Marmara’dan sonra Türkiye’nin
en etkin üretim üssü olması beklenen Doğu Akdeniz’in merkezinde yer alan Adana,
ekonomide kendinden beklenen performansı sergileyemiyor.
Bu durumu sadece ‘teşvik
mağduriyeti nedeniyle yeterli yatırımı alamıyor’ olmasına bağlamak doğru değil.
Mevcut yatırımların performansında da ciddi sıkıntı var. Bunu anlayabilmenin en
kestirme yolu ihracat verilerine bakmaktan geçiyor.
2015 yılında 1 milyar 679
milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Adana, 2020 yılında bu tutarı ancak 1
milyar 839 milyon dolara çıkarabildi. Son 5 yılda Türkiye ihracatı yüzde 17
büyürken Adana’nın aynı dönemde ihracatını yüzde 9,5 artırabilmiş olması artık
yeni bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu gözler önüne seriyor.
Teşviklerde 2’nci bölgeden
gelişmişlik parametrelerindeki gerilemeden dolayı 3’üncü bölgeye taşınan Adana,
bir taraftan yeni yatırımları çekmek için çaba sarf ederken diğer taraftan
mevcut üretim yapısında iyileştirme hamlesi yapmalı. Bir yol haritası
çerçevesinde gerçekleştirilebilecek bu hamlede ateşleyiciler ar-ge merkezleri
ve bu merkezlerin de bünyesinde yer alacağı ‘Mükemmeliyet Merkezleri’ olabilir.
Üretim yapısında katma değeri
ve ihracatı artıran, dolayısıyla gelişme verilerini Türkiye ortalamasının
üzerine çıkaran kentlerde mükemmeliyet merkezlerinin kurulması ve
faaliyetlerini artırması ilk göze çarpan unsur.
Kamu araştırma merkezleri,
üniversiteler, özel sektör ar-ge merkezleri, kalkınma ajansları, ihracatçı
birlikleri, TÜBİTAK, meslek odaları ve sektörel sivil toplum kuruluşları
işbirliğiyle kurulan mükemmeliyet merkezleri, seçilen sektörlerde test ve
laboratuvar, ar-ge, sertifikasyon, eğitim ve yetkin danışmanlık hizmetleri
veriyor.
Mükemmeliyet merkezleri kurma
başarısında öncü kentlerden biri olan Bursa’nın kurup faaliyete geçirdiği
merkezler sonrası Marmara’nın üretim yapısındaki reform istatistiklere
yansıyor. 2013 yılında 9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Bursa’nın
mükemmeliyet merkezlerini lokomotif yaptıktan sonraki ihracat verisinin bugün
16 milyar doları bulduğunu söylersek, ne demek istediğimiz daha net
anlaşılıyor.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası
(BTSO) öncülüğünde kurulan ‘Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi’
(BUTEKOM) çatısı altında şu anda ‘Tekstil ve Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi’
ile ‘Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi’ faaliyetleriyle
Bursa ve Türkiye’ye değer kazandırmaya devam ediyor. Bursa’nın ‘Nanoteknoloji
Mükemmeliyet Merkezi’ için de çalışmaları devam ediyor.
Neredeyse her sektöre katma
değer artışı sağlayan bu merkezlerin Bursa’yı otomotiv, tekstil, makine gibi
geleneksel sektörlerin yanında raylı sistemler, kompozit, havacılık ve savunma
gibi alanlarda da küresel bir oyuncu haline getireceği şüphesiz.
Türkiye’nin yerli elektrikli
otomobil yatırımında ve Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi’nde neden
Bursa’nın seçildiği sorularına en kestirme yanıt ‘mükemmeliyet merkezleriyle’
verebilmek mümkün.
Coğrafi olarak Doğu
Akdeniz’in merkezinde yer alan ve 150 yıllık sanayi kültürü bulunan Adana da, sahip
olduğu ve çevresindeki güçlü üniversitelerle, kamu ve özel sektörde yer alan ar-ge
merkezleriyle mükemmeliyet merkezlerini kurmalı.
‘Teknik Tarım Mükemmeliyet Merkezi’, ‘Metal Mükemmeliyet Merkezi’, ‘Petrokimya Mükemmeliyet Merkezi’ ilk kurulacak merkezler olmalı.
YORUMLAR