında yer değiştirmek son derece rahatsız edici bir durum olabiliyor. Genelde hibrit düzende çalışanlar gün içinde şu soruları sıkça kendilerine soruyor; Mekân değiştirdiğimde ayarlarım neden bazen değişiyor? Dizüstü bilgisayarımın çalışmaya başlaması neden biraz vakit alıyor? Sesim geliyor mu? Ekranımı görebiliyor musun? Bu ekrana nasıl bağlanabilirim? Bu toplantıya nasıl başlarım?
Concept Flow, bu gerginliklerin ve üretkenliğin üzerindeki olumsuz etkilerin birçoğunu ortadan kaldırabilecek uyarlanabilir bir konsept çözümü olarak karşımıza çıkıyor. Ekiplerimiz, kusursuz bir deneyim oluşturmak için ortak paylaşımlı cihazlara, endüstri standardı kablosuz şarj teknolojisine, akıllı yazılım uygulamalarına ve Wi-Fi 6E yerleştirme teknolojisine sahip. Çalışma masanıza doğru yürüdüğünüzü hayal edin ve siz henüz masanıza oturmadan dizüstü bilgisayarınızın ekrana, mouse’a, klavyeye ve güvenilir ağınıza otomatik olarak bağlandığını düşünün. En son kaldığınız yerden devam etmeye hazırsınız. Eş zamanlı olarak, dizüstü bilgisayarınızı masaya bıraktığınızda kablosuz olarak güç alıyor. (Artık kablolarla boğuşmak veya masaların altında garip bir şekillerde sürünmek yok!) Bir sonraki lokasyona gitmeye hazır olduğunuzda, Concept Flow'un yakınlık algılama özelliği, ayrıldığınızda otomatik olarak bağlantınızı kesiyor. Mekânlar arasındaki bu geçiş sorunsuz hâle geliyor.
Bu vizyonun bir fikirden daha fazlası olduğunu belirten Dell Technologies Son Kullanıcı Çözümleri CTO’su Glen Robson da konuyla ilgili düşüncelerini “Aşağıda Concept Flow'un nasıl çalıştığını göreceksiniz. Biz hâlâ öğrenmeye, ince ayarlar yapmaya ve iş ortaklarımızla çalışmalar sürdürmeye devam ederken, bu konsept bizi çalışma deneyimlerinin yeniden kurgulanmasına doğru bir adım daha yaklaştırıyor” sözleriyle aktardı.
CONCEPT PARİ
Hibrit bir dünyada herkes için “kapsayıcı ortamlardan” bahsettiğimizde, aslında tam olarak ekip üyeleri arasındaki birlikte çalışma ve iletişimin önündeki engelleri azaltmaktan söz ediyoruz. Burada önemli olan, nerede çalışıyor veya nereden bağlanıyor olduklarına bakılmaksızın, herkesin eşit deneyimlere sahip olmasını sağlamak.
Sevin sevmeyin, sanal toplantılar vazgeçilmez bir hâle geldi. Bununla birlikte vücut dilini veya sosyal ipuçlarını okumaya çalışarak katılımcıları izlerken, aynı zamanda göz temasını sürdürüp not alırken veya sunum yaparken “bağlantı yorgunluğu” yaşandığının da farkındayız.
Tasarımcılarımız ve mühendislerimiz, daha anlamlı insan etkileşimi geliştirmeye yardımcı olabilecek ve yapılan aramalar sırasında ekran dışı eskiz/taslak ve prototiplerin kolayca paylaşılmasına olanak verecek bir çözüm istedikleri için bir süredir kamera yerleştirme üzerinde vakti harcadı. Hızlı iterasyon (yineleme) ile çevik bir yaklaşım benimsediler ve daha sonra el fenerli, yapışkanlı, vantuzlu ve mıknatıslı sayısız model üzerinde çalıştılar. Böylece Concept Pari ortaya çıktı.
Concept Pari, sanal çalışma ortamına daha doğal, sezgisel deneyimler getirmeye yardımcı olacak yenilikçi özelliklere sahip, basit, taşınabilir bir kablosuz web kamerası. Uyumlu ekranlara, şarj istasyonlarına, stantlara doğrudan yerleştirilebiliyor, hatta elde de tutulabiliyor. Kullanıcıların konuştukları kişilerle doğrudan göz teması kurmalarına ve ekran dışı içeriklerin kolayca paylaşılmasına olanak tanıyor. Küçük ve hafif (30 gr.) ancak iddialı olan bu cihazda bir mikrofon bulunuyor ve Wi-Fi üzerinden 1080p video iletilebiliyor. Dâhili güç göstergesi, her seferinde kusursuz hizalama ve açılar elde edilmesine yardımcı olan dikey gösterge ışığı ve kablosuz şarj için entegre bir USB-C portu gibi kullanışlı özelliklere sahip. Mahremiyet gereken durumlarda rahatlık sağlaması açısından porta ters çevrilmiş kamera bile yerleştirilip şarj edilebiliyor.
Bunlara ilaveten, düşük karbon ayak izine sahip, esneklik ve kullanım kolaylığı sunan Concept Pari, görüntülü görüşme yapan herkese hitap edebilecek ve iş için farklı lokasyonlar arasında geçiş yapan insanlara "hibrit çalışma" araç seti kapsamında yardımcı bir aksesuar niteliğinde olabilecek bir çözüm.
CONCEPT STANZA
Küçük teknolojik gelişmeler günlük çalışma deneyimlerimiz üzerinde büyük bir etkiye sahip olabiliyor. Bu nedenle yeni çalışma yöntemlerini düşündüğümüzde, çalışma hayatının en yaygın yönlerinden biri olan “not alma” üzerinde yeniden inceleme/değerlendirme yapabileceğimizi biliyorduk.
İlave monitörlerin/ekranların üretkenliği artırabileceği konusunda neredeyse herkes hemfikirdir. Concept Stanza, çoklu ekran çözümleri konusundaki araştırmalarımızı bir adım öteye taşıyor. Not alma sürecini çok daha kolay ve akıllı hâle getirmek üzere özel olarak tasarlanmış yeni bir tür ince, hafif, üzerinde port olmayan 11" ebadında yardımcı bir cihaz…
Evet, ilk bakışta çok basit bir kavram gibi duruyor. Dikkat dağıtmayan bir çalışma deneyimi sunmak için özellikle kamera veya hoparlör dâhil etmedik. Her öge özenle hazırlandı, bu nedenle Concept Stanza'yı kullandığınızda sistemi çözmeye dair herhangi bir çaba göstermeniz gerekmiyor; el yazınızı anında metne dönüştürmek için iki kez dokunmanız dışında neredeyse bir kâğıt kalemle not alıyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Sunulan ilave zekâ, ekran büyütme ve yazılım özellikleriyle içeriklerinizi cihazlar arasında okuyabiliyor, arayabiliyor ve paylaşabiliyorsunuz, böylece tam hatırlayamadığınız bir notu bulmak için bir not defteriniz arasında telaş içinde arama yapmanıza gerek kalmıyor. Artık kendinize veya çalışma arkadaşlarınıza e-postayla göndermek için tuttuğunuz notların fotoğrafını çekmenize de gerek yok. Concept Stanza, analog ve dijitalin en iyi özelliklerini bir araya getiriyor. Bu konsept, notları yazıya çevirmek için bir kalem ve mikrofonla birlikte geliştirildi.
ÇALIŞMA DENEYİMLERİNİN YENİDEN KURGULANMASI
Hibrit çalışmanın vadettikleri aslında üretkenliğin ötesine geçiyor. Mükemmel hibrit çalışma deneyimlerinde ulaşılan tepe noktasının çalışma hayatında iş-sosyal yaşam dengesinin sağlanmasına yardımcı olduğuna ve bunun da hem bir kültür değişimi hem de teknolojide ilerleme gerektirdiğine inanıyoruz.
Bu nedenle ekibimiz, birlikte çalışmaya olanak sağlayan çalışma araçları, ekosistem çözümleri ve cihaz zekâsı üzerinde çalışmaya ve gelecekteki teknoloji çözümlerinin bu içerikleri nasıl daha fazla kapsayabileceği konusunda planlamalar yapmaya devam ediyor. Teknoloji bize, her zamankinden daha fazlasını nasıl elde edebileceğimizi yeniden kurgulamamız için fırsatlar sunuyor. Bizler de çalışma deneyimlerini iyileştirmenin yollarını araştırmaya devam ediyoruz.