Tayvan gıdacılarımızı bekliyor
Ekonomi gazetecisi Fikri Türkel, haziran ayında Tayvan Ticaret Merkezi (TAITRA) tarafından gerçekleştirilecek Food Taipei - Taipei Pack ve Horeca fuarları öncesi düzenlenen basın buluşmasına katıldı ve izlenimlerini yazdı.
Fikri Türkel/Refleks
Gıda hammadde ihtiyacının yaklaşık üçte birini ithal eden Tayvan, Türk gıda üreticileri için büyük potansiyel vaat ediyor.
Son iki yılda Tayvan’da ‘Helal Sertifikası’ olan şirket sayısı yüzde 42 artış gösterdi. 2019 sonu itibariyle 1000 şirketin ‘Helal Sertifikası’ alması bekleniyor. Bu gelişmede, Tayvan Hükümeti’nin Müslümanların yaşadığı ülkelerle ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve Güneydoğu Asya ülkelerinin Tayvan’ın gıda üretimine duydukları güvenden kaynaklandığı belirtiliyor.
Tayvan Ticaret Merkezi (TAITRA) yetkilileri gıda ve gıda makine sektörü ile ilgili sorduğumuz soruları yanıtlarken, Türkiye’nin gıda sektöründeki popülaritesine dikkat çektiler ve Tayvan’ın Türkiye için potansiyel bir pazar olduğuna vurgu yaptılar.
TAITRA İstanbul Ofisi, Tayvan ve Türkiye arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla faaliyet gösteren bir kurum. Bu amaçla Türkiye’de ve Tayvan’da yıl boyunca çeşitli sektörlere yönelik B2B toplantılar, fuarlar ve seminerler organize ediyor.
TAITRA, haziran ayında düzenleyeceği Food Taipei - Taipei Pack ve Horeca fuarlarına yönelik olarak fuar öncesi tanıtım amaçlı bir medya turu düzenlemiş. Türkiye’den tek gazeteci olarak bu fuara davet edildim.
TAYVAN KÖPRÜ OLARAK GÖRÜLEBİLİR
Tayvan’ın konumu, Uzakdoğu ile iş yapmak isteyen iş insanı ve girişimciler için avantajlar sunuyor. Türk iş insanları, ücretsiz olarak Tayvan gümrüğünde vize alıp ülkeyi ziyaret edebiliyor. Tayvan’ın konumunu iyi bilmek gerekiyor. Çin’in önemli limanlarına yakın, Çince konuşan bir ada ülkesi olmanın yanı sıra Japonya, Güney Kore, Vietnam’a da yakın dinamik bir ülke yapısı var. Bunun yanı sıra Avustralya, Malezya, Endonezya, Singapur gibi Pasifik ülkeleri ile de yakın ikili ilişkileri var.
Tayvan üzerinden bu ülkelere ulaşmak ve ticari ilişki geliştirmek çok daha kolay… Dijital teknolojide öncü ülkelerden biri olan Tayvan, yüksek teknolojinin yanı sıra güçlü bir uluslararası ticaret merkezi olarak da konumlandırıyor. Ülkede çok az Müslüman olmasına rağmen, bölgedeki trilyon dolarlık talep doğrultusunda ‘Helal Pazar’a yönelik de bir merkez olunmak isteniyor.
Tayvan, Türkiye’nin tarım ve gıda alanındaki güçlü yönlerini biliyor ve bu doğrultuda gıda makine sanayiine yönelik üretimleri dikkat çekiyor. Her gıda makine üretim şirketine gittiğimizde baklava yufkası, mantı, içli köfte, poğaça gibi el yapımı ürünlerimiz için makine geliştirdiklerini söylediler ve yapılan makineleri gösterdiler.
8 MİLYAR DOLARLIK GIDA İTHALATI
Tayvan’ın büyük ölçüde uluslararası ticarete dayanan bir ada ekonomisi olduğunu söyleyen TAITRA yetkilileri, gıda dış ticareti açısından ülkedeki potansiyeli şöyle açıklıyor: “Tayvan’ın tarım ve gıda işletmeleri gelişmiş olmasına rağmen ve gıda hammaddelerinin çoğu ithalata dayanmaktadır. 2017 yılında, gıda ithalatının değeri, işlenmiş gıda talebinin yüzde 30,2’sini oluşturan yaklaşık 8,13 milyar ABD doları olmuştur.”
Bu bağlamda, ülkenin gıda makine dış ticareti konusundaki bilgiler de şöyle: “2017’de Tayvan’ın gıda ihracatı yaklaşık 3,16 milyar dolar, ithalat ise yaklaşık 8,13 milyar dolardı. Gıda makinesi ihracatının değeri yaklaşık 4,1 milyar dolar, ithalatın değeri ise 312 milyon dolar.”
Aslında bütün dünyadaki artizan denilen geleneksel el yapımı pastane ürünleri, gıda perakendeciliği için makineler geliştirmişler. Bunların pek çoğunu Türk makine sanayicileri de yapabiliyor ama yine de niş alanlara hitap eden üretimlerle karşılaştım.
Zeytinyağı, fındık, incir, kiraz, kuru meyve gibi ürünler açısından baktığımızda en büyük potansiyel zeytinyağında görülüyor. İspanya, İtalya ve Yunanistan pazarın öncüleri durumunda… Türkiye’nin de Doğu Asya’da yeni markalama ve tanıtım çalışmalarıyla bu alanda varlığını hissettirebilir.
Türk gıda sanayii, çoğumuzun tahmininin ötesinde bir birikime sahiptir. Gıda ihracatı normal seyrinde artarak devam ediyor; ama gıda perakendeciliğinde kendimizi yeterince gösteremiyoruz. Hâlbuki gıda sanayii ile gıda perakendeciliği birbirini destekleyen bir özelliği var.
TÜRKLERE FIRSAT ÇOK
Bütün dünyada gıda perakendeciliği gelişiyor. Mesela, Tayvan’da sadece bir Türk restoranı bulunuyor. Her zaman çok kalabalık olduğunu öğrendim. Bir de Türk dondurmacısı gördüm. Yüzlerce benzeri açılabilir. Talep de bulur. Türk mutfağının girdiği yere, her çeşit ürünümüz rahatlıkla girer.
Bölgeyi tanımak için Taipei Food veya benzeri fuarlara gidip ve durumu yerinde görüp değerlendirmek her girişimci için büyük fırsat taşıyor.