REFLEKS
Sezer, Memur-Sen Adana İl Temsilciliği binasında yaptığı basın açıklamasında
Sisi Hükümetinin yargılamalarını kınayarak, “Darbeci Sisi Hükümeti bugüne kadar
göstermelik yargılamalarla 165 masum kardeşimizi idam etti. Mısır zindanlarında
her an idam edilmeyi bekleyen 600 kişi var. Üstelik ağır işkenceler eşliğinde
ve çelik kafesler içinde savunma hakkı verilmeksizin yapılan bu yargılamalar
devam ediyor. Cunta yargısı geçtiğimiz Eylül ayında aralarında Muhammed
Biltaci’nin de bulunduğu 75 kişiyi daha idama mahkum etti. Emperyalist dünyanın
ve işbirlikçi bazı Arap ülkelerinin desteğini alan Sisi, dünyanın kör vicdanına
ve ümmetin sessizliğinden güç alarak daha da Firavunlaşmakta, Firavun’un Hz.
Musa’nın kavmine yaptıklarının bir benzerini, binlerce yıl sonra Mısır’da
yaşayan masum Müslüman kitlelere yapmaktadır” dedi.
Bütün İslam dünyasının benzer bir saldırı altında olduğunu ifade eden Sezer,
açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bangladeş Hükümeti Müslüman alimleri ve önderleri idam ediyor, dünya sessiz.
Çin’de Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz idam ediliyor, 1 milyon Doğu Türkistanlı
kamplarda işkence görüyor, dünya yine sessiz. Filistin’de her gün siviller,
masumlar katlediliyor, dünya sessiz. Arakan’da idamlar, katliamlar, sürgünlerle
soykırımlar uygulanıyor, Yemen’de masumlar katledilip halk açlığın soğuk
ellerine terk ediliyor, dünya yine sessiz. Suriye’de her gün varil bombaları,
kimyasallar, işkence ve tecavüzlerle insanlık yok ediliyor, dünya
sessiz.”
Mazlum toplumların ve Müslüman ümmetinin kendi göbeğini kendisinin kesmesinden
başka yol olmadığını belirten Sezer, “Mazlum toplumların ve Müslümanların
haklarını savunanlar, dünyada yalnızlaştırılmaya, itibarsızlaştırılmaya, yok
edilmeye çalışılıyor. Demokratik seçimlerle gelen ve halkın büyük kısmının
desteğini alan liderlere kolaylıkla ‘diktatör’ diyenler, cuntacı Sisi’yi
başkentlerinde ağırlamak için birbirleriyle yarışıyor. Ümmetin vasatlaşması ve
mazlumların dayanışması, yeniden diriliş ve uyanışın ön şartıdır. Yeni bir
dünya mümkün diyenlerin eslerini ve güçlerini birleştirmelerinden başka bir
seçenek görünmemektedir. O nedenle biz onurun direnişte, izzetin hakkı
haykırmakta, dirilişin zulme karşı mazlumu savunmakta ve kurtuluşun adaleti
ayakta tutmakta olduğuna inanan Memur-Sen Adana ailesi olarak, bugüne kadar
susmadık, bundan sonra da susmayacağız. Biz Mısır’daki idamların durması için
bütün onurlu kesimlerin insanlık ortay paydasında, hak ve adaletten yana
birleşmeleri ve güçlü bir itirazda bulunmaları için çağrıda bulunuyoruz”
dedi.
YORUMLAR