Pazar payını korumak, zorlu rekabet ortamında kurumsal şirketlerin kâbusu olmaya devam ediyor. Son yıllarda birçok kurumsal şirket, yüksek katma değer ve verimliliği startup’larla yakalıyor.
‘Kurumsal Şirket-İnovatif Girişimcilik (Startup)’ işbirliği modeli hızla yaygınlaşıyor.
Kurumsal şirketlerde ar-ge birimi kurmak ve yönetmenin maliyeti yüksek. Yanı sıra bu hantal yapıya sahip kurumsal şirketlerde bu birimlerden sonuç alabilmek kısa vadede mümkün değil.
Birçok kurumsal şirket, ciddi miktarda kaynak ayırdığı ar-ge faaliyetlerinden doğal olarak hızlı ve olumlu dönüş bekliyor. Bu dönüş uzun zaman aldığı ve genellikle de olumsuz sonuçlandığı için başarısız projeler rafa kaldırılıyor, motivasyon düşüyor.
Dünyada birçok başarılı şirket artık içlerinde inovasyon merkezleri kurmak, ar-ge ekibi oluşturmak yerine girişimcilik ekosisteminden başarılı girişimcilerle, büyüme potansiyeli olan girişimlerle yol yürümeyi seçiyor.
Böylece kurumsal şirketler daha az kaynakla daha kısa zamanda yenilikçi ürün ve hizmet sunabiliyor, pazar paylarını artırıyor ve büyüme hızını artırmış oluyor.
McKinsey tarafından yapılan bir ankete göre Avrupa’daki startup’ların yüzde 75’i kurumsallarla işbirliklerinin çok önemli olduğunu düşünüyor. Startup’ların yüzde 27’si de kurumsal şirketlerle yaptıkları işbirliğinden memnun olduğunu ifade ediyor.
Türkiye’de kurumsal şirket-startup işbirliği henüz emekleme döneminde. Ancak başta ekonomi yönetimi olmak üzere birçok kurum bu işbirliğinin hızlandırılmasına yönelik çalışmalar yapıyor.
Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi ve Eylem Planı da bu işbirliğinin gelişmesine yönelik hedefler veriyor ve teşvikler sunuyor. Strateji Belgesi, ekosistemde yenilik ve teknoloji kapasitesinin artırılmasına bağlı olarak çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan daha sürdürülebilir bir gelecek inşa edilmesine yönelik fırsatları içeriyor. Bu çerçevede 2025 yılına kadar ülkemizde melek yatırımcı sayısının 5 bine çıkarılması, kitle fonlama faaliyetlerinin 2,5 milyar liralık hacme erişmesi, girişimcilik ekosistemine 5 milyar lira tutarında kamu desteğinin aktarılması, yıllık 2,5 milyar dolar tutarında girişim sermayesi yatırımının gerçekleştirilmesi, dünyanın en gelişmiş ilk 20 ekosistemi içerisinde yer alınması ve girişimcilik ekosistemimizden 15 Turcon ve 5 Decacor’nun çıkması hedeflenmiş durumda. 2030 yılına gelindiğinde ise girişim ekosistemimizin dünyanın en gelişmiş ilk 10 ekosisteminde yer alması ve teknogirişim sayısının 100 bin seviyesine ulaştırılması öngörülüyor.
Bu hedef ve destekler kurumsal şirketlerin girişimcilik ekosistemine ilgisini artırıyor.
Kurumsal şirket-startup işbirliği modelinde kurumsal şirket, startup’a yatırım yapabilir ya da onu satın alabilir. Kurumsal şirket, startup’la yeni bir şirket kurabilir. Kurumsal şirket, girişimcinin iş fikrini ya da iş modelini satın alabilir. Kurumsal şirket yenilikçi girişimciyi istihdam edebilir. Ya da kurumsal şirket yenilikçi girişimciyi ortakları arasına alabilir.
Elbette kurumsal şirketlerle startup’ların işbirliği kolay değil.
Kurumsal şirketler inovatif girişimcileri hangi platformda nasıl takip edecek?
Bu işbirliği için kurumsal şirketin hangi birimleri, nasıl çalışacak?
Kurumsal şirket-startup çalışma iklimi nasıl sağlanacak?
Türkiye’de henüz bu birlikteliğin arayüzü olacak kurumlar yok. Elbette er ya da geç kurumsal şirketlerle startup’ları buluşturacak, birlikte yol yürümelerini sağlayacak yapılar oluşacak.
Türkiye’de tarihi uzun yıllara dayanmayan girişimcilik ekosisteminin STK boyutundan girişimciliğine, mentorluktan yatırımcılığa dört bir tarafında olmaya devam eden biri olarak kurumsal şirketlerin yenilikçi girişimler ortaya koyan startup’larla buluşturmaya devam ediyorum.
Bugüne kadar kurumsal şirket yöneticileriyle birçok yenilikçi girişimi buluşturarak başarılı sonuçlar aldık.
Kurumsal şirket yöneticisiyseniz, bu konuyu vakit kaybetmeden sizinle konuşmaya hazırız.
Girişimcilik Ekosistemi Derneği (GED) bunun için var.
YORUMLAR