‘Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’ (TGB’ler) kanunu 2001 yılında çıktı. Amaç, üniversitede üretilen bilginin ticarileştirilmesi, daha etkin bir üniversite-sanayi işbirliği ve ileri teknolojili yatırımların ortaya çıkarılmasıydı.
İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana ilk kurulan TGB’lere ev sahipliği yaptı. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) bünyesinde faaliyete geçen Çukurova Teknokent’ten beklentimiz büyüktü. Zira güçlü bir bilim merkezi olarak bildiğimiz ÇÜ ile Türkiye’nin ilk sanayileşen kenti Adana bu bölge sayesinde yepyeni bir sürece girebilirdi.
Maalesef aradan geçen –tamı tamına– 20 yılda “Bunu da Çukurova Teknokent’le kazandık” diye övünebileceğimiz bir başarımız olmadı.
Oysa bırakın büyük kentleri, Anadolu’nun dört bir yanında Çukurova Teknokent’ten yıllar sonra kurulan TGB’ler; ciro, ihracat, başarılı proje, patent ve faydalı model tescili rekorları kırmaya devam ediyor.
Önümde ‘Teknoloji Geliştirme Bölgeleri 2020 Yılı Performans Endeksi Sonuçları Sıralaması’ var.
Yıldız Teknik Üniversitesi TGB’nin lider, Mersin TGB’nin ilk 5’te yer aldığı sıralamada Çukurova Teknokent kaçıncı?
Gönlümüz en azından ilk 10’da olmasını istiyor. Ama yok.
“İlk 20’de kesin varız” diyorsanız. Yanılıyorsunuz.
Bari “İlk 30’da olsa” dediğinizi duyar gibiyim. Ama değil.
İlk 40 içerisinde de yok!
Kamu bütçesinden en fazla ödenek alan kurumlar arasında yer alan ÇÜ’nün TGB’sinin performansı, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi TGB’nin, Kahramanmaraş TGB’nin gerisinde.
Çukurova Teknokent performansının toplam 63 TGB arasından 45’inci olmasına çok üzülüyorum. Devletin devasa bütçelerle desteklediği, modern binalara, on binlerce metrekare alana sahip Çukurova Teknokent’in bu performansından ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel memnun olabilir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çukurova Teknokent’in bu düşük performansıyla ilgilenmeyebilir.
Çukurova Teknokent’in Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Selçuk Çolak, “Yapacağız, edeceğiz, odaklanıyoruz” kelimeleriyle medyaya demeçten öte gitmeyen çabalar içerisinde olabilir.
Teknoloji üssü olmasını, başarılı projelerle, patent, marka, faydalı modellerle anılmasını beklediğimiz Çukurova Teknokent’in performansıyla Türkiye 45’incisi olması gerçekten Adana’ya yakışmıyor.
Kentin sanayi yapısından konumuna, tahsis edilen üniversite arazisi büyüklüğünden modern binalarına, laboratuvar ve teknik altyapıya kadar birçok alanda diğer TGB’lerden daha fazla kaynak kullanan Çukurova Teknokent’te başarısızlığın neden kaynaklandığı sorgulanmalı.
Uzağa gitmeden, performansıyla ilk 5’e girme başarısı gösteren Mersin TGB (Mersin Technoscope) neler yapmış, en azından buna bakılmalı.
Adana, kendisinden beklenen, potansiyeline uyan bir performans sergileyemiyor. İşletmelerimizin ihracatta katma değeri yüksek ürüne, verimliliğe, rekabet üstünlüğüne, bilime, teknolojiye, etkin çalışacak üniversite-sanayi işbirliğine ihtiyacı var.
Şehrin, bölgemizin ve ülkenin gelişimine lokomotif olmasını beklediğimiz Çukurova Teknokent’i ve bu düşük performansını gündemimize almamız gerekmiyor mu?
YORUMLAR