Refleks
Ekonomi gazetesi Refleks’in görüntülü platformda yayınlanan ‘Maskesiz Sohbetler’ adlı programına katılan Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) Genel Müdürü Dr. İzzet Alagöz, sözü dinlenen ülke olmak için sadece enerji üretmenin yetmediğini, enerji teknolojilerinde tam bağımsız bir ülke olmak gerektiğini söyledi. Enerji arzında sıkıntı yaşamayan Türkiye’nin HES’ten rüzgâra, güneşten nükleere kadar her alanda kendi teknolojisini geliştirmeye mecbur olduğunu belirten EÜAŞ Genel Müdürü Dr. Alagöz, “Marifet, yabancının kurduğu sistemle elektrik üretmek değil. Kendi kurduğun ve bağımsızca yönetebildiğin teknolojiyle elektrik üretebiliyorsan işte o zaman enerji bağımsızlığın var demektir. Bunu sağlamak için çalışıyoruz. Santrallerimizde kullandığımız jeneratörlerin yabancı üreticileriyle konuştuk. ‘Kendi jeneratörümüzü yapacağız, bize süpervizörlük yapın’ dedik. ‘Bedava veririz ama öğretmeyiz’ dediler. O gün yola koyulduk. Kendi mühendisimiz, akademisyenimiz ve iş insanımızla ilk yerli jeneratörümüzü yaptık. 12 milyon dolara yurtdışından satın aldığımız jeneratörü 250 bin dolara mal etmiştik. Ancak devreye alabilmek için aylarca uğraştık. Çok sıkıntılar yaşadık. İlk jeneratörümüzü devreye aldığımızda saat gece yarası 3’e geliyordu. Sevincimden odanın içerisinde kaç tur attığımı hatırlamıyorum” dedi. Enerji teknolojileri alanında sadece jeneratör alanında değil, neredeyse her alanda dışa bağımlı olunduğunu belirten Dr. Alagöz, yerli ve millileşme çalışmaları kapsamında türbinden yazılıma kadar onlarca alanda fırsatlara dikkat çekti.
İLK KONTROL SİSTEMİ KEPEZ’DE
Türkiye’nin enerji kontrol sisteminde tam bağımsız olmak için çaba sarf ettiğini, bu yönde önemli adımlar attığını ancak yeterli olmadığını belirten Dr. Alagöz, “Türbini üretseniz, jeneratörü yapsanız da kontrol sistemi size ait değilse santral sizin olmaz. Kendi enerji teknolojimizi geliştirmemiz, bu alanda en iyi bilenden daha iyi bilmemiz gerekiyor. Kendi akademisyenimizin, mühendislerimizin, iş insanlarımızın, teknisyenlerimizin daha fazla özverisine ve bu alana ilgisine ihtiyacımız var. Bu alanda sayısız fırsatlar var. EÜAŞ öncülüğünde çılgın bir ekip oluşturduk. Donanımından yazılımına kadar bize ait kontrol sistemini kurduk. Antalya Kepez santralimizde uyguladık. Tıkır tıkır çalışıyor. Sistemi şimdi Borçka’ya kuruyoruz, ardından Adana’da kuracağız” diye konuştu.
EÜAŞ KAPISI ÜNİVERSİTEYLE ARALANABİLİR
EÜAŞ olarak enerji üretirken Türkiye’nin enerji teknolojileri geliştirme çabalarına ciddi katkı sağladıklarını belirten Dr. Alagöz, “Bu alanda tüm üniversitelerimize açığız. Birçok projede TÜBİTAK, Aselsan gibi kurumlarımızla çalışıyoruz. Birçoğuyla etkin projeler yürütüyoruz. Bu alanda büyümek isteyen özel şirketler ar-ge merkezlerinde geliştirdikleri ürün ve hizmetleri yanlarına partner olarak üniversiteleri de alarak bizimle çalışma imkânı bulabilirler” dedi.
SADECE 2021’DE 47 MİLYAR AVRO KAYNAK
Yaşamın her alanını etkileyecek küresel ısınma önlemlerini içeren ‘Yeşil Mutabakat’ta 2021 yılının Mevlana’nın ‘Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım’ sözüyle örtüştüğünü belirten Dr. Alagöz, “İhraç ettiğimiz cıvatayı üreten sanayi kuruluşundan turist ağırladığımız otele kadar her alanda sıfır karbonun hedeflendiği bu süreçte her şey yeni başlıyor. Kaybettiğimiz, kaçırdığımız bir şey yok. Avrupa ülkeleri neredeyse biz oradayız. Ama çok çalışmaya ihtiyacımız var. 2030’da üretirken sıfır karbonu hedefleyen ve bunun için 1 trilyon avro kaynak belirleyen, sadece bu yıl 47 milyar avro kaynak ayıran bir Avrupa Birliği var. Türkiye bu süreci doğru değerlendirmek zorunda. Karbon salmadan elektrik üreteceğiz, sanayi üretimi gerçekleştireceğiz ve ulaşımda bu yönde adımlar atacağız. Bu da zorunluluğun yanı sıra yeni fırsatlara kapı aralayacak. Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB) olarak Yeşil Mutabakat’a uyum, neler yapılması gerektiği ve fırsatlarla ilgili detaylı bir çalışma yapıyoruz. Kısa süre sonra detayları kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu.
İKİNCİ NÜKLEER SANTRALİ EÜAŞ YAPABİLİR
EÜAŞ Genel Müdürü Dr. İzzet Alagöz, Türkiye’nin nükleer enerjide yatırım yapılan bir ülke konumundan kendi nükleer santralini geliştirecek bir ülke olma yolunda ilerlediğini söyledi. Enerjinin diğer tüm alanlarında uluslararası standartların bulunmasına rağmen nükleer enerjide her ülkenin kendine özgü teknolojisi bulunduğuna dikkat çeken Dr. Alagöz, “Bu iş bir yerden taklit edilerek ya da baka baka öğrenilecek bir iş değil. Ya da kazanı Çin’den, türbini Almanya’dan, kontrol sistemini ABD’den alarak yapılacak iş de değil. Kendimiz yapa yapa öğreneceğiz. Şu an nükleer teknoloji alanında mühendisler yetiştirmeye devam ediyoruz. Nükleer enerji teknolojisinin 4 seviyesi var. En zor seviye reaktör. 4’üncü seviyeden başlayarak 1’e doğru ilerleyeceğiz. İkinci nükleer tesisi fevkalade EÜAŞ hayata geçirebilir” dedi.
YORUMLAR