Evde kaldığımız bu dönemde insanı mutlu edecek filmler
Günlerimizin neredeyse tamamını evde geçirdiğimiz bu dönemde, evdeki zamanı keyifli hale getirmenin değeri giderek artıyor. İlk akla gelen elbette televizyon. Birbirinden güzel ve sürükleyici filmler ve dizilerle vaktin nasıl geçtiği anlaşılmıyor bile.
Refleks
Güzel bir seyir keyfi, iyi bir televizyonla ikiye katlanıyor. Philips TV’lerde kendiliğinden yüklü başlıca platformlar sayesinde farklı alternatifler bulunuyor. TV’lerdeki Ambilight teknolojisi sayesinde ekrandaki görüntülere göre TV’lerin bulunduğu ortam aydınlanıyor ve ekran daha büyük görünüyor. P5 teknolojisi ve Mükemmel Görüntü İşleme sisteminin de katkısıyla izleyici kendini canlı bir şey izliyormuş gibi hissediyor. Philips TV; en açıktan en koyuya giden renk skalası, doğal cilt renkleri ve hareket özelliğiyle izleyicilerin gözlerine hitap ediyor. İnsanın kendini filmin içinde hissetmesi an meselesi oluyor!
İşte bu dönemlerde sinema yazarı Alper Turgut’un önerileriyle hazırlanan iç açıcı bir film seçkisi:
Sinema severler için kısa kısa:
Intouchables / Can Dostum: Yönetmenliğini Olivier Nakache ve Éric Toledano'nun üstlendiği filmin başrollerinde, François Cluzet ve Omar Sy yer alıyor. Film; yamaç paraşütü kazası sonrası boynundan aşağısı felç olan Philippe’le kendisine yardımcı olması adına işe aldığı Driss’in hikâyesini konu alıyor.
Tonari no Totora / Komşum Totoro: Hayao Miyazaki’nin yazıp yönettiği bir Japon animasyon filmi olan Komşum Totoro, iki kız kardeş ve orman ruhları arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Filmin gördüğü beğeniden sonra filmi üstlenen yapım şirketi Studio Ghibli, Totoro’yu firmanın maskotu yaptı.
When Harry met Sally / Harry ile Sally Tanışınca: Rob Reiner'ın yönetmenliğini yaptığı, başrollerinde Meg Ryan ve Billy Crystal'ın yer aldığı film, tüm zamanların en başarılı romantik komedilerinden biri olarak görülüyor. Bir yolculuk sırasında karşılaşıp tanışan Harry ve Sally isimli iki genç; sohbetleri esnasında aynı üniversiteden mezun olduklarını ancak daha önce hiç karşılaşmadıklarını fark ederler. Bu keyifli sohbet sırasında konu ikili ilişkilere gelir ve iki karşı cinsin arkadaş olup olamayacağı üzerine uzun uzun tartışırlar.
Little Miss Sunshine / Küçük Gün Işığım: ABD yapımı komedi-drama filminin yönetmen koltuğunu Jonathan Dayton ve Valerie Faris paylaşıyor. Birbirlerine taban tabana zıt insanların yer aldığı Hoover ailesinin macerası; ailenin kızı Olive'in bir güzellik yarışmasına katılmasıyla başlıyor.
Hot Fuzz / Sıkı Aynasızlar: Edgar Wright’ın yönetmenliğini yaptığı film, başarılı bir polis memuru olan Nicholas’ın hikayesini konu alıyor. Bir gün çavuş olarak terfi ettiğini öğrenen Nicholas’ın yeni görev yeri, hiç beklemediği bir taşra kasabasıdır.
Ratatouille / Ratatuy: Animasyon filmleri deyince aklımıza ilk gelen yer olan Pixar stüdyolarından çıkan film, Remi adlı farenin yeryüzüne çıkması ve kendisini ünlü restoranın önünde bulmasıyla başlıyor. Restoranda çalışan Linguini'nin yanlış yaptığı çorbayı düzelten Remi, restoranda kalıyor ve Linguini’ye yardım ediyor.
Le Hérisson / Yaşamaya Değer: Yönetmenliğini Mona Achache'in yaptığı film, Muriel Barbery'in Kirpinin Zarafeti adlı romanından uyarlandı. Aynı apartmanda yaşayan üç farklı karakterin hayatının anlatıldığı filmde; 12. yaş gününde intihar etmeyi planlayan Palome, doğum gününe kadar geçen yüz atmış beş gününü kameraya çekmeye karar verir.
3 Idiots / 3 Ahmak: Bollywood’un ve dünyanın sevilen aktörü Aamir Khan’ın başrol oynadığı film, Hindistan'ın en iyi mühendislik okulundaki üç arkadaşın dostluklarını ve hayatını anlatıyor. Hindistan’ın eğitim sistemini de eleştiren film, ülkede tüm zamanların en yüksek gişe rekoru ve hasılatını yapan filmi oldu.
Groundhog Day / Bugün Aslında Dündü: Harol Ramis’in yönettiği filmin başrolünde Bill Murray yer alıyor. Bir televizyon kanalında hava durumu sunucusu olan Phil Connors’ın geleneksel Groundhog Day şenliklerine gönderilmesini konu alan film; 2006 yılında ABD Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçildi.
It Happened One Night / İki Gönül Bir Olunca: Frank Capra'nın yönettiği film; En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo Oscar Ödüllerinin hepsini alan ilk film olma özelliğini taşıyor. Ellie Andrews kendisini bir playboyla evlenmekten alıkoymaya çalışan milyoner babasından kaçar ve New York yolculuğu sırasında Peter Warne adında işsiz bir gazeteciyle tanışır. Bindikleri otobüs bozulunca, sürekli dalaşan ikili çılgın bir otostop macerasına atılır.