REFLEKS
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan ve Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Yüksek Lisans Programı Öğretim Görevlisi Abdurrahman İnce, dünyanın en önemli mimari yapılarından biri olan Notre Dame Katedrali yangını ve mimari binaların güvenlik sistemleri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
KASTEN YAKILMA İHTİMALİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
“Yangının çıkış sebebi henüz belli değil, renovasyon ve restorasyon çalışmaları işlemleri sebebi ile kasıtsız olarak başlamış olabileceği ihtimali üzerine soruşturmaların bu yönde sürdürüldüğü bildiriliyor” diyen Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, kasten yakılma ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.
“KANSERİN DÖRDÜNCÜ EVRESİ GİBİ”
“Yaklaşık 850 yıllık bu dünya mirası binanın total boyutta yanması dünya çapında bir kayıp” diyen Öğretim Görevlisi Abdurrahman İnce,
“Binanın iç kısmının ahşap olduğu anlaşılıyor. Algılama sisteminin mevcut olduğu ama yetersiz olduğu anlaşılıyor. 18:20 deki ilk sinyalde algılanan adresin tespit edilememesi kabul edilemez bir eksiklik. Tespit edilebilseydi başlangıçta, küçükken ve çok az bir zararla söndürülebilirdi. İkinci alarmda başlangıç adresi tespit edilebilmiş ama arada 23 dakika var. Böyle bir ahşap bina yangınında 23 dakika çok geç algılama ‘too late’ (kanserin dördüncü evresi gibi) anlamına gelir. Katedral yangınının devasa tahribatında en önemli neden bu çok geç algılamadır. Tüm tarihi binalarda yangını gecikmeden algılayacak sistemlerin aksaksız çalışır halde tutulması son derece önemlidir. Hatta elektrik pano dolapları gibi ilgili bölümlere çok erken algılama (VESDA: Very Early Smoke Detection) sistemleri kurulabilir” şeklinde konuştu.
KATEDRAL BİNASINDA UYGUN SPRİNKLER SİSTEMİ OLMALIYDI
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Yüksek Lisans Programı Öğretim Görevlisi Abdurrahman İnce, “Bina ahşap olduğu için, yangında kor oluşacağı için ve ayrıca içeride devasa hacim, yani hava büyüklüğü faktörü çok fazla olduğu için boğucu söndürme sistemleri etki edemez, su buharı dahil hiç bir tür söndürme gazı ile katedral iç hacminde total söndürme gazı sistemi ve boğma yöntemi uygulanamaz” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Otomatik yağmurlama (sprinkler) sistemi bu tip tarihi binalara uygun olarak tasarlanırsa çıkacak ve kor oluşturacak yangınlar söndürülebilir, elbette suyun vereceği biraz zarar olacaktır ama yanmaktan koruyacaktır. Bu katedral binasında uygun sprinkler sistemi olmalıydı. Olsaydı çıkan yangını %94 başarı ile söndürürdü.”
YORUMLAR