Refleks
Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüs nedeniyle 27 binden fazla insan hayatını kaybetti. Türkiye'de ise son rakamlara göre 5 bin 698 kişide virüs tespit edildi. Devlet virüsün yayılmaması için ciddi önlemler alırken Sağlık Bakanlığı tarafından korona virüs için birçok branştan öğretim üyesinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan bilim kurulu da en kritik kararların alınmasında yol gösterici oluyor.
Uzmanlar salgından korunmak için kişisel temizliğin önemine vurgu yaparken, halk da yapılan açıklamalara göre önlemlerini almaya devam ediyor. Maske ve eldiven kullanan vatandaşlar, çantalarından kolonya ve antibakteriyel dezenfektanları da eksik etmiyor.
Korona virüs Bilim Kurulu Üyesi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, yeni tip korona virüs (Covid-19) hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu.
“SİGARA İÇENLER VE KRONİK HASTALIĞI OLANLAR DİKKAT”
Önceki yıllarda dünya geneli yaşanan ‘Sars' ve ‘Mers' virüslerine göre korona virüsün daha hızlı yayıldığına dikkat çeken Taşova, mutasyona uğramış virüsün sigara içen, kronik rahatsızlığı bulunan ve yaşlı olan kişilere daha çok zarar verdiğini söyleyerek, “Hiçbir şekilde vücut bağışıklık sistemi bu virüsü tanımıyor. Tanımadığı için de bu hastalıklar görülebiliyor. Sigara içenler, ekstra başka bir hastalığı olanlar daha fazla etkilendi. Hipertansiyon daha önceden bu tarz bir hastalıkta risk faktörü olarak alınmıyordu ama bu hastalık ile birlikte önemli bir risk faktörü olarak anılmaya başlandı. Şeker hastalığı da yine aynı şekilde o biraz daha risk faktörüydü önceki hastalıklarda ama bu hastalıkta riski üst seviyelere çıktı. Sigara içenler özellikle böyle oldu” diye konuştu.
“ELDİVEN YERİNE EL HİJYENİ UYGULANMALI”
Vatandaşların maske takmasının doğru olduğunu ancak eldiven kullanımında yanlışlar yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Yeşim Taşova, daha sonra şu ifadeleri kaydetti:
“Korunma önlemlerinde 2 temel korunma yolu ön plana çıktı. Birincisi sosyal mesafeyi korumak diğeriyse sık sık el yıkamak. Hasta insanların maske takması gerekiyor. Özellikle risk faktörü olan kişilerin maske takmasını önerebiliriz. Ortalıkla insanlar eldivenle dolaşıyor bunu son derece yanlış buluyorum. Eldiven ile insanlar kendisini koruduğunu sanıyor ama kendisini de korumuyor her yere dokunup el hijyenini ihmal ediyor. Eliniz ney ise eldivende o oluyor. Her yere dokunup sonra maskesini veya saçını düzeltiyor. O yüzden eldiven yerine el hijyeninin uygulanması son derece önemli.”
“HASTAMIZIN YANINA TAM DONANIMLI GİRİYORUZ”
Doktorların virüsten nasıl korunduğunu da anlatan bilim kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, “Bulaşıcılığı çok yüksek bir virüs olduğu için en ufak korunma önlemlerindeki aksama bulaşmaya neden oluyor. Bizler de sosyal mesafemizi koruyoruz, toplantılarımızı yapmayıp görüntülü konuşuyoruz, hastamızın yanına girerken tam donanımlı giriyoruz. Materyal alırken N-95 tipi maske takıyoruz” dedi.
“ADANA'DA VİRÜS DAHA ÇABUK KIRILABİLİR”
Türkiye'nin en sıcak illerinden birisi olan Adana'da kavurucu sıcakların gelmesiyle birlikte virüsün yayılma etkisinin azabileceğini kaydeden Taşova, “Adana sıcaklarının virüsü kırmasını umuyoruz. Çünkü 26 derecede ve nemli ortamda virüsün yaşamadığı, kırılacağı veya aktivitesinin azalacağı gibi bir beklentide var. Hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Bu yeni bir hastalık. Günler geçtikçe verilerimiz çoğalıyor. Ama şimdi ilk veriler buraya doğru gidiyor gibi. Belki Adana'da virüs daha çabuk kırılabilir. İnşallah öyle olur” şeklinde konuştu.
“BAZI YERLERDE SOKAĞA ÇIKMANIN KISITLANMASININ GEREKLİ”
Korona virüs nedeniyle sokağa çıkma yasağı gelmesinin daha doğru olabileceğini belirten Prof. Dr. Taşova, daha sonra şunları söyledi:
“Bilim kurulu bilimsel verilere dayanarak tavsiye niteliğinde kararlar verir. Uygulayıcılar devlettir. Biz bütün önerilerimizde olduğu gibi bilgileri aktarıyoruz. Biz bile vakaları bakan bey açıklarken sizlerle aynı anda öğreniyoruz. Sokağa çıkma yasağı gibi kararlar devletin kararlarıdır. Kendi adıma söylemek gerekirse bizim gibi iç içe yaşayan toplumlar için bazı yerlerde sokağa çıkmanın kısıtlanmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. İtalya'ya bizim yapımıza çok benziyor. Biz yaşlılarımız ile yaşıyoruz. Yaşlı ve diğer kişilerin bu süreci ciddiye almamız gerekiyor. Atlatılması gereken bir süreç var ve bu sürede de yayılımı en aza indirgeyerek özellikle riskli gruplara bunun bulaşmasını engellemek istiyoruz.”
“ZATÜRRE OLAN GENÇLER VAR”
Gençlerinde Korona virüse karşı dikkat etmesi gerektiğini zatürre olanların olduğunu belirten Prof. Dr. Taşova, “Gençler hafif geçiriyor deniyor ama ağır geçirenlerde olabiliyor. Zatürre olan gençlerimiz var. Zatürreye bağlı olarak fibrozis dediğimiz akciğerde kalıcı hasar olup olmadığına da bakmamız gerekiyor. İleride bunun etkilerini göreceğiz” uyarısında bulundu.
“BU HASTALIK HERKES İÇİN ÖNEMLİ”
30 yaşında olup sigara içen veya 50 yaşında kronik rahatsızlığı olanların daha fazla risk faktörü taşıdığını belirten Prof. Dr. Taşova, “Gençlerde özellikle altta yatan hastalığı varsa veya 30 yaşında sigara içiciyse ya da 50 yaşında diyabet, hiper tansiyon gibi rahatsızlıkları var ise bunlar riskli grup. Çin ve İtalya'daki verilerde gösterdi yaşlı veya altta yatan hastalığı bulunanlar sıkıntılı. Esas olan bu. Yaşlılarda 2 veya daha fazla hastalığı olanlar var. Bunlar tam bir risk faktörü olarak görülüyor. Gençlerinde dikkat etmesi gerekiyor. Bir de çok virüs yükü olunca ne oluyor bilmiyoruz. Bunlar daha sonra çıkacak. Herkes için önemli bu hastalık” diye konuştu.
Öte yandan, Dr. Yeşim Taşova, çocuklarda da bazı virüs vak'alarının olduğuna dikkat çekerek, her yaş grubu için de çok dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.
YORUMLAR