REFLEKS
Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY’nin Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi’ne (RECAI) göre; yenilebilir enerjide önde gelen ülkeler,jeopolitik belirsizlikler ve teknolojik dönüşüm nedeniyle ihtiyatlı bir tutum sergiliyor. Ticaret ile ilgili anlaşmazlıkları devam eden Çin ve ABDendekste ilk iki sıradaki yerlerini koruyor. Brexit endişeleri, endekste sekizinci sıraya gerileyen Birleşik Krallık’ın yenilenebilir enerji yatırımlarındaki düşüşte etkili oldu. Arjantin ise hükümetin yenilenebilir enerjiye destek vermesi ile endekste ilk kez ilk ona girmeyi başardı.
40 ülkenin yenilenebilir enerji yatırımları bakımından sıralandığı endekste, ilk on ülke sıralamasında büyük bir değişim yaşanmazken, durağanlıkta hükümetlerin ve sektör liderlerinin devam eden jeopolitik istikrarsızlık dolayısıyla beklemede kalmaları etkili oldu. Türkiye ise on sekizinci sırada bulunuyor.ABD hükümetinin ithal edilen güneş panellerine %30 oranında gümrük vergisi uygulaması da dâhil olmak üzere Çin ve ABD arasında yaşanan ticaret anlaşmazlıkları devam ediyor. Öte yandan endekste bir basamak yükselerek üçüncü sıraya yerleşen Hindistan’ın, 100GW’lık güneş enerjisi hedefine ulaşması ticaret ile ilgili belirsizlikler ve güneş pili ithalatına %25 gümrük vergisi getirilmesi ile birlikte güç görünüyor. Birleşik Krallık’ın üçüncü çeyrek dönem yenilebilir enerji yatırımları bir önceki yılın aynı dönemine göre %46 geriledi. Söz konusu gerilemede Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden çıkma sürecinin (Brexit), enerji ihracatı ve ithal ekipman fiyatları üzerindeki olası yansımaları etkili oldu.
ULAŞIM VE ISITMADA TALEP ARTIYOR
EY Türkiye Enerji
Sektör Lideri Erkan Baykuş, endeks
sonuçları ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “ABD ile Çin arasındaki devam eden
ticaret uyuşmazlıkları başta olmak üzere global politik ortamın belirsizliklerbarındırması ve hükümetlerin temiz enerjiye sağladığı destek ödeneklerinin tüm
dünyada kesintilere maruz kalması yenilenebilir
enerji sektörünü olumsuz yönde etkiliyor. Böyle bir tabloda kısa-orta
vadede yenilenebilir enerji fiyatlarında rekabetin artacağını ve konsolidasyonlar da yukarı yönlü bir
hareket yaşanabileceğini öngörüyoruz. Daha uzun vadede ise ulaşım ve ısıtma sektörlerininyenilenebilir enerji talepleri
giderek yükseliyor ve politika yapıcılar ticaret ile ilgili anlaşmazlıkları
geride bırakarak bu alana odaklanacaklardır.”
CESUR ÜLKELER YÜKSELİYOR
Öte
yandan endeks sonuçları,
yenilenebilir enerji alanında gelişmekte olan ülkelerin daha cesur adımlar
attığına işaret ediyor. Arjantin,
hükümetin yenilenebilir enerjiyedestek vermesi ile endekste ilk kez ilk on ülke sıralamasına yer aldı. Toplam rüzgar enerjisi kapasitesini 2027
yılına kadar 3.3GW yükseltmesi beklenen Mısır, beş basamak birden yükselerek on
beşinci sıraya geldi. Hükümetin 2020yılına kadar %18’lik bir yenilenebilir
enerji hedefine ulaşmaya çalışması ile birlikte Yunanistan ise otuz dörtten
yirmi sekizinci sıraya yükseldi. Diğer taraftan İsveç on basamak gerileyerek otuz ikinci sıraya düştü.
POZİSYONLARINI HEDGE EDİYORLAR
Endeks
sonuçları, başta elektrikli araçlar olmak üzere yenilenebilir enerji teknolojilerinin yatırımcıların ihtiyatlı bir
tutum sergilemesinde belirleyici olduğuna işaret ediyor. 2025 yılında elektrikli araçların içten yanmalı
motorlar ile fiyat performans paritesine
ulaşmasının beklenmesi, yatırımcıları yeni teknolojilere yönelik pozisyonlarınıhedge etmeye yönlendiriyor.
“Yenilenebilir enerji alanında küresel
ölçekteki gelişime paralel olarak ülkemizde de benzer bir gelişim yaşandığını
ve hala dönüşüm sürecinde olduğumuzu söyleyebiliriz” diyen EY Türkiye Enerji
Sektör Lideri Erkan Baykuş şöyle
konuştu: “Bir önceki endekste 17. sırada olan Türkiye, İtalya’nın önüne geçmesine rağmen Mısır’ın rüzgar enerjisi atağı ve İspanya’nın vergi teşviklerini
devreye sokmasıyla genel sıralamada bir basamak gerileyerek 18. sırada yer aldı.
Buna rağmen yaşadığımız dönüşümü yenilenebilir kaynaklı kurulu güç tablosuna baktığımızda daha net
görebiliyoruz. Yenilenebilir kaynaklı kurulu gücün Türkiye toplam kurulu gücü
içindeki payının 2000 - 2017 yılları arasında gelişimi tablosunu
incelediğimizde, ülkemizin kurulu gücünün 2000 yılında 27.000 MW civarında olduğu ve yenilebilir enerjinin toplam kurulu
gücünün Türkiye’nin toplam kurulu gücü içerisinde payının yaklaşık %41 olduğunu
görüyoruz. Ayrıca 2000 yılında toplam yenilenebilir
kaynaklı kurulu gücün ise tamamına yakını hidroelektrik enerji
kaynaklarından oluşuyordu. 2017 yılı verilerine baktığımız zaman ise Türkiye’nin toplam kurulu gücünün
85.200,0 MW’a, yenilebilir enerjinin toplam kurulu gücünün Türkiye’nin toplam
kurulu gücü içerisinde payının da %45,5’e yükseldiğini görüyoruz. Geçtiğimiz
yıl toplam yenilenebilir kurulu gücün ise %70’inin hidroelektrik, %17’sinin
rüzgâr, %9’unun güneş, %3’ünün jeotermal ve %1’inin biokütle enerjisinden
oluştuğu göze çarpıyor. 2000 yılından
itibaren başta rüzgâr olmak üzere güneş ve jeotermal kaynaklı kurulu güçte
önemli bir sıçrayış olduğunu ve son yıllarda Türkiye’nin kurulu gücünde meydana
gelen artışta lokomotif olduğu
değerlendirmesini yapabiliriz.”
YORUMLAR