“Kentsel Dönüşüm” hakkında merak edilen konulara, konuyla ilgili uzmanlar açıklık getirdi.
Kentsel dönüşümün, bir kentsel yenileştirme olarak
ele alındığında, kentlerin eski bir yapıdan daha yeni ve daha iyi bir yapıya
kavuşturulması anlamını taşıdığını dile getiren uzmanlar, “Kentsel dönüşüm, birçok nedene bağlı olarak
zaman içerisinde eskimiş, kullanımı uygun ve güvenli olmayan kentsel dokunun,
günün standartlarına uygun olarak dönüştürülmesi işlemidir.
Kentler, zaman içerisinde olumlu ya da olumsuz
değişime, dönüşüme uğrarlar. Artan göçlerle birlikte çarpık ve plansız
kentleşme, sosyal, çevresel ve fiziksel açıdan kötü, yapılara dönüşebilirler.
Zaman içerisinde eskiyen yapılar tehdit unsuru oluşturduğundan
dolayı, hızlıca yenilenmesi olası kazaların da önünü kesecektir.
Şehrin, kültürel mirasının gelecek nesillere
aktarılması, doğal, tarihi ve kültürel dokusunun korunması da kentsel dönüşümün
amaçlarından biridir.
Kentsel dönüşümü, şehirlerin belirli amaçlar
çerçevesinde, “dönüştürülmesi, yenilenmesi, değiştirilmesi” olarak ele
aldığımızda, şehir sınırları içindeki herhangi bir alan, mahalle ya da semt,
kentsel dönüşüm konusu içerisinde olabilir.
Kentsel dönüşüm faaliyetleri yapılırken, kentin fiziksel
koşulları ile toplumsal problemleri arasında doğrudan bir ilişki kurulmalıdır.
Kentsel dönüşüm ortaya çıkan yeni fiziksel, toplumsal, ekonomik, çevresel ve
alt yapısal ihtiyaçlara cevap vermelidir.
Kentsel dönüşüm projeleri, çöküntü alanları
haline gelen kent parçalarında yaşam kalitesini yeniden yukarılara taşıyacak
stratejileri geliştirerek, kentsel refah ve yaşam kalitesini artırmayı
hedeflemelidir.
Kentsel dönüşümde, kentsel alanlar en etkin
bir biçimde kullanılmalı ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik
projeler hayata geçirilmelidir. Bu sayede atıl olan alanların tekrar kullanıma
açılması, gereksiz yayılmaları sınırlandırmış olacaktır.
TARİHİ OSMANLI DÖNEMİ'NE UZANIYOR...
Kentsel dönüşüm tarihinin Osmanlı Dönemi’ne kadar
uzandığını belirten uzmanlar,
şunları söyledi: “Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılında kentsel dönüşüm
faaliyetleri, diğer ülkelerle gerçekleştirilen ekonomik ilişkiler temelinde
gelişmesiyle birlikte ilk olarak ticaret kentleri olan İstanbul, Bursa, İzmir
gibi kentlerde, bir yenilenme projesi olarak uygulanmıştır.
Ticaret merkezlerinin bulunduğu kentlerde, özellikle
1860’lı yıllardan sonra, bedesten ve liman çevresindeki ticaret merkezlerinin
yanı sıra modern iş alanlarının varlığı da artmıştır. Modern toplumun inşa
edilmeye çalışıldığı bu süreçte yapılan kamu ve ticaret alanları sonucunda,
kent merkezleri büyümüştür.
Büyüyen kent merkezleri, diğer ülkelerle yapılan
ekonomik ticaret kapsamında yeniden gözden geçirilerek zamanla eskiyen, bozulan
yapılar çeşitli projelerle yeniden kullanıma sunulmuştur. Bu dönemde yürütülen
kentsel dönüşüm çalışmalarının bir diğer amacı ise İstanbul’da çıkabilecek
olası yangınların önüne geçmeye yönelik birtakım yeni düzenleme projeleri şeklinde
olmuştur.
Oluşturulan nizamnamelerle birlikte kentsel
sorunların çözülmesine yönelik yeniden inşa faaliyetleri yasal düzenlemelerle
ele alınmıştır.
1990’lı yıllara geldiğimizde ise eskiyen ve afet
riski taşıyan alanlarda kentsel dokuları yeniden dizayn etmek için kentsel
dönüşüm ilk akla gelen araç olmuştur. Kentsel dönüşüm, 17 Ağustos 1999 Marmara
depreminden sonra tüm Türkiye’de nerdeyse herkes tarafından merak edilen bir
gündem haline gelmiştir. ” diye konuştu.
61 İLDE, 164 BİN KONUT KENTSEL DÖNÜŞÜME GİRDİ
Kentlerin en önemli konusu haline gelen kentsel
dönüşümün, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin 81 iline yayıldığını
belirten uzmanlar, şöyle
konuştu: “05/2012 tarihinde
hayata geçen kentsel dönüşüm yasası, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi" yasasıdır.
Kentsel dönüşüm konusunda Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın açıkladığı veriler incelendiğinde, tespitlere göre Türkiye'de 9,8
milyon bina, 28,6 milyon konut var. Türkiye genelinde 1,5 milyon, İstanbul'da
da 300 bin bağımsız birimin acil bir şekilde dönüşmesi gerektiği dikkat
çekiyor.
Türkiye genelinde 1,5 milyon konutun kentsel dönüşüm
kapsamına alındığı bilgisine ulaşılmaktadır. Yine 81 ilde 716 bin konut ve iş
yeri riskli yapı kapsamına alındığı, 59 ilde 600 bin bağımsız bölümün yer
aldığı 273 riskli alanda da çalışmaların devam ettiği bilgisi
dikkat çekiyor.
Kentsel dönüşüm için bugüne kadar vatandaşlara ve
belediyelere, kira, taşınma ve kamulaştırma yardımı olmak üzere 15,5 milyar
kaynak kullandığı da bilgiler arasında yer alıyor.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) deprem
dönüşümü kapsamında bugüne kadar 61 ilde, 146 ilçede 164 bin konutluk kentsel
dönüşüm projesini hayata geçirdiği, yaklaşık 54 bin konutun plan ve proje
çalışmalarının devam ettiği dikkat çeken detaylar arasında.
Tüm bu çalışmalar göz önünde bulundurulduğunda
kentsel dönüşümün tüm Türkiye’yi yakından ilgilendiren büyük bir dönüşüm olduğu
ortaya çıkıyor.
Yaşam alanları yenilenirken, bu süreçlerde yürütülen
mühendislik çalışmaları, kaliteli bir dönüşüm için önemli bir aşamayı
oluşturuyor.” dedi.
YORUMLAR