Güvenilir Ürün Platformu, tarım ve gıda sektörü paydaşları ve gazetecileri bir kez daha Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi’yle buluşturdu.
İstanbul’un ortasında harala güreleden uzak kalmış ender yerlerden biri olan DSİ’nin Libadiye’deki tesislerinde gerçekleştirilen buluşma etkinliğine katıldım. Toplantı öncesi sonbaharın son günlerini yaşayan yapraklara ve üzerine çiseleyen yağmura bakarak daldım. Aklıma pandemide ülkelerin aldığı ilk önlem geldi.
Pandeminin ilk günlerinde birçok ülkenin refleksi tarım ve gıda ihracatına yasaklama getirmek olmuştu. Sonra eve kapanmak zorunda kalan insanlar geldi gözümün önüne. Un, yağ, şeker, makarna, bakliyat rafta ne varsa sepete bir an önce atıp kasaya koşuşturmalarımız geldi aklıma. Eğer gıda yoksa cebimizdeki paranın hiçbir işe yaramadığını anladığımız günlerdi.
Bakan Prof. Dr. Vahit Kirişçi de toplantının açılış konuşmasına tarımın, gıdanın ve suyun stratejik önemine dikkat çekerek başladı. AK Parti’nin 20 yılda tarımda gerçekleştirdiklerini ve gelecek vizyonlarını anlattı.
Öncelikle Bakan Kirişçi’ye baktığımda ne gördüğümü söyleyeyim.
1) Bilim insanı. Hamasete, safsataya, öyküye değil, rakamlara, realiteye bakıyor. İşleri düzenlemede ilk adımın kanunlar ve mevzuatlar olduğunu biliyor.
2) Çok çalışkan. Dünyayı ve Türkiye’yi yakından takip ediyor. Anadolu’yu karış karış, tarla tarla, ağıl ağıl dolaşıyor.
3) Samimi. Zaman zaman esprileri yanlış anlaşılıyor veya yanlışa çekiliyor. Çiftçiye hep ‘Eli öpülesi’ diye hitap ediyor.
Yaptıklarını ve yapmak istediklerini yakından takip ediyorum. Bu toplantıda Türkiye tarımı için onlarca konu başlığında vizyoner bakış açısını bir kez daha yansıtmış oldu.
“Dijital Tarım”, “Sözleşmeli Tarım”, “Kent Tarımı”, “Gelir Koruma Sigortası”, “Arz Güvenliği”, “Su Yönetimi”, “Tarım Orman Gençlik Konseyi” gibi önemli konularda neler yapılacağını dinlemiş olmak Türkiye tarımının geleceğine yönelik kaygılarımı azalttı.
Nerede ne kadar ne yaptığını bilmeyen Türkiye, ‘Tarım Cebimde’ mobil uygulamasıyla öncelikle güncel verilerinden haberdar olacak ve kaynaklarını daha etkin kullanabilecek. Dijital tarımın etkinleştirilmesi hem kamuya hem üreticiye hem de tüketiciye kazandıracak.
Kent tarımı ile yerinde üretim – yerinde tüketim anlayışının destekleneceğini öğrendik. Tüketicinin daha ucuz, daha taze meyve sebzeye ulaşımını sağlayacak bu uygulama taşımacılıkta daha az enerji tüketimiyle çevreci bir yaklaşım olacak. Jeotermal kaynakların yanı sıra, rüzgâr, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının da kullanılacağı tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgelerinin hızla artırılacağı yeni dönem, yatırımcılara da önemli fırsatlar sunacak.
Tarım, gıda ve orman sektörlerinde faaliyet gösterenlerin Bakan Kirişçi’nin ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak adlandırılan dönemde yapılacaklarla ilgili detaylı bilgi almalarının yararlı olacağını düşünüyorum.
“Yeter ki üret” mottosunun sürdürüleceği yeni dönemde üreticinin en önemli destekçisi Tarım ve Orman Bakanlığı olacak. O yüzden bu alanda faaliyet gösteren veya göstermek isteyenlere önerim şu:
Tarım ve gıda sektöründe sorunlar yok mu? Var elbette. Bu alanda olmak kolay mı? Değil elbette. İster kentte olun, ister köyde. Üretenin kazanacağı yeni bir döneme giriyoruz. Stratejik önemi daha da artacak tarım sektöründe genetikçiden yazılımcıya, makineciden müşavire her meslek grubuna iş ve fırsatlar var. Bu dönemde tarlada, ahırda olmak utandırmayacak ve üzmeyecek. Tarımsal üretimde yaygınlaşan teknoloji bu alandaki zor üretimi daha da kolaylaştıracak. Doğayla, hayvanla yaşarken kazanmak yeni trend olacak.
Çağrım özellikle gençlere ve kadınlara.
Benden söylemesi.
İDDİALAR VE GERÇEKLER
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, medya mensuplarının önüne Bakan Yardımcıları Ebubekir Gizligider ve İbrahim Yumaklı’yla birlikte çıktı. Medya mensuplarını oturduğu sandalyelere birer ‘İddialar ve Gerçekler’ kitapçığı konmuştu.
Kamuoyunu meşgul eden 35 iddiaya grafik ve rakam destekli yanıtların verildiği kitapçığı ilgili herkesin okumasında yarar var. (PDF’i Tarım ve Orman Bakanlığı’nın web sitesinden temin edilebilir.)
Bu 35 iddianın 3’ünü buradan aktarmak istiyorum:
1) “Türkiye, tarım ürünlerinde ithalatçı bir ülke oldu.”
Yanlış. 2021 yılında tarımsal ürünlerde 19,3 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye’nin bu alandaki ihracatı 25 milyar dolar.
2) “Türkiye, tohumda dışa bağımlı bir ülke.”
Yanlış. Türkiye’nin tohum dış ticaretinde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 94. Türkiye, 117 ülkeye tohum ihraç ediyor.
3) “Hayvan varlığımız sürekli azalıyor.”
Yanlış. Son 20 yılda büyükbaş yüzde 80,8, küçükbaş yüzde 83,4, kanatlı yüzde 58,6, arı kovanı sayısı yüzde 107,1 arttı.
YORUMLAR