Refleks
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Almanya’nın bugünden itibaren 6 aylığına üstleneceği Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı için, “Avrupa Birliği (AB), tedarik zincirinde pandemi ile su üstüne çıkan Çin bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir. En büyük ticaret ortağımız Almanya’nın bugün başlayan AB Dönem Başkanlığı bunun için büyük bir fırsat olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, yaptığı açıklamada, Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) Konseyi Dönem Başkanlığı’nın Türkiye’nin küresel tedarikte Çin’e alternatif pozisyonuna olumlu katkıda bulunabileceğine işaret etti. Avdagiç, “AB, küresel tedarik zincirindeki pandemi engelini en yakınındaki Türkiye’nin sanayi kapasitesi ile kırabilir. AB’nin 1.9 trilyon Euro’luk ithalatında Çin’in yüzde 19, Türkiye’nin yüzde 4 payı var. Pandemi sonrasında Türkiye, yüzde 4’ü en az ikiye katlayacak endüstriyel kapasiteye sahip” dedi.
“Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için iyi bir fırsat”
Almanya’nın dönem başkanlığında AB’nin küresel tedarik zincirlerini yeniden yapılandıracağı yönünde bir beklenti olduğunu hatırlatan Avdagiç, 27 üyeli bloğun, kilit sektörlerde Çin’den tedarikinin bir bölümünü hemen yanı başındaki Türkiye’den sağlayabileceğini kaydetti.
Çok yönlü ilişkilerimizin bulunduğu Almanya’nın AB dönem başkanlığında AB ve Türkiye ilişkilerinde birçok yapıcı adım atılmasını beklediklerini kaydeden Avdagiç, şunları söyledi:
“AB, Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşlarında daha korunaklı ve güvenli bir ekosistem oluşturmak istiyor. Türkiye burada yeni bir rol üstlenebilir. Bu dönem Gümrük Birliği ortaklık konseyi kararının zaman kaybetmeden güncellenmesi için de iyi bir fırsat taşıyor. Tam 24 yıl geçti. 1996’nın şartları değişti, farklılaştı. Gümrük Birliği’nde revizyon, Türkiye ile AB arasında ekonomik açıdan daha geniş bir entegrasyon oluşturacaktır. Ayrıca Gümrük Birliği’nin işleyişinde var olan sorunların aşılmasını sağlayacaktır.”
“Türkiye, AB’nin ithalatında yüzde 4’ün çok üzerinde pay almalıdır”
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, pandeminin küreselleşme oyununu yeniden kurduğuna dikkat çekerek, “Koronavirüs, Avrupa Birliği’nin ürün arz zincirini kısaltmak için üretimi son kullanıcıya daha yakın olduğu yere taşıyacağı ‘nearshoring’ adı verilen süreci gündeme getiriyor. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, global üretim sisteminin kırılganlığına karşı, Türkiye'nin iş gücü ve birikimi önemli bir açılım sunmaktadır. Avrupa, arz zinciri bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir. Bunun için yapmamız gereken karşılıklı olarak daha çok gayret göstermektir” dedi.
Türkiye’nin AB’nin ithalatında yüzde 4 payla 6'ncı sıradaki ülke olduğunu belirten Avdagiç, “AB, en yakın mesafedeki üyesinden 6 bin 500 kilometre uzakta bulunan Çin'den geçen yıl 361 milyar Euro’luk ithalat yaparken, Türkiye'den ithalatı ise 70 milyar Euro oldu” bilgisini verdi.
Avdagiç, Türkiye’nin AB’nin hem ithalatında hem ihracatında en büyük ortağı olduğuna dikkati çekerek, “AB’nin otomotiv, tekstil, beyaz eşya, demir-çelik, züccaciye, gıda ve mobilya sektörlerinde en büyük tedarikçisi Türkiye’dir. Buna rağmen, AB’nin ithalatında Çin’in yüzde 19, Türkiye’nin yüzde 4 payının olması, bu yönde önemli bir değişim yaşanabileceğini de gösteriyor. Salgın sürecini hem Türkiye hem AB iyi değerlendirebilir” diye konuştu.
Almanya, Hırvatistan'dan devraldığı AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı 1 Temmuz- 31 Aralık 2020 tarihleri arasında 6 ay boyunca sürdürecek. Bu sürede, Konsey'in tüm toplantılarına ve komite, çalışma grupları gibi hazırlık mekanizmalarına Almanya başkanlık edecek.
YORUMLAR