Geçen
hafta ‘Girişim Projeleri İçin Destek Mekanizmaları’ konulu panelin
konuşmacıları arasındaydım. Önce şunu belirtmeliyim. Türkiye’de geniş bir kesim
girişimciliğin ülkenin geleceği olduğu konusunda hemfikir. O yüzden birçok
kurumda girişimciliğin farkındalığı ve geliştirilmesi için çaba içerisinde
olduğunu görebiliyoruz. Bu oldukça sevindirici…
Çukurova Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Teknokent), Çukurova Teknoloji Transfer Ofisi (TTO), Avrupa İşletmeler Ağı,
Çukurova Üniversitesi Girişim Elçileri Programı (ÇÜGEP) işbirliğinde
gerçekleştirilen panelde son konuşmacı olmanın avantajını değerlendirdim.
Benden önceki konuşmacılardan notlar aldım. Çok sayıda üniversiteli girişimci
adayının ilgiyle dinlediği panelde ÇÜGEP’ten Ömer Faruk Bostancı, yaptığı
açılış konuşmasında iyi iş fikrini, iyi bir proje ile iyi bir iş planına
dönüştürmenin önemine değindi. Konuşmasında, ‘3Y’ kavramına dikkat çekti. 3Y
(Yerli, Yeşil, Yenilikçi) içeren girişimlerin başarılı olabileceğini, dünya
pazarlarında avantajın 3Y girişimlerle elde edilebileceğini anlattı.
Panelin
moderatörlüğünü üstlenen Çukurova TTO Proje Yürütücüsü Bülent Yılmaz, ÇÜ
bünyesinde kurulacak 30 ofislik kuluçka merkeziyle ilgili bilgi verdi. Bu
merkezde girişimlere TÜBİTAK’ın 1512 BİGG Projesi kapsamında 150 bin liralık
destek sağlanabileceği müjdesi verdi.
KOSGEB’in
Ar-Ge İnovasyon Desteği ile işini büyüten Cantekin Güneşer, şirketi Novartz
Bilişim’in gelişim sürecini anlattı. KOSGEB destekleriyle işlerini büyüten
Güneşer’in girişim öyküsünün salonda bulunan girişimci adayları için ufuk açıcı
olduğunu düşünüyorum.
Bir
başka panelist Tasargem’den Numan Göbekli’nin girişimini TÜBİTAK BİGG
destekleri alarak hayata geçirdiğini öğrendik. Göbekli, “İhtiyaca cevap veren
bir iş fikriniz olsun, sabırla üzerine gidin” önerisinde bulunurken, şunları
söyledi: “TÜBİTAK eğitimlerinde 48 saat uyumadan çalıştık. Girişimin niş yönü
olması ve farklılık yaratması şart… Diğer taraftan yatırımcıya iyi bir sunum
yapılmalı. Girişimde inovasyona ne kadar fazla atıfta bunuluyorsa o kadar
avantaj sağlıyor.”
Oxi
Enerji’den Gürtan Ergene, kendi hayat hikâyesinden yola çıkarak bir girişimcide
sahip olması gerek özelliklerden heves, ürün çeşitlendirme, maliyet avantajı,
ihtiyaç analizi, hitabet gibi konuların üzerinde durdu. Girişimcilere çok
çalışmaları ve açılan girişimcilik yarışmalarına katılmaları gerektiğini söyledi.
Teknik tüm noktalara hâkim olmasanız bile hâkim olan takım arkadaşlarıyla
başarıya ulaşılabileceğini belirtti. Bir girişimde inanmak ve tutkunun önemine
dikkat çekerek bugün kendisinin de gençlere melek yatırımcılık yaptığından,
paylaşım kültürünün öneminden bahsetti.
Panel
sayesinde cesaretli ve azimli bir kadın girişimciyle de tanışmış oldum.
‘Lavanta Kokulu Kelebekler Projesi’ ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından Türkiye birincisi seçilen Yeliz Tok, sevdiği işi yaptığını, böylece
heyecan ve coşkusunun girişimine yansıdığını, sürekli eğitim ve gelişime inanan
bir girişimci olarak yola devam etmek istediğini anlattı.
Yrd.
Doç. Dr. Yusuf Ziya Halefoğlu, ‘Global Greentech Projesi’ ile örnek alınması
gereken akademisyen girişimci. “Kullanılmayan, uygulanmayan fikrin önemi yok”
diyerek fikirlerin hayata geçmesinin önemine dikkat çekti. “Hedefinizi büyük
tutun. Önyargılarınızdan kurtularak sürekli iyileştirmeye önem verin. Hayal
kurun ve harekete geçin” diye ekledi.
Nobel
Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar’ın adına geçen yıl gerçekleştirilen
bir etkinlikte projesiyle Türkiye birinciliği elde eden lise öğrencisi İsmail
Başer’i de bu etkinlikte tanımış oldum. Kıpır kıpır bir genç… Ona baktıkça
geleceğe ve gençliğe olan güvenimiz tazeleniyor. ‘Güneş Enerjisi İle Sulama
Mekanizması Projesi’yle ödül alan Başer’den daha çok proje bekliyoruz.
Panel
konuşmacılarından aldığım notları toparlayıp kendi mesajımı da ilettim. Dünya
Girişimcilik Enstitüsü, her yıl 137 ülkede ölçüm yapıyor. Her bir ülkenin
girişimciliği teşvik etmek için kaynakları nasıl tahsis ettiğini, hangi
altyapıları sağladığını, neler yaptığını, farklı kriterlerle girişimcilik
ekosistemini nasıl çalıştırdığını puanlıyor. 2017 yılı sonuçları açıklandı. 83,4
puanla ABD birinci. Onu 78 puanla İsviçre izliyor. 75,6 ile Kanada ilk üçte yer
alıyor. Bu tabloya baktığımızda; ilk 10 büyük ekonomi olma iddiasındaki
Türkiye, ilk 30’da bile yok. O zaman dünya ekonomisindeki mevcut 17’nciliğimizi
koruyabilmemiz bile her geçen gün zorlaşıyor. Türkiye, 43,6 puanla girişimciliği
geliştirme endeksinde 36’ncı sırada. Türkiye, öncelikle ve hızla bu endeksteki
yerini yukarılara taşımak zorunda…
O zaman girişimciliği gündemde tutmaya, farkındalık çalışmalarına, genç girişimcilere desteğe, bu yönde etkinliklere devam…
JCI ADANA’DA YENİ DÖNEM
Geçen
hafta Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (JCI) Adana Şubesi’nin
yeni yönetiminin görev alacağı devir teslim töreni ve gala gecesine katıldım.
JCI,
üyelerine liderlik vasıfları ve toplumsal bilinç kazandırarak yaşadıkları
toplumda pozitif değişimi sağlamalarına destek olmayı amaçlayan uluslararası
bir sivil toplum kuruluşu. Kuruluş,
‘Aktif insanlar için önde gelen küresel ağ olmak’ vizyonuna odaklanarak,
‘Gençlerin yetişmesi için fırsatlar sunarak toplumun pozitif gelişimine katkı
sağlamak’ misyonunu gerçekleştirmeyi hedefliyor. Dünyanın 100’den fazla
ülkesinde 5 binden fazla şubesi ve 200 bini aşan üye sayısı ile çalışan 18-40
yaş arasındaki genç aktif insanların oluşturduğu kâr amacı gütmeyen JCI,
Adana’da da hayli etkin.
Yeni
dönem JCI Adana Şubesi Başkanı birçok farklı girişimi bulunan Sina Yağmur.
Yağmur,
başkanlığı döneminde heyecan ve coşkuyla yeni projeler yapmak istediklerini,
derneğin kendisi de dâhil birçok genç üyenin hayatına farkındalık
kazandırdığını söylüyor. JCI Adana’nın yeni dönem yönetiminde Ali Suat Gerger,
Hasan Ongun, Sinem Özgen, Berk Eren, Umut Yaşar Kıyıkçı, Nuri Pekçetin yer
alıyor. Sina Yağmur, yeni dönemin mottosunun ‘Make Together - Birlikte Yapalım’
olduğunu açıkladı. Çalışmalara hemen başlayacaklarını belirten yeni yönetime
ben de elimden gelen desteği sağlayacağım. Eminim, gençlerimiz ve bölgemiz için
iyi işler çıkacak. |
YORUMLAR