Refleks
KPMG Türkiye’nin hazırladığı ‘Sektörel Bakış’ serisinin ‘Turizm’ raporu yayımlandı. Rapora göre, Covid-19 pandemisiyle birlikte tarihi bir çöküş yaşayan sektörde eskiye dönüş zaman alacak. Pandemi sonrası dönemde sektör dinamiklerini etkileyecek asıl konu önlemler ve aşı uygulamalarından daha çok tüketici davranışlarında görülecek. Raporu değerlendiren KPMG uzmanları, sektörde umudun yaz sezonunda olduğunu belirterek, “Pandemi sürecinde yaşanan değişimler, insanların uluslararası seyahat iştahını ciddi oranda azaltma potansiyeli taşıyor. Bu kötü görünüm turizm ekonomilerinin yerel taleple desteklenmesi sayesinde dengelenebilir. Havayolu taşımacılığı devlerinden yerel pansiyonlara kadar sektörde var olan tüm şirketlerin nakit akışlarının çok sert bir stres testine maruz kaldığı bu dönemde desteklerin devam etmesi büyük önem arz ediyor” diyor.
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TATİL DENEYİMİ
KPMG uzmanları, şu konulara dikkat çekiyor: “İnsanların artık özellikle uluslararası seyahatlerde daha seçici olma eğilimi geç toparlanma senaryosunu güçlendiriyor. Yeni varyantların yarattığı endişeler, dönemsel ve bölgesel olarak sıkılaştırılan önlemler ve aşı pasaportu gibi yeni uygulamalar belirsizlik yaratmaya devam ediyor. Pandemi sonrası dünyada, turizm sektöründe yeni akımlar güçlenecek. Yerel turizmin güçlenmesi bunların başında geliyor. Artan hijyen beklentileri ise havayollarından otellere kadar en geniş yelpazede yeni uygulamalarla tanışmamızı sağlayacak. Booking.com’un anketine göre, tek başına seyahat etmek isteyenlerin oranı pandemi öncesi döneme kıyasla yüzde 42 artmış durumda. Bu görünüm, sektörde özellikle yerel girişimleri destekleyecek, kişiselleştirilmiş tatil deneyimi kavramını hayatımıza sokacak. Az, belki de tek katılımcılı turlar, kamplar ve glamping gibi alternatifler artık otel turizmi karşısında daha güçlü bir taleple duracak. Otel hizmetlerinde robotik uygulamaların gelişmesi gibi yeni akımlar da yakın gelecekte karşımıza çıkacak. Sürdürülebilirlik kavramını ise yeni dönemde daha sık duyacağız. Türkiye’de de devreye alınan güvenli turizm sertifikası gibi uygulamalar yaygınlaştıkça tüketicilerin tercih yapmaları kolaylaşacak ve endişe seviyeleri düşecek.”
TÜRKİYE’DE TURİZM TARİHİNİN EN DÜŞÜK SEVİYESİ
Rapordan öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
-Küresel ekonominin yüzde 3,7 daraldığı pandemi yılında sektör neredeyse yarı yarıya küçüldü. 2019 yılında 9,2 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip olan sektör 2020 yılını 4,7 trilyon dolar büyüklükle kapattı. Sektörün küresel ekonomiden aldığı ortalama yüzde 10’luk pay yüzde 5,5 seviyesine geriledi.
-Pandemi döneminde istihdam 62 milyon azalarak 272 milyona indi. Sektör, sadece bir yılda toplam istihdamının yüzde 18,5’ini kaybetti. Küresel istihdam pastasındaki payı yüzde 10’dan 9’a geriledi.
-Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin verilerine göre, sektörün yolcu başına bir kilometre mesafede elde ettiği gelir, pandemi öncesi dönemin yüzde 65,4 altında.
-Pandeminin çıkış noktası Çin’i de içine alan Kuzeydoğu Asya Bölgesi’ndeki hacim küresel ortalamanın çok üzerinde yüzde 56 daraldı. Hindistan’ı da içine alan Güney Asya Bölgesi’ndeki yüzde 37’lik daralma ise dikkat çekici.
-Hasar durumuna ülkeler bazında bakıldığında ilk beş sırayı İspanya, Birleşik Krallık, Çin, Türkiye ve Kanada alıyor. G20 ülkeleri içinde en az kayıp yaşayan ülke Brezilya.
-Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2021 Ocak-Mart Dönemi’nde uluslararası ziyaretçi sayıları 2020’ye kıyasla yüzde 83 azaldı.
-Japonya’da yurtdışı turizm harcamaları 2020’de yüzde 83 daralırken yurtiçi harcamalarda daralma oranı yüzde 30 seviyesinde.
-Dünya genelinde turist sayısında 6’ncı, turizm gelirlerinde ise 14’üncü sırada olan Türkiye’nin 2021 yılı ilk çeyreği itibariyle ülke ekonomisine katkısı neredeyse sıfırlandı. Yüzde 0,3’lük çeyreklik pay, tarihin en düşük seviyesi.
YORUMLAR