Jülide
Sarıeroğlu’nun çocukluğu Adana’da geçti. Üniversite eğitimi dönemine kadar
Adana’daydı. Dolayısıyla kentimizi hepimiz kadar yakından tanıyor. Adana’yı,
sorunları, avantajları, ekonomisi, sosyokültürel yapısı itibariyle yakından
tanıyor.
Şu
an Türkiye’nin en önemli makamlarından birinde. 'Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı' görevi en tempolu işlerden biri.
Sarıeroğlu’nun
bakanlığının kadın kontenjanıyla ilgisi yok. Zira bu koltuğa biri aransa bütün
oklar zaten Sarıeroğlu’na çıkar. Sayın Bakan, Gazi Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü
mezunu. Sarıeroğlu, eğitiminin ardından Türkiye İşçi Sendikaları
Konfederasyonu’nda önemli görevler üstlenmiş. Danışmanlıklarıyla üretimden
sivil toplum kuruluşlarına (STK), yerel yönetimden siyasete masaların her
tarafında bulunmuş biri.
Görevinde
çok başarılı olacağına ve iz bırakacağına eminim. Sarıeroğlu, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı olarak Adana’ya ilk kez geçen gün geldi. İş dünyasının kadın
temsilcileriyle bir araya gelinen toplantıya katıldım. Sayın Bakanı ilk kez bu
vesile ile, yani ‘Kadınlar Konuşuyor’ adlı toplantıda dinleme imkânı buldum.
Konusuna vakıf, kendinden emin, Adanalı edasıyla hitabette gerçekten
başarılıydı. Ama ben en çok, “Ayda en az bir kez Adana’ya gelmeye,
sorunlarımızın çözümüne katkı sağlamaya özen göstereceğim” sözüne mutlu oldum.
Ömer Çelik ile birlikte Adana’nın kabinede iki bakanla temsili biriken
sorunlarımızın çözümünde büyük önem taşıyacak.
Toplantıya
‘Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) Kadın Sanayicileri’ ilgi
gösterdi. Çok sayıda kadın sanayicinin bu toplantıda olması şüphesiz Bakan
Sarıeroğlu’nu da etkilemiştir. Doğduğu kentin güçlü bir sanayi kenti olduğunun
hatırlanması çerçevesinde bu etkin katılımın önemli olduğunu düşünüyorum.
Kendisine son dönemde TÜRKONFED tarafından gerçekleştirilen bir raporun sonuçlarıyla ilgili bilgi verdim. Türkiye’de son 5 yılda 1 milyon kadının, çocuk; 112 bin kadının da, yaşlı bakmak için işinden ayrıldığını hatırlattım. Başta OSB’lerin ve belediyelerin kreş yapma ve işletme konusundaki çabalarının artırılması gerektiğine dikkat çektim. Özellikle üniversite eğitimi almış çalışan kadınların, yani kalifiye olarak değerlendireceğimiz kadınlarımızın çocuk bakabilmek için yıllar süren eğitim ve deneyimlerini heba ettiklerini, bunun ülke için önemli kayıp olduğunu vurguladım. Sayın Bakan, konuyla yakından ilgileneceğini belirtti.
YENİ
NESİL MESLEKLER
Bakan
Sarıeroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 6 bini ‘İşbaşı Eğitim’, 2
bin 600’ü ‘Mesleki Eğitim’ ve 3 bini ‘Toplum Yararına Çalışma’ programlarında
işe yerleştirdiğini anlattı. Bu sayılar oldukça önemli. Diğer taraftan, bin 91
kadının ‘Girişimcilik’ kursuyla iş hayatına hazırlandığını hatırlattı. Sanırım
benim ilgi alanımı en sona saklamıştı. Sayın Bakan, bilişim sektörüne yönelik
kodlama, yazılım, bulut teknolojisi gibi alanlarda insan kaynağı yetiştirmeye
yönelik programlar planladıklarını söyledi. Gerçekten ihtiyaç duyulan bu alanda
bakanlığın ilgili meslek odalarının, üniversitelerin ve özellikle sivil toplum
kuruluşlarının işbirliği yapması gerekiyor.
Sayın
Bakanımızla geçirdiğimiz bir günün özeti şöyle:
- Görev
yaptığı süre içerisinde Adana ve bölgeye özel ilgi göstereceği ipuçlarını veren
bir bakanımız var.
- Terör
nedeniyle Güneydoğu’dan niteliksiz insan kaynağı, savaş nedeniyle Suriye’den
mülteci göçü alan Adana’ya pozitif ayrıcalık yapılmasına inanan bir bakana
sahibiz.
- Kadın olmasından kaynaklı titizliğe, Adanalı olmasından kaynaklı cömertliğe sahip bizden biriyle yol yürüyeceğiz.
- Bu
avantajlı süreci özellikle STK’lar olarak proje üreterek, mevcut projelerimizin
takipçisi olarak geçirmemiz gerçekten çok yararlı olacak. |
YORUMLAR