Refleks
Büyük miktarlarda verilerin saklanması ve yönetilmesi küresel düzeyde büyük bir ihtiyaç haline dönüşmüş durumda. Dünyada finanstan teknolojiye, arama motorlarından sosyal ağlara kadar pek çok alanda markalar, verilerini daha güvenli merkezlerde depolamak, enerji ihtiyacını optimize etmek için çalışıyor. Devlet verileri, biyometrik veriler ve tıbbi bilgiler gibi yüksek öneme sahip bilgilerin ya da fiziki güvenlik önlemi gerektiren hassas verilerin saklanmasında ise elektrik enerjisini nükleer santrallerden sağlayan veri merkezleri dikkat çekiyor.
Veri merkezleri tasarlanırken yüksek performansta kullanılabilirlik, sistemin devamlılığı, hataya dayanıklılık gibi gereksinimler enerji tüketim miktarı ve tüketilen enerjinin kontrolünü zorunlu hale getiriyor. Araştırmalara göre, Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) toplam küresel karbondioksit (CO2) salınımının yüzde 2'sini küresel enerji tüketiminin yüzde 3'ünü oluşturuyor. Veri merkezleri de BİT enerji tüketiminde en yüksek paya sahip enerji tüketicileri olarak ortaya çıkıyor. Tükettiği enerjinin optimizasyonunun gereklilik haline geldiği veri merkezleri arasında, enerjisini düşük karbon emisyonuna sahip nükleer enerjiden alanlar, güvenlik, ekonomik ve çevresel özellikleriyle öne çıkıyor.
Diğerlerine göre avantajı yüksek
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ni inşa eden Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom'un elektrik enerjisi bölümü Rosenergoatom, ilk kez Kalinin Nükleer Güç Santrali'nde kurduğu veri merkezini, birkaç NGS sahasında daha kurmaya hazırlanıyor. Nükleer santral alanlarında kurulan veri merkezleri, inşaat maliyetinin düşük olması, yüksek güvenlikli bir sahada kurulması, kesintisiz enerjiye sahip olması ve temiz enerji tüketerek iklim değişikliği ile mücadeleye katkısı gibi özelliklerle diğerlerinden ayrılıyor.
“Dünyanın herhangi bir ülkesinde nükleer santralin bulunduğu alan, nükleer tesis olduğu için maksimum fiziksel güvenlik derecesine sahiptir” diyen Rosenergoatom Genel Müdür Yardımcısı, Ekonomi ve Finans Müdürü Sergey Migalin, ulusal veya federal düzeyde kritik öneme sahip veriler, biyometrik ve büyük hacimli istatistiksel veriler gibi yüksek güvenlik önlemler gerektiren verilerin depolandığı merkezlerin böyle bir sahaya yerleştirilmesinin avantajlarına dikkat çekti.
Kesintisiz enerjiye sahip
Migalin, veri merkezinin nükleer santrale doğrudan bağlanmasının, dış ağları tamamen ortadan kaldırılması nedeniyle ciddi teknik kaza ihtimalini de önemli ölçüde azalttığını belirterek, “Aynı zamanda santralde, enerji cihazlarını, güç dağıtım sistemlerini kontrol etmek amacıyla 24 saat çalışan kadrolu personeller bulunmaktadır. Bu durum veri işleme merkezinin kesintisiz çalışmasını sağlar ve teknik sorun giderme süresini en aza indirir. Nükleer santral çevresinde, mevcut altyapıyı kullanarak veri merkezi de dahil olmak üzere çeşitli yardımcı alan ve tesisleri kurabileceğiniz güvenli bölge veya inşaat için uygun bir yer her zaman bulunur. Bir bütün olarak bakıldığında veri merkezinin inşaat maliyeti daha düşüktür ve bu da son tüketici fiyatına yansımaktadır” ifadelerini kullandı.
Kapasitesi yüksek
Enerjisini nükleer santrallerden alan veri merkezlerinde, kapasiteyi sınırlayacak neredeyse hiçbir şeyin olmadığını ifade eden Migalin, bu konuda şunları aktardı:
“Birkaç üniteli nükleer santrale, kapasitesi onlarca ve hatta yüzlerce MW olan veri merkezi bağlanabiliyor. Nükleer santrallere bağlı çalışan veri merkezlerinde, yüksek öneme sahip bilgiler veya fiziki güvenlik önlemleri gerektiren hassas veriler saklanıyor. Devlet verileri, biyometrik veriler ve tıbbi bilgiler bunlardan birkaçı.”
Bölgenin cazibe merkezi olmasını sağlar
Yüksek bant genişliğine ve kesintisiz güç kaynağına sahip veri merkezinin, bulunduğu bölgeye de yüksek avantaj sağlayacağını kaydeden Migalin şöyle konuştu:
“Enerji altyapı tesislerinin inşaatına genel yaklaşım, ülkenin coğrafi veya ekonomik gelişimi konusunda alınan belirli devlet kararlarına tabidir. Genel olarak, bu tarz tesisler sanayi merkezlerine yakın sanayi veya yoğun nüfuslu bölgelerde inşa edilir. Bu tür merkezler yüksek miktarda veri ve trafik üretir. Bu nedenle, veri işleme merkezlerinin aynı noktalarda konumlandırılması, yüksek bant genişliğine sahip hatlarla birbirine bağlanan ulusal düzeyde coğrafi olarak dağıtılmış veri merkezi ağının oluşturulmasını sağlar. Ayrıca, ülkelere dağılan, ancak tek bir operatör tarafından iletişimi sağlanan veri merkezi ağı, coğrafi ayrımın yüksek güvenilirliğini sağlar. Nükleer santrallerin ve veri merkezlerinin inşa edilmesi, bölgeyi yeni bir cazibe merkezi haline getirebilir.”
'Bulut' kiralama maliyeti cazip
Ulusal veri merkezleri ağı, nükleer santrallerdeki hiper veri işleme merkezlerine ek olarak, genellikle daha küçük bölgesel veri merkezlerine de sahip. İçlerinde konteyner veri merkezlerinden, hiper veri merkezlerine bağlanarak tek bir veri işleme kümesi oluşturan modüler orta hacimli veri merkezlerine kadar çeşitli seçenekler bulunuyor. Günümüzde 'bulut' sisteminin trend olduğunu hatırlatan Migalin, “Bu yüzden bir yer kiralamak artık o yerin fiziksel olarak kiralanması değil, yazılım ve hizmetlerin kiralanması anlamına geliyor. Dolayısıyla herhangi bir ticari kuruluş, veri merkezlerimizde 'bulut' hizmetleri satın alma imkanına sahip ve genel itibariyle, bu tür hizmetler fiyat açısından da daha cazip” değerlendirmesini yaptı.
Bölge için istihdam oluşturuyor
Nükleer santrallerin ve veri merkezlerinin inşa edilmesinin bölgeleri yeni bir cazibe merkezi haline getirdiğini belirten Sergey Migalin, şöyle devam etti:
"Bulut sunucu bileşenlerini yöneten ve destekleyen, genel yaklaşım ve stratejiyi koordine eden merkezi uluslararası ekiplerimiz ve saha çalışmalarına destek sağlayan yerel ekiplerimiz mevcut. Bulunduğumuz bölgede yaşayanlara yönelik belirli istihdam oluşturuyoruz. Her veri merkezinde, altyapı mühendisliği, enerji, havalandırma ve soğutma konularında çalışan ve genel olarak veri merkezinin bulunduğu sahadan sorumlu yerel işletme personeli vardır. Buna ek olarak, santral görevlileri ve kontrol merkezinin çalışmasını sağlayan vardiyalı personelimiz de var. Zorunlu olarak yönetim, IT desteği ve bilgi güvenliği hizmetleri sağlayan birimler de veri merkezinde çalışıyor. Nükleer enerji santrali için ise sahasında veri merkezinin varlığı her şeyden önce kendi ihtiyaçlarını karşılamak demek. NGS sahasında yer alan veri merkezinde, santralin yönetim sistemleri, özellikle de onarım ve işletme destek sistemleri ve santral donanımına ait büyük verilerin yönetim sistemi, çeşitli IoT hizmetleri, tahmine dayalı analitik veriler ve dijital ikiz yer alıyor. Tüm bu devasa veri akışlarını kendi kaynaklarıyla en yüksek güvenlik standartlarına uyum sağlayarak işleten santral aynı zamanda somut bir tasarruf da elde ediyor."
YORUMLAR