2008…
Refleks’in kuruluş yılı…
Refleks’in doğum gününün daha akılda
kalması için arkadaşlara bir öneride bulundum. Kabul edildi: 20.08.2008, yani
iki 2008 yan yana olmuş oldu.
Refleks’in sadece ilk çıkacağı güne
değil, içeriğine, tasarımına ve en önemlisi duruşuna farklılık kazandırma
üzerine kafa yorduk.
Bölgesel bir ekonomi gazetesi çıkarma
kararı almıştık. Adana merkez olmak üzere Mersin, Hatay, Osmaniye ve
Kahramanmaraş’ın oluşturduğu Doğu Akdeniz Bölgesi’nin ilk ekonomi yayını
olacaktık.
Bunun için öncelik ekipti. İş dünyasına
yakın, ekonomiden anlayan muhabirleri, editörleri, sayfa çizenleri nereden
bulacaktık?
Gözümüze kestirdiğimiz gazeteciler güçlü
ajanslarda ya da etkin yaygın gazetelerde çalışıyordu.
Bölge ekonomisinin geleceğine yönelik
dosya haberler hazırlamak, şirket haberleri yaparak firmaların birbirlerinden
haberdar olmalarını sağlamak, akil insanlarla söyleşiler yaparak iş dünyasına
rehber olmayı hedeflemiştik.
İlk sayılarımızın okurlarla buluştuğu
günlerde 2008 ekonomik krizi yaşandı.
2008’in son aylarında çıkan krizden
birçok ülke etkilenmişti. Ekonomistler durumu ‘1929 Buhranı’na benzetiyordu.
Ekonomi krizinde ekonomi gazetesi
çıkarmış olduk. İş insanlarının morali yerinde değildi. Böylesi bir durumda
hayal ettiğimiz etkin bölgesel ekonomi gazetesini nasıl yaşatacaktık? Gazeteyi
kime okutacak, hangi markalardan reklam alabilecektik?
Çok geçmedi. Ulusal yayın yapan
gazeteler, ajanslar personelini yarıya düşürme kararı aldılar. Hem de işten
çıkarmaları en tecrübeli gazetecilerden başlattılar. İşten çıkarılan birkaç
arkadaşımız geldiler. “Yeni kurduğunuz gazetede çalışmak istiyoruz” dediler.
Esra Özden’le birbirimize baktık. İki ay önce, “Keşke bizde çalışsalar” dediğimiz
gazeteciler bizimle ekip arkadaşı olmak istiyorlardı.
Aralarından bazılarını Refleks bünyesine
kazandırdık. O kadar güçlenmiştik ki, birinci yılımızda her hafta Anadolu
Ajansı, abonelerine “Refleks’in haberine göre” diye başlayan haberleri
geçiyordu.
Kriz gerçekten fırsat olmuştu. Krizi
fırsata çeviren şirket haberlerini yaparken kendimiz için de kriz gerçekten
fırsat olmuştu.
6’ncı Refleks Lokomotif Ödülleri Töreni
günü yaklaşırken geçtiğimiz hafta Esra Özden’le yine birbirimizin yüzüne
baktık. Ekonomide adı konmamış bir durgunluğun yaşandığını, morallerin düşük olduğunu
anlattık birbirimize…
Ama baktık ki ödüller için gelen ‘şirket
ve iş insanı önerileri’ öyle söylemiyordu.
Hızlı balık olan şirketler, risk alan
yatırımcılar, ülke ülke gezen ihracatçılar inanılmaz başarılara imza atmaya
devam ediyorlardı. Üstelik neredeyse hepsi bu başarıları ‘durgun’ dediğimiz
ekonomide hayata geçiriyordu.
Bugün 6’ncı Refleks Lokomotif
Ödülleri’nin kazananları belli oldu. Hepsini detaylı irdeledim.
Ortak noktaları şu:
Krizi fırsata çevirmeyi biliyorlar, morallerini
hep yüksek tutuyorlar. |
YORUMLAR