REFLEKS
Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yürütülen ve Sosyal Destek
Programı (SODES) kapsamında hibe almaya hak kazanan “Adalet Köprüsü Olmaya Var
Mısın?” projesinin 7’nci bölümü gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Adana
Adliyesi’nde görevli toplam sayısı 600’ü bulan yazı işleri müdürü ve zabıt
katibine Çukurova ve Çağ üniversitelerinden alanında uzman 7 öğretim üyesi
tarafından “Bireyden Topluma Farkındalık” eğitimi verildi.
Her grup için 3 gün süren ve 2 ay boyunca devam eden programda Çukurova
Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. Sunay Fırat ve Psikolojik Danışman Mehmet
Aykut Erk “Mağdur İle Görüşme İlke ve Teknikleri”, Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu
“Madde Bağımlılığı ve Etkileri”, Doç. Dr. Murat Koç “İletişim Sanatı” Dr. Öğr.
Üyesi Soner Çakmak “Bağımlılığı Bırakma Yöntemleri”, Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan
Kırdök “Karar Verme Becerileri” ve Arş. Gör. Dr. Olcay Karacan “Adalet ve
Cinsiyet Eşitsizliği” konularında bilgilendirme ve bilinçlendirme
çalışmalarında bulundu.
Hem mesleki becerilerine hem de kişisel
gelişimlerine destek
Eğitim programının yürütücüsü Doç. Dr. Sunay Fırat, bilinçlendirme ve
bilgilendirme eğitiminin adliye çalışanlarının hem mesleki becerilerine katkı
sağlayacağını hem de sosyal ortamlardaki ilişkilerine olumlu yansıyacağını söyledi.
Verilen eğitimle birlikte adliye çalışanlarının hem mağdur hem şüpheli hem de
onların yakınlarına yaklaşımının değişeceğini kaydeden Fırat, “Adliye
çalışanları, karşılaştığı korunmaya muhtaç çocuktan aile içi şiddete maruz
kalmış kadına veya suç işlediği iddia edilen şüpheliden onların yakınlarına
kadar iletişim kurduğu bireylere nasıl yaklaşacaklarını, bunların hukuki
boyutlarının ne olduğu konusunda ciddi bir eğitim süreci geçirdi. Ayrıca
uyuşturucu madde kullanımı, uyuşturucunun toplumu, bireyi nasıl etkilediği,
tedavi süreçleri ile ilgili bilgilendirmeler yapıldı. Eğitim, sadece mağdur
veya şüpheliye fayda sağlamayacak, bunun yanında personelin mesleki becerileri
ve kişisel gelişimine de katkı sağlayacaktır” dedi.
Doç. Dr. Fırat, dinlemenin söylemekten daha değerli olduğunu vurgulayarak,
“Duymak, dinlemek değildir. Bu eğitimi etkin bir şekilde alan, dinleyen
bireyler, karşıdakini anlamaya çalışırsa, empatik bir biçimde yaklaşırsa,
sorunu anlamak için zaman kaybetmeyecek. Daha kısa sürede çözüme yönelik yol
gösterici olacak, karar verme ve problem çözme becerileri gelişecek; böylelikle
işler daha hızlı ve sağlıklı yürüyecek” diye konuştu.
YORUMLAR