Küçük Evler İnşaat Sektörünün Geleceğini Şekillendiriyor

İnşaat sektörü koronavirüs ile birlikte dönüşüm süreci yaşıyor. Değişen yaşam tarzı ile birlikte sektörün geleceğine ışık tutan 'Tiny House' (Küçük ev), prefabrik ve yeşil yapı gibi alanların payı tüketicilerin talebi ile doğru orantılı olarak her geçen gün artıyor. Öyle ki hacimlerine nazaran daha fazla özgürlük sunan 'Tiny House' pazarının 2021-2025 döneminde yüzde 4'ün üzerinde 3.33 milyar dolar büyümesi ön görülüyor.

Refleks

Tüm dünyayı etkileyen Koronavirüsten en fazla etkilenen iş kollarının başında gelen inşaat sektörü, betonarmelere alternatif olan yapı türleri ile dönüşüm süreci yaşıyor. Sürdürülebilirlik konusunda da birçok avantajı içinde barından yapılar,   dünyadaki atıkların üçte birini yaratan endüstride çevreci kimliği ile öne plana çıkıyor. Turizme de yeni bir bakış açışı getiren bu yapıların başında Tiny House’lar geliyor.  Konut (mortgage) krizinin tetiklediği 2008 küresel finansal durgunluk döneminde özellikle ABD’de oldukça popüler olan bu yapılar içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde de Türkye’de oldukça yaygınlaştı. Salgından kaçışın adreslerinden biri olan küçük evler, imar izinleri gibi bürokratik engelleri olmamasından dolayı da vatandaşlara büyük avantaj sağlıyor.  Kişilere alternatif bir yaşam tarsi seçeneği sunan Tiny House üreticileri, ülkemizde ilk defa İstanbul’da bir araya gelecek.  Bu kapsamda  3-5 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek ‘Premo Fuarı’ üretici, uygulayıcı, tasarımcı ve profesyonelleri uluslararası bir platformda bir araya getirecek.  

İNŞAAT SEKTÖRÜ DÖNÜŞÜYOR

İnşaat sektörünün salgından en çok etkilenen alanların başında geldiğini dile getiren Tureks Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü Nergis Aslan,  “Yıllardır dünyanın pek çok yerinde yaşam alanından iş yerine, hastanelerden fabrikalara kadar birçok kullanım alanı sunan prefabrik Kovid -19 sürecinde sektörün başka bir yöne evrilmesine de neden oldu.  Burada kişilerin bakış açılarının değişmesi de kilit rol oynuyor. Birçok konuda avantaj sağlayan yapılar ekonomik gelişmeler nedeniyle de bir hayli popüler. Biz de buradan yola çıkarak hem sektörün hem de tüketicilerin bir platformda buluşmaları için kolları sıvadık.  Hedefimiz farklı coğrafyalardan gelecek  katılımcı firma ve mimarlardan müteahhitlere, kamu kurum ve kuruluşlarından uluslararası alıcılara kadar birçok meslek grubundan 20 bin ziyaretçi ile fuarcılığa yeni bir soluk kazandırırken sektörün nabzının atacağı bir buluşma organize etmek” dedi

PANDEMİDE TÜRKİYE ÜRETİM ÜSSÜ OLDU

Pandemi ile birlikte tüm dünyada dengelerin değiştiğine dikkat çeken Aslan, sözlerine şöyle devam etti:  “Bu süreçte Türkiye üretici kimliği ve stratejik coğrafi konumu ile batının üretim üssü konumuna geldi. Bu durum yabancı alım heyetlerinin yönünü Türkiye ‘ye çevirmesine fuarlara yabancı ziyaretçi ilgisinin rekor düzeyde artmasına neden oldu. Birçok sektörde ihracat patlaması yaşanırken, pandemiden etkilenip sonradan açılan sektörlerde de yoğun hareketlilik başladı. Bu alanlardan biri de fuarcılık. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi hareketli günler bizleri bekliyor. Türkiye pazarına büyük bir ilgi var”