Kuzey Kıbrıs Tanıtma Platformu ve Kilim gazetesi iş birliğinde Girne’de düzenlenen ‘Kuzey Kıbrıs Ekonomi ve Yatırım Buluşması’na katıldım.
Türkiye ve Almanya’dan iş insanlarının buluştuğu etkinlikte, KKTC protokolü adada yatırım fırsatlarını anlattı.
KKTC’de yatırım konusunda dış kaynaklı iki risk var. İlki tanınmamışlık, diğeri de ambargolar. Ancak, adanın KKTC tarafında yapılan turizm, eğitim yatırımlarına bakıldığında bu riskleri çok da kimsenin umursamadığını görebilmeniz mümkün. Zira, KKTC demek, Türkiye demek. Dahası Türkiye, KKTC’nin gelişmesi için tüm kurumlarıyla seferber. Bu da zaten yatırım için birçok avantajı bulunan KKTC için artı bir değer oluşturuyor.
Kuzey Kıbrıs Tanıtma Platformu (KTAP) Başkanı Okyay Sadıkoğlu, Türkiye başta olmak üzere özellikle Avrupa’daki Türk iş insanlarına KKTC’de yatırım imkanlarını anlatmaya devam ediyor. KTAP’ın bu yöndeki etkinliklerine KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar başta olmak üzere yöneticiler destek veriyor. Etkinlikte KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu da konuşmalarında ülkelerine yatırımın avantajlarını ve yatırımcılara sağlayacakları destekleri anlattı.
Etkinlik kapsamında açılış konuşmalarının ardından eğitim, gıda, turizm, inşaat, emlak, konut ve finans başlıklı oturumlar gerçekleşti. Bu başlıklarla ilgili notlarım şöyle:
SAĞLIK:
Kıbrıs’ta özellikle turizm, eğitim ve emlak sektörüne çok fazla yatırım yapılıyor. Şirket kuruluşu kolay ve vergi avantajları var. En fazla turist sıralaması Türkiye, İsrail ve Slovakya’yı diğer ülkeler izliyor. Turizmin özellikle ekoturizm ve sağlık turizmi alanlarına yapılacak yatırımlar rekabetçi olabilir. Sağlık turizminin alt başlığında yaşlı bakımın çok önemli bir potansiyel olabileceği bir gerçek. Tüp bebek de sağlıkta öne çıkan bir başka alt başlık.
EĞİTİM:
KKTC’de 22 üniversite ve 100 bin öğrenci var. Ortadoğu ve Afrikalı öğrencide artış var. ODTÜ, İTÜ gibi üniversitelerin bölümleri var. Dolayısıyla KKTC’de genç ve dinamik bir nüfus var. İnsan kaynağı konusunda ciddi bir potansiyel var. Bilişim konusunda bu üniversitelerin desteği ile bilişim ağırlıklı, teknoloji odaklı girişimcileri çekecek bir bölge oluşturulabilir. Kıbrıs’ın iklimi ve sosyokültürel özellikleri genç girişimcileri cezbedebilir. Böylece katma değeri yüksek ürün ve markalar KKTC ekonomisine ciddi katkı sağlar. Örneğin, oyun sektörü için bir üs kurulabilir. Mesleki eğitim konusu da bu çerçevede değerlendirilebilir.
İNŞAAT:
Adada, Rus, Ukraynalı, Türk ve İranlılar gayrimenkul almaya devam ediyor. İnşaat ve mobilya başta olmak üzere bu alanda gelişe açık bir iklim yatırımcıyı bekliyor.
SANAYİ:
Türkiye ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde organize sanayi bölgeleri yapılıyor. Ambargo sorunu, Türkiye üzerinden gönderim yapılarak aşılabiliyor. Yanı sıra ihracat, iç tüketime yönelik Türk vatandaşlarının yapacağı yatırımlar da destekleniyor. Ayrıca 800 MW’lık elektrik projesi hayata geçiyor. Bu da KKTC’de ekonomik ve sürdürülebilir enerjinin teminine önemli katkı sağlayacak. KKTC’den Türkiye ve Ortadoğu’ya ihracat yapılabiliyor.
TARIM:
Narenciye çeşitlerinin de üretildiği KKTC’de çok değerli iki tarımsal ürün daha var. Zeytin ve bal. Her iki ürünün de aroması adaya özel. Çok beğeniliyor. Bu ürünlerin markalaşmasına yönelik yatırımlar kazanç sağlayabilir.
CUMHURBAŞKANI TATAR’LA SOHBET
Toplantıya katılan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la sohbet etme fırsatı yakaladım. Cumhurbaşkanı Tatar, 1571’de Kıbrıs’ın fethi ve 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin gerçekleştirdiği ‘Barış Harekatı’ sonrası Türkiye’den gelen nesillerin, KKTC’de bir arada yaşadığını, adada ‘Kıbrıslı’ diye bir millet olmadığını söyledi.
Kıbrıslı Türklerin huzur, barış ve refah içinde yaşamayı Anavatan Türkiye’ye borçlu olduğunu belirten Tatar, sömürge döneminde, Anadolu’ya, İngiltere’ye ve Avustralya’ya göç eden Kıbrıslı Türklerin, bugün adada yaşayan nüfustan daha kalabalık olduğunu belirtiyor.
Cumhurbaşkanı Tatar’a göre KKTC’nin jeopolitik ve jeostratejik önemi her geçen gün artıyor. KKTC’nin, tüm Türklerin vatan toprağı olduğuna vurgu yapan Tatar, Güney Kıbrıs ve dünyanın tüm engellemeleri, ambargo ve izolasyonlarına rağmen, Kıbrıslı Türklerin yıkılmadan varlığını sürdürdüğünü söylüyor. Amaçlarının KKTC’yi tanıtmak, kabul ettirmek, Anavatan Türkiye ile oluşturulan iki eşit egemen devlet temelli çözüm ilkesiyle dünyada yer almak olduğunu vurgulayan Tatar, ülkesinde turizm, yüksek öğrenim, inşaat ve tarımda önemli gelişmeler yaşandığını, farklı ülkelerdeki Türk yatırımcıların, KKTC’yi de vatan toprakları olarak görerek, buradaki ekonomik yapının güçlenmesine katkı koymaya davet ediyor.
YORUMLAR