Refleks
Özdemir, yaptığı yazılı açıklamada, 2019 yılındaki ekonomik gelişmeleri değerlendirirken, 2020 yılına yönelik beklentilerini dile getirdi. 2019 yılının hem global açıdan hem ülke hem de Mersin için oldukça zorlu bir yıl olduğunu kaydeden Özdemir, "Tüm dünya 2019 yılını resesyon korkusu içerisinde yaşadı. Başta Amerika Merkez Bankası (FED) olmak üzere diğer gelişmiş ülke merkez bankalarının da sıkılaştırma planlarını öteleyip, genişleyici uygulamalara devam etmesi bu riski kısmen de olsa bertaraf etti" diye konuştu.
2019 yılı Ocak ayında Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 20.35 ile yılın en yüksek seviyelerini gördüğünü hatırlatan Özdemir, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından uygulanan ortalama fonlama faizinin yıl içersinde yüzde 25.50 düzeyine kadar çıktığını, TL'nin Amerikan Doları karşısında yaklaşık yüzde 13 değer kaybettiğini ifade etti. Özdemir, ilk iki çeyrekte küçülen Türkiye ekonomisinin, üçüncü çeyrekte zayıf da olsa büyüme performansı sergilediğini belirtti.
"EKONOMİK GÖSTERGELERİMİZDE İYİLEŞME BAŞLADI"
Tüm bu olumsuz sürece karşın hükümetin kararlı duruşu, zamanında almış olduğu önlemler ve icraat odaklı uygulanan politikaların ekonomik göstergeler üzerindeki olumlu yansımalarının görülmeye başladığını dile getiren Özdemir, "TÜFE, kasım ayı itibariyle yüzde 10.56'ya geriledi. TCMB ortalama fonlama faizi yüzde 11.34'e düştü. Ayrıca, 2019 yılını ülke ekonomisi olarak hem büyümeyle kapatacağız hem de cari fazla vereceğiz.
Bu zorlu sürece rağmen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan son verilere göre, ülke olarak ocak-kasım dönemi ihracatımız bir önceki yılın aynı periyoduna göre yüzde 1.8 artış göstererek 165 milyar dolar seviyesine yükseldi" ifadelerini kullandı.
"TARIM VE GIDA SEKTÖRÜ KENTİMİZ İHRACATININ LOKOMOTİFİ OLMAYI SÜRDÜRDÜ"
Mersin açısından ise tarım ve gıda sektörünün, bu sıkıntılı dönemde kent ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdürdüğünü vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti; "TİM rakamlarına göre Mersin, 2019 yılının ilk 11 ayında 1 milyar 579 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Bunun yaklaşık yüzde 70'lik bölümünü tarım ve gıda ürünleri oluşturdu. Irak, Rusya, Suriye, Almanya ve İran en önemli pazarlarımız oldular. Ayrıca, ülkemizin meyve üretiminin yüzde 12'sini karşılayan ve bu alanda ilk sırada bulunan Mersin, ocak-kasım döneminde Türkiye'nin gerçekleştirdiği 1.9 milyar dolarlık yaş meyve-sebze ihracatının yüzde 23'ünü yapmıştır ve bu alanda lider konumda bulunmaktadır. Aynı dönemde, ülkemizin narenciye ihracatının yüzde 39'unu kentimiz karşılamıştır ve Türkiye genelinde yine birinci sırada bulunmaktadır.
Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri Mersin açısından bir diğer önemli ihraç kalemidir. Mersin'in ilk 11 ayda gerçekleştirdiği toplam ihracatın yüzde 35'i bu ürünlerden oluşmaktadır. Bakliyat ihracatında ise Mersin, Türkiye genelinde ilk sırada yer almaktadır."
"113 TİCARET BORSASI ARASINDA LİDER DURUMDAYIZ"
2019 yılında Mersin Ticaret Borsası'nın performansının da bir önceki yıla kıyasla yüzde 7 artış gösterdiğine değinen Özdemir, 26 Aralık itibariyle 7.8 milyar TL tutarında ürünün tescil edildiğini kaydetti. Bakliyat ve narenciyenin en fazla alım-satımı gerçekleştirilen ürünler olduğunu belirten Özdemir, "Sahip olduğumuz yüksek işlem hacmi ile her iki ürün grubunda da Türkiye'deki 113 ticaret borsası arasında lider pozisyonda bulunmaktayız" şeklinde konuştu.
2020 yılında öncelikle kent açısından uzun yıllardır bekleyen projelere yönelik yeni adımların atılacağını umut ettiklerini ifade eden Özdemir, "Çukurova Bölgesel Havalimanı, Yeni Konteyner Limanı, Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi, Çeşmeli-Taşucu Otoyolu gibi projeler Mersin'in lojistik ve ticaret merkezine dönüşmesini sağlayacak kritik yatırımlardır. Bu projeler için artık daha fazla zaman kaybetmeden yapım ve tamamlanma süreci mutlaka hızlandırılmalıdır" dedi.
"HÜKÜMETİMİZDEN BEKLENTİMİZ SOMUT ADIMLARINI DEVAM ETTİRMESİDİR"
Açıklamasının son bölümünde, 2020 yılına dönük beklentilerini dile getiren Özdemir, şu ifadeleri kullandı; "Hükümetimizden beklentimiz şimdiye kadar olduğu gibi, piyasalarımıza güven aşılayacak somut adımlarını devam ettirmesidir. Toplumsal dayanışmamızı güçlendirerek koruduğumuz sürece, mevcut ekonomik riskleri aşacağımız, sürdürülebilir büyüme ve istikrar ortamına yeniden kavuşacağımız kanısındayım.
İş dünyası olarak yeni yılda üretimimizi, yatırımlarımızı, ihracatımızı ve istihdamımızı artırmak için çabalamaya devam edeceğiz. Yeni yılın ekonomiden siyasete, eğitimden sosyal yaşama, sanattan spora her alanda hepimiz için daha üretken bir yıl olmasını temenni ediyorum."
YORUMLAR