Refleks
Görüşülen bütçenin çiftçinin
yüzünü güldürmeyeceğini, kamuya atama bekleyen meslek gruplarını sevindirmeyeceğini
vurgulayan Barut, “Bu bütçe, tarımda ithalata bağımlılığı bitiremez. Bu bütçe
ile gıda güvenliği ve egemenliği asla sağlanamaz. Bu bütçe, tarımda sorunlara
çözüm üretmeyecek, borç batağındaki çiftçinin yüzünü güldürmeyecektir. Bu
gerçekler nedeniyle bu bütçeye ‘Hayır’ diyoruz” dedi.
Barut, tarım yönetimiyle
ilgili eleştirilerine şöyle devam etti: “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı birleştirilerek Tarım ve Orman Bakanlığı
kuruldu. Birleştirilen iki bakanlığın geçen yılki merkezi bütçesi toplam 36,4 milyar
liradır. Şimdi Tarım ve Orman Bakanlığına 33,7 milyar liralık bütçe veriliyor.
TBMM’de Cumhurbaşkanlığı bütçesinden başlayarak bütün bakanlık ve kurumların
bütçesi artırılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’na ise yüzde 7,41 düşürülerek,
yani 2,7 milyar liralık eksik bütçe veriliyor. Bu bütçeye Tarım ve Orman Bakanı
Bekir Pakdemirli’nin sessiz kalmasını yadırgadığımı belirtmek isterim.”
Ayhan Barut, şunları
kaydetti: “Sürekli yükselen üretim maliyetleriyle ezilen çiftçimiz batırılırken,
ülke tarımımız bitiriliyor. Ülkemiz, tarımda net ithalatçı hale getirildi.
Tarımın 2002 yılında gayri safi yurtiçi hâsıladaki yüzde 10’luk payı, 2018’in
ilk yarısında yüzde 5,9’a kadar geriledi. ÇKS’ye kayıtlı çiftçi sayısı 2003
yılında 2,8 milyon iken, 2017’de 2,1 milyona düştü. 2002’de 4,5 milyar lira
olan çiftçi borcu, bugün 109 milyar liraya yükseldi. Üstelik mazot, gübre, ilaç
fiyatları sürekli artarken pamuk fiyatları 4,5 liradan 3 liraya geriledi.”
YORUMLAR