REFLEKS
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan, yazılı bir açıklama yaparak, sanayicinin içinde bulunduğu duruma ve Mersin’in sanayideki konumuna dikkat çekti. Mersin’in üreten bir kent olduğunu belirten Kızıltan, üreten bir kent olmaya artarak devam etmesi gerektiğinin altını çizdi. Ancak, dolar sarmalının sanayiciyi zora soktuğunu vurgulayan Kızıltan, “Dövizdeki fiyat istikrarsızlığı, özellikle dolardaki belirsizlik nedeniyle sanayiciler hammadde alamamaktan ve buna bağlı üretim yapamamaktan şikayetçi. Mersin’de üretim tesislerimizde bir kapanma yok ama bu süreç böyle devam ederse ne olur? Türkiye genelinde bazı üretim tesislerinin kapanmasa da sıkıntılardan dolayı bakım-onarım mazeretiyle çalışanlarına izin verdiğini görüyoruz. Bu süreç kapanmaya kadar gidebilir. Sanayiciyi çaresiz duruma düşüremeyiz, üretim tesislerimizin kapanmasına izin veremeyiz. Bu, istihdamı da olumsuz etkiler. Stokları şişen ve hammadde alamayan bir üretim tesisi uzun süre ayakta kalamaz” dedi.
MERSİN SANAYİSİ MONTAJA DAYANIYOR. MERSİN’İN BU GÜCÜNÜ İYİ KULLANMALIYIZ
“Her kriz bir fırsattır” sloganını anımsatan Kızıltan, Mersin’in, sanayi üretimi anlamında daha çok montaja dayanan bir kent olduğunu kaydetti. Mersin’de orijinal üretim yapan, kendi kaynaklarıyla ithal girdiye dayanmadan katma değer üreten sayısız firma olduğuna da işaret eden Kızıltan, “Ama genel anlamda sanayi desenimiz montaj. Sonuçta bundan para kazanıyoruz, ekmek yiyoruz, iş ve aş veriyoruz. Aslında montaj, üretime başlama niyeti olan bir firmanın ilk adımıdır. Mersin’in bu gücünü iyi kullanmalıyız ve bunu yabancı yatırımcıya iyi lanse etmeliyiz. Çünkü dış pazarı hedefleyen bir montaj sanayinin en uygun yeri pazara ulaşma anlamında lojistik gücü olan Mersin’dir. İç pazarı hedefleyen bir montaj başka yerde de olabilir. Ama hedef dış pazarsa, ihracatsa en uygun yer Mersin’dir. Neden Çinliler buraya geliyor, neden ürünlerinin montajını burada yapmak istiyor? Tabi ki Avrupa’ya mal satabilmek için. Kaliteli bir montaj merkezi olmak veya genel sanayi deseni içinde kaliteli bir montaj merkezi olarak da bilinmek kötü bir şey değil” ifadelerini kullandı.
SANAYİMİZİN DOLAR GİRİŞİNE İHTİYACI VAR
Mersin’in bu şekilde ciddi anlamda yabancı yatırımcı çekebilecek bir konjonktürde olduğunu dile getiren Kızıltan, uluslararası yatırım anlamında Türkiye’nin, özelinde ise Mersin’in bir yatırım cenneti olduğunu vurguladı. Kızıltan, “Dış pazara çalışan firmaların olduğu, nitelikli iş gücünün olduğu, iş gücünün pahalı olmadığı, dünyaya entegre bir bölgeden bahsediyoruz. Bu anlamda Orta Doğu, Körfez, Afrika ve Avrupa’ya çalışmak isteyen yerli veya yabancı yatırımcının olması gereken kent Mersin’dir. Özellikle bu pazarları hedefleyen yabancı firmaların ürünlerinin montajını yapabileceği en ideal yer burasıdır. Bunu daha etkin duyurmak, tanıtmak zorundayız. Sanayimizin dolar girişine ve yatırıma ihtiyacı var. Ülkeden çıkan doları engellemek zorundayız” dedi.
TEK ADIM OFİSİNİ ETKİN KULLANMALIYIZ
Bu anlamda Valilik, yerel yönetim, OSB ve MTSO dörtlüsünün oluşturacağı ve etkin bir şekilde sanki tek bir merci gibi çalışacağı bir tanıtım, yatırımcıyı bulma, karşılama ve destek verme mekanizmasının etkinleştirilmesinin bir zorunluluk olduğunu kaydeden Kızıltan, şöyle devam etti: “Yatırımcılar bu kurumları birbirinden bağımsız gezmemelidir. Aslında Çukurova Kalkınma Ajansı bünyesinde bulunan ‘Tek Adım Ofisi’ bu amaçla kuruldu. Bunun daha etkinleşmesi, daha iş birliği ve ortak bir planla işlemesi gerekiyor. Bahsettiğim Mersin dinamikleri aslında samimi şekilde buna hazır. Zamanında mantıklı şekilde kurgulanan bu ara yüzleri tekrar daha etkin kullanmaya başlamalıyız. Evet, lansman çok önemli. Bunu yatırımcılara duyurmak çok önemli. MTSO olarak web sayfamızda ‘Üretiyoruz’ isimli bir portalımız var. Odamıza kayıtlı firmaların, sanayi üretimi yapan firmaların ürün bazlı araması yapılıp, bunların kimler tarafından üretildiğini gösteren, güncellemeleri yapılan bir arama motoru bu. Tanıtımın önemli bir adımı.”
SANAYİDE DAHA ÇOK KÜMELENMİŞ BİR MODELE GEÇECEĞİZ
Sanayinin, montaj bile yapılsa ihracata dönük olmazı gerektiğini vurgulayan Kızıltan, şu an için Mersin firmalarının sorunlardan dolayı kapasite kullanım oranları artmasa da kapanan firma olmadığının altını çizdi. Vadeli çalışan, iç piyasaya iş yapan ve dolarla borçlanan firmaların sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken Kızıltan, “Ama dış pazara çalışanlar daha iyi durumda. Bu da ihracata entegre olmanın firmalarımız için ne kadar önemli olduğunu somut olarak göstermektedir. Kısacası, dolar sarmalı sanayiciyi zor durumda bırakıyor. Sanayici projelerinde fiyatlandırma yapmakta zorlanıyor. İş yok değil. Mersin iş dünyası yurt içinde de yurt dışında da kalitesiyle bilinen bir kent. İş var ama kurdaki istikrarsızlık orta ve uzun vadeli iş akşını engelliyor. Bu anlamda üreticiler olarak küresel ekonomik krizler, bölgesel siyasi sorunlar gibi elimizde olamayan sorunlara odaklanmaktansa, en azından kendi elimizde olan çözümlere odaklanmamız gerekiyor. Mersin genelinde biraz karışık bir sanayi yapılanmamız var. Bunu daha kümelenmiş bir sisteme sokacağız. Tarım ve lojistikte bunu kısmen yaptık. Sanayide de daha kümelenmiş, daha uzmanlaşmış, daha kategorize olmuş bir sanayi modeline geçeceğiz. Ağır sanayi, montaj sanayi, yüksek teknolojili üretim gibi kategorileşmeyi kümelenme mantığı ile hayata geçirmek zorundayız. Bu noktada Mersin olarak en çok önem verdiğimiz şey bölgesel güç birliği. Bu amaçlara yönelik Mersin ve Adana, yani Çukurova işbirliği çok ama çok önemlidir. Çukurova Ekonomi Bölgesi’ni tüm bu vizyona yönelik hayata geçirmek zorundayız. Bu iki kent güçlü yanlarını birleştirmek ve ortak hareket etmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
İhracata yönelik montaj vizyonunun, Mersin’in geleceğe yönelik yüksek teknolojili sanayi vizyonundan vazgeçtiği anlamına gelmemesi gerektiğini de belirten Kızıltan, “Mersin Model Fabrika Projesi, Ar-Ge Tasarım Merkezi, Endüstri 4.0 Merkezi ve ortak Ar-Ge alanları projeleri ile sanayide de lojistikte de hizmetlerde de ileri teknoloji vizyonuna sahiptir ve çalışmaktadır. Mersin, hiçbir değerinden ve potansiyelinden vazgeçemez. İster düşük ister orta isterse ileri teknoloji bir üretim veya hizmet olsun amacımız, her birinde kümelenmeyi sağlamak ve her birini kendi içinde ihracata entegre ederek ülkeye döviz getiren katma değer merkezlerine dönüştürmektir” dedi.
YORUMLAR