Uzmanlar, sisin virüs ve bakteriler
için de bir tutunma yüzeyi oluşturduğunu vurguluyor. Uzmanlar, hava kirliliği ve nedenlerine ilişkin
değerlendirmede bulundu. Havanın içerisinde temel
ihtiyaçlarımızdan biri olan oksijenin bulunduğu gaz karışımı olduğunu belirten uzmanlar, “Bu karışım içerisinde yer
alan gazların neler olduğu ve bunların hangi oranlarda bulunduğu hayati bir
öneme sahiptir. Çünkü dünya içerisinde yer alan tüm canlılar ister karada
yaşasın ister suda bu gaz karışım oranına adapte olmuştur. İşte bu gaz
karışımında olmayan bir gazın havada bulunmasına ya da hâlihazırda havada
bulunan bir gazın oranının değişmesine hava kirliliği adını veriyoruz. Tabii ki
hava kirliliği sadece gazlarla alakalı bir kavram değil. Havada bulunan
partikül halindeki katı maddeler yani tozlar ile sıvılar da hava kirliliğine
dahil edilebilir. Kısacası hava kirliliği havanın doğal halinden uzaklaşması
durumudur diyebiliriz.” diye konuştu.
HAVA KİRLİLİĞİ ÇEVRE SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLEMEKTEDİR
Solunumun en temel ve en sık
gerçekleştirdiğimiz fizyolojik faaliyet olmasının, hava kirliliğini diğer
çevresel kirlilik türlerinden bir adım öne çıkardığını kaydeden uzmanlar,
“Solunum seçimli yapılacak bir aktivite olmadığı için havanın kirli olduğu bir
bölgede yaşayan tüm canlılar bu kirlilikten doğrudan etkileniyor. Yemeği ya da
suyu sağlıksız bulduğumuzda ya da beğenmediğimizde tüketmeyebiliyoruz. Ancak
solunumu devam ettirmeye mecburuz.” diye konuştu.
KİRLİ HAVA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ZAYIFLAMASINA NEDEN OLABİLİR
Kirli bir havayı uzun süre solumanın
alerjik reaksiyonlardan kalp hastalıklarına, inmeden akciğer kanserine kadar
pek çok farklı rahatsızlığa sebep olabildiğini ifade eden uzmanlar, şunları
söyledi:
“Elbette hava kirliliği doğrudan akciğer
kanseri yapar demek doğru bir yaklaşım değildir. Ancak genetik yatkınlığı olan
kişilerde tetikleyici unsur olma ihtimali oldukça yüksektir. Uzun yıllar
boyunca solunan hava içerisinde yer alan bazı kirleticiler insan vücudundaki
doku ve organlarda birikerek kronik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına ve
bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Dünya genelinde yapılan detaylı
araştırmalar pek çok rahatsızlığın altında yatan sebeplerden birinin de hava
kirliliği olduğunu göstermektedir.”
EEKOSİSTEMDEKİ HER CANLI ETKİLENİYOR
Çevre açısından bakıldığında hava
kirliliğinin pek çok olumsuz süreci beraberinde getirdiğine dikkat çeken uzmanlar,
“Hava tüm canlıların temel ihtiyacı ve tüm çevresel öğelerle temas halinde
olduğundan ekosistem ve içerisinde yaşayan tüm canlıları doğrudan ya da dolaylı
olarak etkilemektedir. Örneğin hava kirliliği sonucunda meydana gelen asit
yağmurları canlılar üzerindeki doğrudan etkilerinin yanı sıra su kaynaklarını
ve besinlerin kaynağı olan toprağı etkilemektedir. Asit yağmurları sonucunda
kirlenen su kaynakları canlıları doğrudan su tüketimleriyle etkilediği gibi
toprakta yetişen bitkileri etkileyerek besin güvenliğini riske atmaktadır. Her
ne kadar ortaya konan raporlar özellikle gelişmiş ülkelerdeki hava kirliliği ve
hava kirliliğine bağlı ölümlerin ve hastalıkların sayısının azaldığını gösterse
de hava kirliliğine karşı daha ciddi önlemlerin alınması ve daha radikal
politikaların kabul görmesi gerekmektedir.” diye konuştu.
KİRLİ HAVADA SİS, OLUMSUZ ETKİLERİ ARTIRIYOR
Sisin temelde havadaki sıcaklık
farklarına bağlı olarak gelişen meteorolojik bir olay olduğunu, hava
kirliliğinin sise sebep olduğunu söylemenin doğru olmayacağını belirten uzmanlar,
“Ancak sisin oluştuğu bölgenin hava kalitesi sağlık açısından oldukça
önemlidir. Sis oluşan havanın kalitesi düşükse yani kirli bir havada sis
oluşuyorsa, sis hava kirliliğinin olumsuz etkilerini ciddi miktarda
arttırmaktadır.” dedi.
Uzmanlar, “Normal şartlarda havadaki
kirleticiler hava hareketleriyle bir bölgeden diğerine taşınırken, havada asılı
kalan sis tabakası kirleticilerin sisli bölgeye tabiri caizse yapışarak farklı
bölgelere taşınmasını bir miktar engeller. Bu durumda sisin yoğun olduğu
bölgelerdeki hava, sisin olmadığı döneme göre daha kirli olur. Bu dönemlerde
özellikle solunum ve kalp rahatsızlığı olan kişilerin dikkatli olması
gerekmektedir.” uyarısında bulundu.
SİS COVİD-19 RİSKİNİ ARTIRIYOR
Uzmanlar, “Sis ayrıca virüsler ve
bakteriler için de bir tutunma yüzeyi oluşturduğundan pandemi sürecinde
Covid-19 riskini de arttırmaktadır. Virüsler ve bakteriler sisli havada
normalde kaldıklarından daha uzun süre asılı kalabildikleri için bulaşma riski
de artmaktadır.” dedi.
HAVA KİRLİLİĞİNE İNSANIN KATKISI ÇOK BÜYÜK
Hava kirliliğinin doğal ya da
antropojenik denilen insan kaynaklı olabileceğini ifade eden uzmanlar,
“Günümüzde doğal hava kirliliği, insan kaynaklı hava kirliliği yanında ihmal
edilebilecek seviyededir. Özellikle sanayi devrimi ile birlikte giderek artan
enerji ve hammadde ihtiyacı bizi bugüne getirmiştir diyebiliriz. Isınma ya da
enerji kaynaklı fosil yakıt kullanımı, sanayide hava kirliliği kontrol
sistemlerinin verimli bir şekilde kullanılamaması hava kirliliğinin en temel
sebepleridir” dedi.
BİREYSEL VE KİTLESEL ÖNLEMLER ALINLMALIDIR
Hava kirliliğini önlemede bireysel
önlemlerin yanı sıra kitlesel önlemlerin de etkili olacağını kaydeden uzmanlar,
tavsiyelerini şöyle sıraladı:
“Günümüzdeki yaşam koşullarımızı olumsuz
etkileyen hava kirliliğine hepimiz az ya da çok katkıda bulunuyoruz.
Kullandığımız araçlar, kullandığımız yakıtlar ya da satın aldığımız herhangi
bir ürün hava kirliliğine katkıda bulunuyor. Bu yüzden öncelikle suçumuzu kabul
etmeli ve yaşam tarzımızı bu doğrultuda şekillendirmeliyiz. Tabii ki bireysel
olarak başarabileceklerimiz sınırlı olsa da kitlesel bir hareketin yaratacağı
etki daha büyük adımları peşinden getirecektir. Fosil yakıtların kullanımı ve
yenilenebilir enerjiler konusunda çevreci politikaların uygulanması kısa vadede
gözle görünür çevresel etkilerin yanında çok uzak olmayan bir gelecekte daha
sürdürülebilir bir dünya yaratmanın ilk adımları olarak sayılacaktır.”
YORUMLAR