Dünyanın en güçlü ülkelerinin işgal ordularını vatanımızdan
çıkarmayı başarmıştık. Kurtuluş Savaşımızı geride bırakmış, millet iradesini
Ankara’ya ‘Büyük Millet Meclisi’ni açarak taşımıştık. Henüz Cumhuriyet’in
ilanına 8 ay vardı. Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Güney
illerini kapsayacak ilk yurt gezisini 15 Mart 1923 Perşembe günü Adana’yı
ziyaret ederek başlattı.
Atatürk, Türkocağı’nda yaptığı bir konuşmasında, “Bende
kurtuluşun ilk hissi teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana’da vuku bulmuştur”
dedi.
Peki, hiç merak ettiniz mi? Atatürk, bu ülkenin
kurtulacağına neden Adana’da inandı?
Neden Anadolu’nun kurtuluşu için ilk ayak bastığı
Samsun’dan, kongreler yaptığı Erzurum’dan, Sivas’tan, başkent olarak belirlenen
Ankara’dan ya da herhangi bir şehirden değil de Adana’dan ilham aldı?
Bunu anlamak için 31 Ekim 1918 tarihine gitmek gerekiyor. Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı’nın Suriye Cephesi’ndeki son zaferini Katma’da kazanmış, emrindeki Ordu’yu ihtiyatlı bir şekilde Anadolu’ya taşıyor. Ve Alman General Liman von Sanders’ten Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı’nı devralmak için Adana’ya geliyor.
MASASINA DALINDAN YENİ KOPARILMIŞ PORTAKAL KONUYORDU
Geldiği günden bir gün öncesi çok önemli… Mondros Mütarekesi
imzalanmış. Bu imza Osmanlı İmparatorluğu’na nokta koymuş. Türkler için
haritada sadece birkaç şehirlik İç Anadolu belirlenmiş. Devlet her anlamda
bitmiş. Açlık, sefalet ve salgın hastalıkla tükenmiş olan milletin evinden
cephelere giden gençler ya şehit ya esir ya da dönüş yolunda telef olmuş…
Böyle bir ahval içerisinde Mustafa Kemal Paşa, Adana’da…
Murad Palas Oteli ve Şakirpaşa Konağı’nda durum değerlendiriyor. İşgalcilerin
mütarekede belirtilen topraklarla yetinmeyeceğini biliyor. Adanalılara “Bugün-yarın
şehriniz işgal edilebilir, hazırlıklı olun” telkininde bulunuyor. Gizli
toplantılara katılan Adanalılar, İstanbul Hükümeti’nin imza attığı mütareke
metnini tanımayacaklarını, şartlar her ne olursa olsun vatanlarını müdafaa
edeceklerini söylediler. Mustafa Kemal Paşa, “Öldürmeden ölmeyeceğiz”, “Paramız,
malımız, canımız, hatta çocuklarımızın canı vatana amade” diyen Adanalıların
gözünün içine bakarak konuştu. “Millet kendi istikbalini kendi kurtaracak, biz
de bu mücadeleye destek vereceğiz” dedi.
Mustafa Kemal Paşa, Adana’da 11 gün kaldı. 1918 Kasım’ının başıydı… Anadolu’da birçok kent yılın ilk kar yağışını alırken Adana’da yeşil hâkimdi. Kim bilir belki de gece geç saatlere kadar süren toplantılarda masasına dalından yeni koparılmış portakal konuyordu. Paşa’nın böyle güzel bir iklime, böyle bereketli toprağa sahip Adana’yı düşmana teslim etmeye niyeti yoktu. 11 gün boyunca Anadolu’nun işgalden nasıl kurtulacağının en ince ayrıntısına varıncaya kadar planlarını yaptı.
‘TÜRKLÜĞÜ ATEŞ TUFANINDAN KURTARAN SİZ OLDUNUZ’
Adana Garı’ndan çıkıp İstanbul Haydarpaşa Garı’na vardığında
aklında güzel Adana ve yiğit Adanalılar vardı. Bir de Anadolu’yu kurtarma
planları… O yüzden namluları Dolmabahçe Sarayı’na çevrili düşman gemilerine
bakıp yaverine “Geldikleri gibi giderler” dedi.
6 ay sonra 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal
Paşa, kongreler süreci sonrası Büyük Millet Meclisi açılmasından birkaç ay
sonra 5 Ağustos 1920’de Pozantı’ya gelerek düşman işgali altındaki Adana’nın
kurtuluş mücadelesine destek verdi.
Her dönemde Adana’ya özel ilgi gösteren, yiğit Adanalıları
çok seven Atatürk, 5 Ocak 1925 günü Kurtuluş Bayramı törenlerine bu kez ‘Cumhurbaşkanı’
olarak davet edildi. Dönemin Adana Belediye Başkanı Ali Münif Yeğenağa, her
hazırlığı tamamlamıştı. Bu hazırlıklar çerçevesinde en önemlisi Atatürk’e
verilecek hemşeri beratıydı. Her şey hazırdı; ama Atatürk, Ankara’nın yoğun
gündemi dolayısıyla 5 Ocak 1925 günü Adana’da olamadı.
13 Ocak 1923 Salı günü Adana’ya gelen Cumhurbaşkanı Mustafa
Kemal Atatürk, ilk olarak Belediye Binası’na geçti. Ali Münif Yeğenağa, Atatürk’ü
Adanalı yapan beratın gerekçesini yüksek sesle okudu:
“Tarih, size millet kurtarıcısı, devlet kurucusu ve halâskâr
gibi sıfatlar verecektir. Lakin biz size en lâyık olan sıfatı şöyle arz
edebiliriz. İnsanlığı tufandan kurtaran Nuh, Türklüğü kan ve ateş tufanından
kurtaran siz oldunuz. Biz Adanalılar size olan sevgimize mukabil olabilecek bir
armağanı çok aradık; ancak bulamadık. Seni hepimizin yüreğinden gelen bir
hissiyatla hemşerimiz ilan ediyoruz. Kabulünüz şehrimizin onuru, Adanalıların
gururu olacaktır. Arz ederim.”
Adana’nın hemşeriliğini kabul eden Atatürk, 13 Ocak 1925
tarihinden itibaren Adana Belediye Meclisi kararıyla Adanalı olmuştu…
O yüzdendir ki Adana, bir adama âşıktır. O da hemşerileri
Mustafa Kemal Atatürk’tür.
YORUMLAR