Cumhurbaşkanlığı
ve milletvekili genel seçimleri geride kaldı. Hayırlı olmasını diliyorum.
Türkiye, büyüme ve gelişme yolunda daha hızlı olmak istiyor. Çünkü gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkeler arasında rekabet yoğun. Başkanlık sisteminin bu
rekabette avantaj sağlaması bekleniyor. Sistemin yalın, makamların azaldığı,
yeniliklere hızlı adapte olan, insan kaynağının gelişmesine imkân sağlayan,
dijital dönüşümü gerçekleştiren, karar alma süreçlerini hızlandıran, küresel
rekabet gücünü yükselten, ortak aklı kurumsallaştıran, yetki ve sorumlulukları
net bir yapıyı ortaya çıkarması bekleniyor.
Son
yıllarda Türkiye, dünyanın birçok ülkesinden daha fazla bir büyüme performansı
gösterdi. Ancak buna rağmen Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl büyüme hedefine kalan
süre içerisinde ulaşabilmemiz pek mümkün görünmüyor. Başkanlık sistemindeki
sadeleştirmenin büyüme ve gelişmeye hız kazandırması bekleniyor. 16’ya
düşürüleceği belirtilen bakanlıklar arasında ekonomiyle doğrudan ilgili 3
bakanlık yer alacak.
Türkiye’nin
yeni dönemde üzerinde en fazla durması gereken alanın inovatif girişimcilik
olması gerektiğine inanıyorum. Zira bu alanda mevcuttan daha hızlı olmaya,
mevcuttan daha fazla kaynak ayırmaya, mevcuttan daha fazla insan kaynağına
ihtiyacımız var. Cari açığa neden olan kalemler arasında Türkiye’de
üretilebilecek zengin bir portföy var. Yanı sıra enerjiden iletişime, bilişimden
savunmaya, kimyadan ilaca kadar katma değeri yüksek alanlarda yazılabilecek
başarı hikâyeleri bizi bekliyor. Dahası birçok sektörde birçok ürünü dünya
markası yapma, ihracat kilogram bedelimizi yükseltme çabasına ihtiyaç var.
Bütün bunlar da eğitimli, nitelikli, yenilikçi, özgür girişimcilerle elde
edilebilecek.
Türkiye,
yeni dönemde iki temel değer üzerinde yükselebilecek. Biri eğitim, diğeri
inovatif girişimcilik. Çocuklarımızı dünyanın en gelişmiş eğitim sistemi ve
olanaklarıyla buluşturacağız. Onları sadece kamuda çalışmaya, özel sektörde
yönetici olmaya değil, bu ülkenin yükselişinde en fazla yararı sağlayacak,
kendi işlerinin patronu olmaya, yenilik yapmaya, dünya markası çıkarmaya
yönlendireceğiz.
Dünya
Girişimcilik Endeksi verilerinde Türkiye hâlâ 36’ncı sırada. ABD, İsviçre ve
Kanada’nın ilk üçte yer aldığı endekste 36’ncı olup dünyanın ilk 10 büyük
ekonomisini hedeflemek çok akılcı olmayacak. O yüzden yeni sistemde inovatif
girişimciliğe, yerlileştirmeye, Türkiye’nin ve markalarımızın tanıtımına destek
verecek güçlü bir birime ihtiyacımız var. Sanırım bunu yapacağız. Yapmak
zorundayız. |
YORUMLAR