REFLEKS
Çocukların yalanlarının erişkinlere kıyaslandığında çok daha masum olduğunu söyleyen Liv Hospital Ulus’tan Uzman Psikolog Emrah Polat “Genellikle çocuklar yalan söylemeyi büyüklerden öğrenir. Anne babasının basit bir konuda da olsa yalan söylediğine şahit olan çocuk, yalan söylemenin kabul edilebilir ve işe yarar bir davranış olduğunu düşünmeye başlar. Bu da yalan söyleme alışkanlığının gelişmesine neden olur” diyor.
CEZA KORKUSUNA KARŞI GELİŞTİREBİLİR
Çocuklarda yalana başvurmanın en öncelikli nedeni kendini dışarıdan gelecek tepkilere karşı korumaktır. Çocuk köşeye sıkıştığında, üzerine gidildiğinde yalan söyler. Eğer hata yaptığında çok sık eleştiriliyor, kendini savunmasına izin vermeden hemen sert tepki gösteriliyor ve ceza alıyor ise kolayca yalana başvurabilir. Bu aslında ceza korkusuna karşı çocuğun geliştirdiği bir tür savunmadır. Mükemmeliyetçi, en ufak yanlışa tahammülü olmayan anne babalar, çocukların bu savunmayı sıklıkla kullanmasına neden olur. Çocuğun yalana alışması ve hemen yalana başvurması hem kendini hem de başkasını aldatmaya çalışması demektir.
BAZEN HAYAL ÜRETİRLER
Diğer taraftan hayal ile yalan söylemek farklı olaylardır. Bazen çocuklar içinde bulundukları ruhsal duruma göre hayaller üretir ve bunları gerçekmiş gibi anlatma ihtiyacı duyar. Okul öncesi dönemde gerçeği değerlendirme yetisi henüz gelişmemiş olduğu için, kurdukları hayalleri gerçekmiş gibi anlatırlar. Bu bazen hikaye uydurma, bazen de olmamış bir şeyi olmuş gibi anlatma şeklinde görülür. Hayali uydurmaların amacı, kandırmak ve aldatmak değildir. Uydurmalar bazen çok abartılı ve yoğun bir biçimde ortaya çıkar. O zaman çocuğun hayal malzemesini bu kadar yoğun kullanmasının nedeni mutlaka araştırılmalıdır.
ONAYLANMAK İÇİN YALAN SÖYLEYEBİLİR
Anne baba, arkadaşları ya da öğretmeni tarafından sevilmediğini düşünen çocuklar, kendilerini değersiz hisseder ve başkaları tarafından değerli algılanmak ve onaylanmak için, sahip olmadığı bir şeye sahip olduğunu veya yapmadığı bir şeyi yaptığını söyler. Örneğin kendini acındırmak için karnı ağrımadığı halde karnı ağrıdığını, sınavları kötü olduğu halde çok yüksek notlar aldığını, ekonomik durumu iyi olmadığı halde çok lüks arabaları olduğunu söylemeleri gibi. Çocuğun kendini olduğundan çok farklı gösterme çabası, temelde kendine güven ve kendini beğenmeme sorununa bağlıdır.
NELER YAPILMALI?
Çocuğumuzun yalanını yakaladığımızda hemen onu suçlamamak, öfkelenmemek ve aşırı tepki göstermemek gerekir.
Çocuğu yalancılıkla itham etmek ve onu korkutmak yalan söylemeye devam etmesini sağlar. Oysa amacımız çocuğu cezalandırmak değil yaptığı yanlışı anlaması ve düzeltmesini sağlamak olmalıdır.
Çocuğun niçin yalana başvurduğunu anlamaya çalışarak, yalancılığa iten nedenleri yok etmemiz gerekir. Bazen anne babanın tutumları da çocuğu yalan söylemeye teşvik eder.
Çocuğun yanlış bir davranışına şahit olan anne babalar bunu düzeltmeye çalışacaklarına, çocuğu adeta sorguya çekerek o davranışı yaptığını itiraf ettirmek isterler. Örneğin; kardeşine vurup ağlattığını gören bir anne, “Kardeşine sen mi vurdun?" diye sormamalıdır çocuğa. Çocuğun doğruyu söylemesine yönelik sabırla bekleyen bir biçimde değil de, açığını bulmaya yönelik sorgulayıcı ve suçlayıcı biçimde yapılacak her konuşma çocuğun daha da çok yalan söylemesine neden olacaktır.
Bazı anne babalar ise çocuklarının potansiyel olarak sürekli yalan söyleyeceklerini düşünür ve çocuklarına inanmazlar. Çocuk doğru söylediğinde “Yalan söylüyorsun" diye suçlanırsa, yalan söylemek alışkanlık haline gelmeye başlar.
YORUMLAR