'Endüstri 4.0'dan 'Toplum 5.0'a...
Esra ÖZDEN

Esra ÖZDEN

[email protected]

'Endüstri 4.0'dan 'Toplum 5.0'a...

07 Şubat 2018 - 10:32

Endüstri 4.0 gündemimize gireli tam 7 yıl oldu. Dünya endüstrileşme süreci 4 devrime ayrılıyor. İlki buhar gücü… Ardından elektrik enerjisi… Üçüncü elektronik, yani dijital devrim… Endüstri 4.0 da Almanların geleneksel sanayiyi bilgisayarlaşma yönünde teşvik etme ve yüksek teknolojiyle donatması projesi…

Gelişmiş ülkeler ve bizim gibi gelişmekte olan ülkeler sanayilerini hızla robotlaştırmaya, dijitalleştirmeye, son teknolojiye uyarlamaya hız verdi.

Bu durumun getireceği avantajlar ve dezavantajlar konuşulmaya, tartışılmaya devam ediyor. Sanırım biz de bu tartışmalara katılıma devam edeceğiz.

Ancak Almanya’nın bu çıkışına her platformunda son teknolojiyi kullanan Japonlar başka bir bakış açısıyla yanıt verdiler ve ‘Toplum 5.0’ı gündemimize taşıdılar.

Peki, nedir bu ‘Toplum 5.0’?

Söz konusu çalışma, ilk insanın doğuşundan bugüne kadar olan süreci bölümlere ayırıyor: ‘Avcı Toplum’, ‘Tarım Toplumu’, ‘Endüstriyel Toplum’, ‘Bilgi Toplumu’ ve ‘Akıllı Toplum’. Toplum 5.0, buradan geliyor.

Japonlar, “Sadece sanayiyi dönüştürerek toplumsal kalkınmayı gerçekleştirmemiz mümkün değil” kavramını içselleştirmişler. Haksız değiller.

Toplum 5.0’ın sadece teknolojinin gücünü artırmayı değil, aynı zamanda toplumun yaşam kalitesini de artırmayı amaçlayan bir felsefe olduğunu unutmamak gerekiyor. Ancak bunu başarabildiğimiz takdirde ‘Endüstri 4.0’ yarışından kopmamış olacağız.

Toplum 5.0, dijitalleşmenin ve robotların etkisini demografik, ekonomik, etik ve sosyolojik yönden değerlendirerek insanların makine ve robotlarla ilişkisinin en verimli biçimde sağlandığı ‘süper akıllı toplum’ modelini öneriyor.

Uzmanlar Türkiye’de sanayinin olgunluk seviyesini ‘Endüstri 2.0’ ila ‘Endüstri 3.0’ arasında gösteriyor. Bu seviyedeki sanayimiz bir taraftan da hızla ‘Endüstri 4.0’ın hazırlıklarını yapıyor.

Sadece sanayiyi dönüştürerek toplumsal kalkınmayı gerçekleştirmemiz mümkün değil. Eğitime her zamankinden fazla önem vererek, ilgi göstererek, bütçe ayırarak üreten ve tüketen herkesin bu konuya ilgi göstermesi, dönüşüme hazırlıklı olması gerekiyor.

Genç nüfusumuzu bir fırsat olarak değerlendireceğiz. Öncelikle bilim ve eğitim stratejilerimizi yeniden kurgulayacağız. ABD’nin milli gelirinin yüzde 8’i yazılım sektöründen… Yani bu oran Türkiye milli gelirinin yaklaşık 2 katı. Bu nedenle, yeni devrimi kaçırmamak için eğitim sistemimizin Endüstri 4.0’ın altyapısını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesini, ilkokullarımızdan başlamak üzere kodlama eğitiminin zorunlu olmasını, üniversitelerde geleceğin mesleklerine yönelik bölümlerin açılmasını, atıl bölümlerin kapanmasını, mesleki eğitim için ihtiyaç duyulan alanlarda bölümlerin açılmasını öneriyorum.

Firmalarımız da bugünden süreçlerini gözden geçirerek uzun vadeli düşünüp dijital dönüşüm yolunda hızla yol almak zorunda.

Özetle, topyekûn bir seferberliğe ihtiyacımız var. Aksi takdirde rekabet gücünü kaybetme ve küresel ekonominin gerisinde kalma riskiyle karşı karşıyayız.

KARNAVALIN 6’NCISINA HAZIRLANIYORUZ

2013 yılı başlarıydı. Adana sevdalısı Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt masanın en başında anlatıyordu:

Biliyor musunuz? Yeryüzünde en güzel nisan Adana’dadır. Aynı anda portakalıyla, turuncu yaprağıyla, yeşil ve çiçeğiyle beyaz ağaçlar sadece benim memleketimde sokakları parfümler. Baş döndürür, aşk yaşatır. Bu yıl nisan ayında Adana’da olacağız. Türkiye’nin ilk sokak karnavalını gerçekleştireceğiz. Japonya’nın kokmayan kiraz çiçeğine akın eden dünya, Adana’nın portakal çiçeğine gelecek.” 

Hayal, ulaşılamayacak kadar uzaktaydı. Önce, “Sanırım karnaval derken festival demek istediniz” diye düzeltmeye çalıştım. Bozkurt, “Hayır, Esra Hanım, karnaval yapacağız” dedi. Görüş ayrılığı, farklı kurumlar demeden Adanalıların karnavala sahip çıkacağını anlattı.

Biz de üzerimize düşeni yaptık. Gerçekten güzel, farklı, Adana’yı Türkiye’ye doğru anlatan bir karnavalımız oldu. Yaşanan bazı sıkıntı ve aksaklıklara rağmen son 5 yıldır Nisan’da Adana - Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nı gerçekleştiren bir Adana’mız var. Bu 5 yılda milyonlarca insana nisan ayında Adana’nın güzelliğini gösterdik. Medya mensuplarını, gastronomiye ilgi duyanları, gezginleri, tanıdık tanımadık milyonları Adana’da ağırladık. Dahası kendi değerimizin farkına varmanın hazzını yaşadık.

İçerisinde benim de yer aldığım karnavalın bir komitesi var. Başkanlığını değerli ağabeyimiz İlhami Günsel yapıyor. Komitenin içerisi Adana sevdalısı dolu. Önceki gün bu yılın karnaval hazırlıklarını değerlendirmek üzere Adana Valisi Mahmut Demirtaş’la bir toplantı yaptık. Toplantıya İlhami Günsel, Tayyar Zaimoğlu, Mustafa Fidan Vursavuş, Can Akşit, Naci Sezgek katıldı.

En başından söyleyeyim. Böyle bir valimiz olduğu için çok şanslıyız.

Olağanüstü Hal (OHAL) süreci devam ediyor. Şanlı ordumuz Suriye topraklarında destan yazıyor. Valimiz söze büyük ülke olduğumuzu hatırlatarak başladı. Ve devam etti:

Karnaval, Adana’mızın motivasyonu ve tanıtımı için çok önemli. Adanalıların bu karnavalı sevdiğini ve desteklediğini biliyoruz. Siz de, biz de en güzel karnaval için hazırlıklarımızı yapalım.

Karnavalın fikir önderi Ali Haydar Bozkurt ve Nisan’da Adana’da Komitesi başta olmak üzere Adana’da birçok kurum ve kuruluş, sivil toplum kuruluşları, bireyler hazırlıklarını aralıksız sürdürüyor.

Bu yıl en güzelini gerçekleştirmek için çalışıyoruz.

6’ncısı 5 - 8 Nisan 2018 tarihleri arasında düzenlenecek olan Nisan’da Adana’da - Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nın en coşkulu günü 7 Nisan 2018 Cumartesi günü olacak.

Eminim, herkesin bu güzel etkinlik için yapabileceği bir şeyler var. O hafta kent dışından bir misafir davet edip Adana’mızı tanıtmak bile etkinliğe önemli bir katkı olacaktır. |

Bu yazı 4371 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar