Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) ve Ekonomi gazetesinin iş birliğiyle düzenlenen ‘Anadolu Panelleri’nin Adana buluşması, Adana Sanayi Odası (ADASO) ev sahipliğinde yapıldı. Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz’un moderatörlük yaptığı ‘Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik’ konulu panele konuşmacı olarak TKYD Başkanı Dr. Tamer Saka, ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Başkanı Bekir Sütçü, Sasa Yönetim Kurulu Üyesi Güven Kaya, Logo Türkiye Genel Müdürü Akın Sertcan, TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Senem Denktaş ve Sunar Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Nuri Çomu katıldı. Etkinlikte TKYD Ekonomi Danışmanı Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki de son yıllarda dünyadaki gelişmeleri ve Türkiye’nin ekonomi politikalarını değerlendirdi.
TKYD Başkanı Dr. Tamer Saka, Türkiye’nin kalkınması için ‘kurumsal yönetim’ kavramına olan ihtiyaca dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye 60 yıl önce de dünyanın ilk 20 ekonomisi içerisinde, dünya ekonomisinden aldığı pay yüzde 1’ler seviyesindeydi. Bu kadar koşturma, bu kadar yatırım, dünyada farklı alanlarda aldığımız riskler, dönüp baktığımız zaman yine aşağı yukarı aynı yerlerdeyiz. Kişi başı milli gelirde 10 bin dolar çerçevesini aşamadık. 20-25 bin dolar seviyesine çıkabilsek refah toplumu olma yolunda önemli adım atacağız. Türkiye geçmiş yıllarda da bunu denedi ama maalesef bir cam tavana takılıyoruz.”
KİŞİLERE DEĞİL SİSTEME BAĞLI YÖNETİM
Bu durumun farklı sebepleri olduğunu ifade eden Dr. Saka, “Biz sistemlere bağlı değil, kişilere bağlı sistemlerle şirketlerimizi, kurumlarımızı yönetmeye çalışıyoruz. Bizden daha ileride olan ekonomilere baktığınızda, kurumsal sistemlerin hem şirket hem de ülke yönetimi bazında çok daha etkin çalıştığını görüyorsunuz. Kurumsallaşma noktasında yeterli adımları atmadığımız sürece dünyadaki vahşi rekabet ortamında, yeteri kadar başarılı olma şansımız maalesef olmuyor” yorumunu yaptı.
YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ
İkinci dünya savaşından sonra dünyada kurulan düzenin değişmeye başladığı bir döneme girildiğini vurgulayan Dr. Saka, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kurallar tekrar yazılıyor. Hem siyasal hem ekonomik açıdan başka bir dönemin içinden geçiyoruz. Bu dönemin ne kadar süreceği, nereye dönüşeceği ve hangi maliyetlerle aşılacağı konusunda bilgimiz son derece zayıf. Bunu niye vurguluyorum? Çünkü geçmişteki iş yapma şekillerimizle artık yönetemeyeceğimiz bir dönemin içine girmiş bulunuyoruz. Zaten kurumsallaşamamak konusunda sıkıntılarımız vardı, şimdi bu sıkıntılarımızı çok daha üst seviyeye taşıyacak bir global ortam da var. Değişimi, dönüşümü doğru okuyamazsak, doğru refleksleri geliştiremezsek, kendimizi doğru pozisyonlandıramazsak, maalesef korkarım ki bugünden de daha kötü bir döneme Türkiye ekonomisi girebilir. Bütün çabamız, bütün enerjimizle bu konudaki farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Kurumsal yönetim, sistemleri oluşturma, profesyonelleşme konularında atacağımız adımlar; bizler için artık bir lüks, ihtiyaç değil gereklilik. Belki de hayatta kalma-kalmama kadar kritik bir gereklilik halini almış durumda.”
KIVANÇ’TAN 3 KURUMSALLAŞMA FORMÜLÜ
Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç, kurumsal yönetimin işletmelerin uzun vadeli başarılarını garanti altına almakla kalmadığını, aynı zamanda paydaşlar arasındaki güveni de tesis ettiğini söyledi. Kurumsallaşmayı hedefine koymuş şirketlere ilk önerisinin ‘Destek alın’ olacağını belirten Kıvanç, “İhracat yapmak kurumsallaşma sürecini hızlandırır. Ayrıca halka açılmak da şirketlere sadece finansal güç değil kurumsallaşma sağlar” diye konuştu.
YORUMLAR