Refleks
Orhan Murat Avcı, piyasanın lokomotifi olan, 250 civarında işkolunu peşinden sürüklemekle kalmayıp, vasıfsız işgücünün istihdamına önemli katkı sunan inşaat sektörünün, 2018’den itibaren kur krizlerinden son derece olumsuz etkilendiğini, zirve yapan küçülmenin ardından tüm dünyayı sarsan koronavirüsün de tarihi bir dip nokta yaşattıktan sonra bugün düşen konut kredisi faizleriyle sektöre moral geldiğini bildirdi.
Orhan Murat Avcı, müteahhitlerin 2018’den beri artan maliyetleri konut fiyatlarına yansıtılamadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Oysa sektördeki birçok girdi maliyeti dolara endeksli, bir de halkın alım gücü olmadığında fiyatları gerçek maliyetlerine kâr ekleyerek satmanız mümkün olmuyor. Bugün baktığımızda ise ‘Müteahhitlerin hepsi fırsatçı’ gibi bir suçlama var. Her müteahhidi fırsatçı görmek haksızlıktır. Elbette bu durumu fırsata çevirmeye çalışanlar mutlaka olacaktır; ancak tüm müteahhitlere bu suçlamayı getirmek yanlış.”
STOKLAR TÜKENİYOR
“Avantajlı krediyle stoklar tükeniyor” diyen Orhan Murat Avcı, Türkiye’de sadece evlenme ve boşanmalardan kaynaklı her yıl 600 bin civarında konut ihtiyacı oluştuğunu, bunun yanında başta yurtdışındaki gurbetçiler olmak üzere yatırım amaçlı konut alımlarını da düşünürsek, bu sayının daha da arttığını ifade etti.
DEPREM KORKUSU
Avcı, deprem kuşağında bulunan Türkiye’de yaşanan yıkıcı depremlerin ardından birtakım yönetmeliklerin getirildiğini, bunun da yeni inşaatlara olan talebi artırdığını ifade ederek, “İnsanlar artık deprem yönetmeliğine uygunluğu konusunda kaygı yaşadıkları, eski yönetmeliklere göre yapılmış konutlarının yerine yeni inşaatlara yöneliyorlar” diye konuştu.
Orhan Murat Avcı, kredilerin bu şekilde devam etmesi durumunda talep artışının da süreceğini tahmin ettiğini, her dönemde olduğu gibi gayrimenkulün bu dönemde de riski düşük ve yıldızı en parlayan yatırım araçlarının başında geldiğini sözlerine ekledi.
YORUMLAR