Türkiye, sitrik asitte üretici oluyor
Çin'de ortaya çıkan salgınının etkisini gösterdiği sektörler arasında bulunun kimya endüstrisinde Türkiye'yi rahatlatacak dev sitrik asit yatırımında son aşamaya gelindi. 40 milyon Euroluk yatırımla Adana'da inşa edilen, yıllık 55 bin ton üretim kapasitesine sahip Türkiye'nin ilk ve tek sitrik asit üretim tesisisin faaliyete geçmesine sayılı günler kaldı.
Refleks
Tezcanlar Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tezcan, gıda, tarım, metal işleme, ilaç ve içecek üretimi başta olmak üzere sanayinin birçok kolunda vazgeçilmez girdilerden olan sitrik asit üretiminde Türkiye’yi ithalatçı olmaktan kurtaracak fabrikanın kısa süre sonra faaliyete geçeceğini söyledi.
İnşaatına 2018 yılında başladıkları sitrik asit fabrikasında hızlı yapım sürecinin ardından kısa süre önce deneme üretimlerine başladıklarını belirten Ahmet Tezcan, tesisin Türkiye için stratejik önem taşıdığını vurguladı. Tezcan, “Türkiye, dünyanın en çok sitrik asit kullanan ilk 10 ülkesi arasında yer alıyor. Adana’daki fabrikamız, ülkemizin sitrik asit ihtiyacının tamamını karşılayacak şekilde yıllık 55 bin ton üretim kapasitesine sahiptir. Türkiye’de bir ilk olan ve tamamen yerli mısır kullanarak üretim yapacak tesisimizde 200’den fazla personel istihdam ettik. Fabrika yatırımımız için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, stratejik yatırım teşvik belgesi düzenledi. Bu teşvik belgesi, yatırımın katma değerinin yüksekliği ve ürünün yerli üretiminin olmaması dikkate alınarak verildi. Bu yatırımla ülkemiz, çok ileri bir üretim teknolojisine kavuştu. Artık sitrik asit ithalatı için ödediğimiz milyonlarca dolar ülkemizde kalacak” dedi.
"ÇİN’DEKİ SALGIN HASTALIK NEDENİYLE SANAYİCİLER TEDARİK SIKINTI YAŞIYOR"
Tezcan, dünya pazarında sitrik asidin ana tedarikçisi olan Çin’de yaşanan salgın hastalık nedeniyle bu ülkedeki üretim tesislerinin geçici süreyle kapatıldığını ve üretimde bu ürünü kullanan sanayicilerin üretimlerine devam etme noktasında zorluklar çektiğini kaydetti. Tezcan, “Sitrik asit yatırımımıza ülkemizin krizlerle boğuştuğu bir dönemde başladık ve tamamladık. Bu yatırımla Türkiye olarak sitrik asit ithalatına bağımlılığımız ortadan kalkacaktır. Önemli bir ithalat kalemi olan sitrik asidi artık ülkemizde üretebilir hale geldik. Yatırım kararı alırken, en önemli gerekçemiz, üreticilerimizin tedarik riskini azaltmaktı. Çin’de yaşanan salgın bu konunun önemini bir kez daha ortaya koydu. Çünkü, geldiğimiz noktada Çin’deki sitrik asit üretim tesisleri geçici süreyle kapatıldığı için sanayicilerimiz tedarikte sorunlarla boğuşuyor. Gıda, tarım, metal işleme, ilaç ve içecek üretimi başta olmak üzere sanayinin birçok kolunda ana girdilerden biri olarak kullanılan sitrik asit ihtiyacının karşılanmasına ilişkin sanayicilerimizin endişe kaynağını gidermiş olduk. Sanayicilerimiz artık bu ürünü, milli imkanlarımızla üreten tesislerimizden yerli olarak tedarik edebilecekler” diye konuştu.