Özel
sektör, mutlaka iletişim halinde olması gereken kurumlar arasına kalkınma
ajanslarını da koymalı. Zira bu kurumlar ‘para almadan hibe sunan’ ender
kuruluşlar arasında belki de tek.
Kalkınma
ajanslarıyla iletişim halinde olmak, uzmanlarıyla tanışmak proje kültürü
geliştirmekten kurumsallaşmaya, networkten hibe desteğine kadar birçok alanda
yarar sağlayabiliyor.
Adana
ve Mersin’i kapsayan Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA), faaliyetlerinde 10 yılı
geride bıraktı. Yasasında bölgenin ekonomik yapısını ortaya çıkarma, yatırım ve
turizm imkânlarını tanıtma, bölge kalkınma planını hazırlama, kamu kurumlarının
projelerine destek verme gibi görevleri bulunan ÇKA, özel sektörümüz için
bölgeye önemli dinamizm kazandırdı.
ÇKA,
Adana ve Mersin için kurulduğundan bugüne kadar yaklaşık 250 milyon liralık kaynak
tahsis etti. Az bir tutar değil.
Önceki
gün ÇKA’nın 2018 Mali Destek Programı Sonuçları açıklandı. Bir ekonomi yazarı
olarak 10 yıldır destek programı sonuçlarını irdeliyorum. Gerek kamu kuruluşlarının
gerek meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarının gerekse özel sektörün destek
talebinde bulundukları projelere bakıyorum. Her yıl daha katma değeri yüksek,
bölgenin gelişmesine daha etkin olacak projelerin destek aldığını görmek
sevindiriyor.
Adana
ve Mersin’in valileri, büyükşehir belediye başkanları ve meslek odalarının
başkanlarının yönetiminde yer aldığı ÇKA’nın proje değerlendirme kurulları
başta olmak üzere bu kurumda görev alan herkesi kutluyorum.
Bu
yıl 4 ana başlıkta açılan programlarda 52 proje destek almaya hak kazanmış.
Toplam 52 projenin detaylarını görmedim. Belki birçoğunu sahada görebileceğim
ama proje adlarından bile etkilendiğimi söyleyebilirim.
‘Rekabet
Gücünün Geliştirilmesi Mali Destek Programı’ kapsamında destek alan projelere
baktım. Çoğunluğu işletmelerin tasarımdan ar-ge’ye, teknoloji geliştirmeden
katma değer yükseltmeye, inovasyondan rekabet artırmaya, verimlilikten ihracata
ve ithalatı kısıtlamaya kadar onlarca projeye yönelik destekleri içeriyor.
Diğer
taraftan sadece özel sektörün değil, yerel yönetimlerin de projelerinde kalite
çıtası hayli yükselmiş görünüyor.
‘Kırılgan
Grupların Güçlendirilmesi Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı’nda en
fazla puanı Mersin Büyükşehir Belediyesi almış. ‘Mersin Maker Lab’ kurulmasını
içeren proje bölgede genç girişimciler için önemli bir merkez olacak. Aynı
programda Mersin Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı’nın ‘Tasarla Üret Paylaş
Sanat ve Tasarım Merkezi’, Mezitli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ‘Mersin
Bilim ve Teknoloji Eğitim Parkı’, Sarıçam İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün
‘Minik Mucitler Atölyesi’ gibi projeler hayli dikkat çekici.
Sanırım
bölge olarak inovatif girişimciliğe önem vermeye başladık. Umarız çocuklarımız
ve gençlerimizle başlayacak yenilikçi girişimcilik sürecimiz Adana ve Mersin’in
bankalarında bulunan mevduatları için de kıvılcım olur.
Hep,
en fazla çekindiğim konuların başında gelir. Bölgemizin yatırım potansiyelini
tanıtırken, bölgeye dışarıdan çekmek istediğimiz yatırımcının şu soruyu
sorması:
“Mademki
Çukurova’nın yatırım potansiyeli yüksek, neden kendiniz yatırım yapmıyor,
kaynaklarınızı banka mevduatında değerlendiriyorsunuz?”
Böyle
bir cevap içeren sorudan hep korkmuşumdur.
O
yüzden yeni, inovatif yatırımlara ihtiyacımız var. Bunları yaparken de
yatırımcının önündeki engelleri aştıracak, adeta onların iş takipçileri olacak
‘Tek Durak Ofisleri’ ile ÇKA gibi bir değerimizin olduğunu bilelim.
YORUMLAR