Başar ŞEKER / Refleks -
TÜRMOB’a bağlı odalarla eşzamanlı olarak eylem yapan Adana Mali Müşavirler Odası, artan iş yükü, çalışmayan sistemler, angaryaya dönüşen yeni uygulamalar gibi meslek camiasının yaşadığı genel sorunları sesli olarak dile getirdi. Yüzlerce meslek mensubunun katıldığı eylemdeki konuşmasında “Bizler; ülkenin her noktasında vergi mükellefleri ile kamu kurumlarına hizmet veren 126 bin kişilik bir meslek camiasıyız. Bugün ülkemizin birçok ilinde ve bazı ilçelerinde bulunan 77 mali müşavirler odası tepkisini dile getiriyor. Bizler de 2 bin 523 üyemiz ve 400’e yakın aday üyemiz adına yetkililere sesleniyoruz” diyen Adana Mali Müşavirler Odası Başkanı Güney Yılmaz, bir mali müşavirin 4 yıllık fakülte eğitimi, staj başlatma sınavı, 3 yıllık staj dönemi, yeterlilik sınavları başta olmak üzere diğer serbest meslekler içerisinde en zorlu eğitim, çalışma ve sınav süreçlerini tamamladıktan sonra ruhsat alabildiğini belirtti. Yılmaz, “Buna rağmen hak ettiğimiz insani çalışma ve yaşama koşullarından oldukça uzağız” dedi.
‘İŞLERİMİZ KOLAYLAŞACAĞINA ZORLAŞMAKTADIR…’
Devletlerin vergi gelirlerini toplamak ve hükümetlerin çeşitli alanlarda geleceğe yönelik planlamalar yapmak için bazı verilere ihtiyaç duyduğunun altını çizen Adana Mali Müşavirler Odası Başkanı Yılmaz, “Ancak bu veriler toplanırken istenilecek bilgilerin mümkün olduğunca tek elden alınması, gereksiz bilgi toplamanın önüne geçilmesi ve veri toplama için kullanılan yöntemlerin de sağlıklı çalışması büyük önem arz etmektedir. Bu verilerin büyük bir bölümünü oluşturan ve ilgili kamu kurumlarına ileten biz mali müşavirlerin sırtındaki bu yük artık dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Bizlerden alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmış, teknolojik gelişmelere göre bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına zorlaşmıştır” diye konuştu.
‘TIKANIKLIK SEBEBİYLE SANİYELİK İŞLEMLER SAATLER SÜRÜYOR…’
“Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışmanın 4 güne indirilmesi tartışılırken biz mali müşavirler olarak neredeyse 7 gün 24 saat adeta köle gibi çalışmak zorunda bırakılıyoruz” diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Yasal açıdan mükellef veya işverenlerden istenilmekle beraber iktisadi ve sosyal hayata ilişkin ihtiyaç duyulan hemen her veri bizler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir. Bu zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmemize sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmaması ve sık sık tıkanması, bir taraftan zamanla yarışırken oluşan stresimizi katbekat artırmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın her an verimli ve sağlıklı çalışmasını temin etmek zorunda olduğu sistemleri sürekli sorunlar yaratmakta, bu durum birkaç saniyelik işlemler için saatler harcamamıza sebep olmaktadır. Bir vergi beyannamesini vermek ve tahakkuk eden vergiyi ödemek inanılmaz bir çileye dönüşmektedir. Düşünün ki sadece Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sistemlerinin doğru çalışmaması nedeniyle zaman zaman beyan ve vergi ödeme süreleri uzatılıyor, kamu finansmanı sekteye uğratılıyor. En olağan ve rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale getirilmiş durumdayız.”
‘ENFLASYONU BİZ YARATMADIK…’
“Bizler gerektiğinde her türlü fedakârlığı yapmasını da bilen bir meslek grubuyuz” diyen Adana Mali Müşavirler Odası Başkanı Yılmaz, konuşmasında, “Pandemi döneminde hayatlarımızı hiçe sayarak ekonominin çarklarının dönmesi için çalışmaya devam ettik. Kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği ve teşvikler için çalışmaları biz yaptık, beyanname ve bildirimleri zamanında vererek verginin doğru bir şekilde hesaplanmasını ve toplanmasını sağladık. Deprem felaketinde de aynı fedakârlığı gösterdik. Ülkemizin en zor zamanlarında bizler çalışmayı, hem devlete hem de işletmelere destek olmayı sürdürdük. Elbette kriz dönemlerinde, zor dönemlerde herkesin elini taşın altına koyması ve var gücü ile çalışması gerekmektedir. Bu sorumluluğumuzun farkındayız, hep de farkında olduk. Ancak hiçbir kamu gücünün de bir meslek grubuna bu kadar yüklenmeye, meslektaşlarımızın ruh ve beden sağlıklarını bozmaya hakkı yoktur. Kaldı ki kendi sistemlerini bile çalışır durumda tutamayan ancak onlarca işi üzerimize yıkan Hazine ve Maliye Bakanlığı, konu ücret tarifemize gelince enflasyonun sorumlusu bizlermişiz gibi enflasyonun yükselmesini gerekçe göstererek asgari ücret tarifemizi enflasyonun altında belirlemiştir. Buna zorla çalıştırma denir, buna angarya denir, buna kölelik denir. Mali müşavirler kimsenin kölesi değildir!” ifadelerine yer verdi.
‘ÇABALARIMIZ MATRAH ARTIRIMLARIYLA, AF KANUNLARIYLA BALTALANIYOR…’
Güney Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler işimizi doğru yapmak istiyoruz. Vergi için değil bilgi için muhasebe yapmak istiyoruz. Bu çerçevede en doğru veriyi üretmekten, enflasyon muhasebesi işlemlerini yapmaktan kaçınmıyoruz. Ancak buna ilişkin mevzuatı geç yayımlayan, sistemlerini stabil tutamayan, her beyanname döneminde bizlere zaman kaybı yaratan, bilgisayar başında adeta cinnet getirten Hazine ve Maliye Bakanlığı yaşanan bu olumsuzlukları görmek zorundadır. Ve bizler en doğru raporları üretmeyi istedikçe, gece gündüz bunun için çalıştıkça, matrah artırımları ve af kanunları ile muhasebe ve vergi tekniğine aykırı, tamamen siyasi uygulamalarla bu çabamızın baltalandığını da görmek istemiyoruz. Artık yeter diyoruz! Bu sese kulak verilmeli… Enflasyonu yaratan bizler değiliz, mali yükü fazlasıyla çekerken iş yükünü de çekmek istemiyoruz. Artık geçici çözümler değil, kalıcı çözümler istiyoruz.”
SORUNLARA KALICI ÇÖZÜMLER İÇİN TALEPLER
Konuşması zaman zaman alkışlarla bölünen Adana Mali Müşavirler Odası Başkanı Güney Yılmaz, mesleki sorunların kalıcı çözümleri için taleplerini ise şöyle sıraladı:
- 3568 sayılı köhnemiş meslek kanunumuz bizlerin talepleri çerçevesinde değiştirilmelidir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ve yeminli mali müşavirlerin çağdışı vesayeti tamamen kaldırılmalıdır. Mali müşavirler de kendi örgütlerini yönetebilecek kadrolara, yeteneğe ve güce sahiptir.
- Yıllar içerisinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın tüm kırtasiye yükü üzerimize yüklenmişken her beyannameden de damga vergisi tahsil edilmektedir. Üzerimize yüklenen kırtasiye ve yazılım yükü için, damga vergisi adı altında toplanan bu vergiden asıl hak sahibi olan biz mali müşavirlere pay verilmelidir.
- Mali müşavirlerin kullandığı tüm portallar, beyanname ve e-defter yükleme sistemleri kalıcı bir şekilde düzeltilmeli, sorunsuz çalışması sağlanmalıdır. Sistem sorunları yaşandığı dönemlerde, beyanname ve bildirimlerin süresi son günü beklenmeksizin derhal uzatılmalıdır.
- Kamu kurumları için ortak veri havuzu oluşturulmalı, her kurumun bizlerden ayrı ayrı bilgi talep etmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.
- Beyanname ve bildirimler sadeleştirilmeli, bazıları birleştirilmelidir.
- KDV-2 Beyannamesi’nde olduğu gibi mali müşavirlerin verginin ödenip ödenmediğini takip etme sorumluluğu kaldırılmalıdır. Verginin ödenip ödenmediğini takip etmek, tahsil etmek Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sorumluluğundadır.
- Aday üyelerimizin staj dönemleri desteklenmeli, teşvikler sağlanmalıdır.
- Mali müşavirlerin devlet desteklerinden yararlanabileceği modeller oluşturulmalıdır.
- Arabuluculuk hakkımız verilmeli, KDV iadesi yetkilerimiz artırılmalıdır.
- Yıllardır mücadelesini verdiğimiz yeşil pasaport hakkımız verilmelidir.
- Af kanunları ve matrah artırımları ile işletmeler aklandığı, borçları silindiği halde işini iyi yapmaya çalışan mali müşavirleri müteselsil sorumlu tutan uygulamalardan vazgeçilmelidir.
YORUMLAR