Konukoğlu'nun evinde neler konuşuldu?

ÜRETENİNE SAHİP ÇIKAN ŞEHİRLER

Geçtiğimiz hafta, Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu bir grup gazeteciyi evinde ağırladı.

Mutfakta kim vardı bilmiyorum ama geçen yaz ‘Uluslararası Gastronomi Festivali’ düzenleyen şehrin neredeyse bütün lezzetlerini tattık. yuvalama çorbasıyla başlayan yemek faslı soğan kebabından küşlemeye, içli köfteden Antep lahmacununa kadar sürdü gitti... Ağzımızda dağılan bol fıstıklı şöbiyet dolması ve Antep baklavasını hangi kelimelerle anlatabileceğimi inanın bilmiyorum.

Ancak, şunu idrak ettim: Antep yemeklerinin lezzeti, yanında ‘Antep şivesi’ varsa iki katına çıkıyor. Bu şiveyi en güzel kullanan Gazianteplilerden biri de sanırım Abdulkadir Konukoğlu...

Duayen sanayici Konukoğlu, aralarında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar, Fox TV ekran yüzü İsmail Küçükkaya, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, ATV Ana Haber Sunucusu Cem Öğretir, Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Uluğtürkan, NTV Spikeri Seda Öğretir, TRT Sunucusu Erdoğan Arıkan’ın bulunduğu sofrada herkesin sorusuna cevap vermeye çalıştı.

Benim ilgimi, Konukoğlu’nun, doğduğu şehre olan sevgi dolu cümleleri çekti.

Ben Konukoğlu’nun cümlelerini, ‘Antep şivesi’nden yazı diline çevirerek anlatıyorum:    

“Benim bir sloganım var ağam... ‘Dünyada Türkiye, Türkiye'de Gaziantep’... Yatırımlarımızı bu anlayışla gerçekleştiririz. Yatırım için önceliğimiz Gaziantep'tir. O yatırım Gaziantep'te yapılmıyorsa, bu kez önceliğimiz komşu iller olur. (Kahramanmaraş’ta çimento fabrikası, Adana’da Yedigöze Barajı ilk aklıma gelenler) Oralarda da yapılamıyorsa, diğer illere gideriz ama Türkiye'de yatırım yaparız. Yurt dışında yatırımı yanlış bulmuyorum ama biz ülkemizde işsizlik varken, gidip başka ülkenin işsizine istihdam sağlamayız. Şirketlerimizin, holdingin merkezi de Gaziantep'tedir. Bunu da şunun için yapıyoruz. Şirket merkezi aynı zamanda verginin ödendiği merkezdir. Büyükşehirlerde ödediğin verginin bir bölümü büyükşehir belediyesine dönüyor. İşte bunun için de merkezimizi İstanbul'a taşımadık. Bu anlayışı diğer illerden çıkan sanayicilerimiz de uygulamalı, onlar da kentlerine sahip çıkmalı, destek sağlamalı."

Maalesef Adana, Konukoğlu’nun dile getirdiği bu uygulamayı başaramadı. Belki de bu yüzden bugün Adana arzu ettiğimiz ekonomik büyüklüğü yakalayamadı.

Sanko Holding’in Basın Yayın Müdürü değerli arkadaşım Cengiz Halil Çiçek, çok başarılı bir gazeteci. Kendisiyle uzun uzun sohbet etme imkanı buldum. Kendisi Sanko Holding’le medya arasında kurulan sağlam köprünün mimarı... Adana-Gaziantep karşılaştırması yaptık. 

Örneğin Sabancı Holding... Merkezini İstanbul’a taşıdı. Sabancı’nın bu hamlesi holdingin büyüme sürecine ne kadar pozitif yansıdı bilmiyorum ama Adana’da kalsalar bölge ekonomisi kesinlikle farklı bir ivme yakalayabilirdi.

Yıllar önce Adana, Sabancı Holding’i neden kaçırdı?

Bu soru üzerinde yoğunlaşmak gerek. Yeni holdinglerin, sanayi kuruluşlarının, inovatif şirketlerin Adana’ya çekilebilmesi için bir yol haritası belirlenmeli. Mevcut üretim tesislerinin büyümesi, gelişmesi ve kentte kalmaları için stratejiler belirlenmeli.

Üreticisine sahip çıkanın kazandığı bir dönemdeyiz. Gaziantepli Sanko’ya, Sanko Gaziantep’e sahip çıktı. Bu başarı örneğinden alacağımız dersler var.

 ADANA İŞKUR’A GENÇ BÜROKRAT

Geçtiğimiz hafta Çalışma ve İş Kurumu Adana Müdürü Ahmet Karaveli’yi ziyaret ettim. Kendisi göreve geçtiğimiz yaz başladı. Biraz geç kalınmış bir ‘Hayırlı olsun’ ziyaretiydi ama verimli oldu. Karaveli çalışkan bir bürokrat. Bölgemizi iyi tanıyor. Zira Hataylı. Adana’da istihdam edilen her bir kişi kendisini mutlu ediyor. Doğduğu bölgeye hizmet vermenin mutluluğuyla daha fazla mesai yapıyor, kurumlarla iletişimi artırıyor. Aynı zamanda, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu bir iletişimci. Böyle olunca medya sektörünü, bölge ekonomi yayını gazetemiz Refleks’i konuştuk.

İşsizlik verilerinde oran olumsuz yönde artıyor. Şirketlerimizden kamu kuruluşlarına, iş dünyası STK’larından meslek odalarımıza kent ekonomi dinamikleri olarak bu dönemi en hasarsız şekilde nasıl atlatabileceğimize odaklanmalıyız. Biz iş dünyasının sesi olarak üzerimize düşenin fazlasını yapma taahhüdünde bulunduk. Sıra herkeste...