Kimyasal
maddeler, bir vadiyi güzelleştirebilir mi?
Güzelleştirir.
Hem de çok iyi güzelleştirir.
Bakın,
nasıl olacağını anlatayım:
Endüstride
80 bin civarında kimyasal kullanılıyor.
Türkiye’de
ürettiğimiz kimyasal madde çeşidi 3 bini bulmuyor.
Geriye
kalan 77 bin çeşit kimyasalı ithal ediyoruz. Karşılığında 42 milyar dolar
ödüyoruz.
Özetle,
neredeyse Türkiye’nin cari açığı kadar kimyasal ithal ediyoruz.
Peki,
yoğun kullandığımız, aralarında yüksek katma değerli ürünlerin de bulunduğu
kimyasal maddeleri kendimiz üretemez miyiz?
Elbette
üretebiliriz. Ama bunun için nitelikli insan kaynağına, ar-ge merkezlerine,
üniversite-sanayi işbirliğine ve sermayeye ihtiyaç var.
Tabii,
öncelikle de niyete ve samimiyete…
Bu
niyet, Çukurova’da ‘Kimya Vadisi’ projesiyle hayata geçiriliyor.
Çukurova
Kalkınma Ajansı’nın (ÇKA) desteklediği, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) tarafından
yürütülecek ‘Kimyasal Madde Üretim Teknolojileri Merkezi’ (Kimya Vadisi)
projesiyle neler yapılacak?
Bir
ar-ge merkezini içerecek proje kapsamında Türkiye’nin yoğun olarak ithal ettiği
5 kimyasal belirlenecek. Bu kimyasalların üretim teknolojileri geliştirilecek.
Yatırım fizibiliteleri çıkarılacak. Özel sektörden bu fizibiliteleri yatırıma
dönüştürecek olanlara tesis kurma aşamasında danışmanlık desteği verilecek.
Projenin
süresi 2 yıl. Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nde kamulaştırma
çalışmalarının bittiğini, zemin etüdü işlemlerinin tamamlandığını, altyapı
hazırlıklarının başlayacağını göz önüne aldığımızda, zamanlamanın doğru
olduğunu söyleyebiliriz.
Eğer
‘Kimya Vadisi’ projesi başarılı olursa, yerli ya da yabancı yatırımcıya, “100
milyon ton ham petrolün dünya pazarlarına arz edildiği şehirde, altyapısı
endüstriye uygun arazide, pazar sıkıntısı bulunmayan, ihraç edilebilir üretim
sistemi, pazar analizi hazır şu kimyasalları üretebilirsin” diyebileceğiz.
Bu
durum yeni dönemde daha da önem kazanacak olan ‘yerli üretim’ sürecini de
destekleyecek.
‘Kimya
Vadisi’ projesinin ana finansörü ÇKA. Uygulamada ÇÜ etkin olacak. Proje
ortakları arasında Adana Sanayi Odası (ADASO), Adana Ticaret Odası (ATO),
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Adana Büyükşehir Belediyesi, Çukurova
Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Teknokent), Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği’nin de yer alıyor olması çok önemli.
Ben
bu projeye kurumlar kadar özel sektör temsilcilerinin daha fazla ilgi
göstermesinden, destek vermesinden, içerisinde olmasından yanayım. Bu hem
projenin başarısı hem de sürdürülebilirliği için çok önemli.
Mevzuat
engeline takılıyor olabilir; ama bir şekilde formül bulunup ‘Kimya Vadisi’nin
içerisine sanayi kuruluşlarımızın da dâhil edilmesi sağlanmalı.
Türkiye’nin
1000 büyük sanayi kuruluşunun yaklaşık yüzde 10’u
Adana-Mersin-Hatay-Osmaniye-Kahramanmaraş kentlerinin oluşturduğu Doğu Akdeniz
Bölgesi’nde yer alıyor.
Bu
kuruluşlar arasında kimya sektörünün güçlü temsilcileri de var. Örneğin
Adana’nın en büyük sanayi kuruluşu Sasa da bir kimya şirketi. İthal ettiği
birçok kimyasalı, yatırımını büyüterek kendi tesislerinde ürütmek isteyebilir.
Diğer yandan, kimya sektöründe olmasa bile üretiminin önemli bölümünü ithal
ettiği kimyasallarla yapmak zorunda olan büyük sanayi kuruluşlarımız var. Bu
şirketlerimiz de kurulacak ‘Kimya Vadisi’nin içerisinde olmalı.
Bölgedeki
büyük sanayi kuruluşlarını kuruluş aşamasında bu vadinin içerisine çekmek
başarının erken gelmesini sağlayabilir.
Önermek
bizden. |
YORUMLAR