Temsa, ürettiği elektrikli otobüsle adeta destan yazdı.
Otobüs üretiminde dünya süper liginde yer alan birçok markadan
daha erken davrandı. Devlet de Aselsan’ından TÜBİTAK’ına birçok kurumuyla
Temsa’nın yanında oldu. Geliştirilen pil teknolojisiyle daha kısa sürede şarj
edilebilen, daha uzun mesafe alabilen otobüsler Amerika ve Avrupa’da yolları
arşınlamaya başladı.
Rakipler şaşkın, Temsa Ailesi gururluydu.
Facebook çalışanlarını Silikon Vadisi’ne taşıyan servis
işletmesinin de Stokcholm Belediyesi’nin de tercihi Temsa olmuştu.
Temsa, elektrikli otobüste dünya liderliğine doğru
koşuyordu.
Üretilen otobüs sipariş üzerine sipariş alıyordu. Sabancı
Holding’e ait Temsa, bankalardan kredi istedi. Devlet bankaları başta olmak
üzere başvurulan her finans kuruluşu limitlerini sonuna kadar açtı. Finans
kuruluşları dahil herkes Temsa’nın kefaletsiz, ipoteksiz moralite kredisiyle
aldığı krediyi siparişleri çerçevesinde kapasite artırım yatırımına
harcayacağını sanıyordu.
Böyle olmadı.
Kasaya giren krediyle evvela gruba ait Akbank’ın kredileri
kapatıldı. Ve hemen ardından Sabancı Grubu, Temsa’yı Lozan’da alel acele
kurulmuş bir fona sattığını duyurdu. Satış rakamı Boğaz’da bir villa parası
kadardı.
Devlet dahil herkes olan biteni sadece izliyordu.
Fonun sahibi çift Temsa’ya gelir gelmez kasadaki paradan
temettü dağıttı, paranın bir bölümünü yurtdışına havale etti.
Bu gelişmeler çerçevesinde devletin bankası Ziraat, Cumhuriyet
Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Ama iş işten geçmişti. Fonun yani Temsa yeni sahiplerinin
ilk önemli icraatı üretimi durdurmak oldu.
Alın teriyle Temsa’yı bu güne taşıyan çalışanlar, yurt
dışında tercihini Temsa’dan yana yapmış otobüs sahipleri, Temsa’ya göre yatırım
yapmış tedarikçiler, sanayisinde prestij kaybı yaşayan Türkiye, fon
yöneticilerinin umurunda değildi.
Herkes ama herkes sanki aralarında anlaşmış gibi Temsa ile
ilgili sessiz ve suskundu.
Gelişmeyi ve yakın gelecekte yaşanacak sıkıntıları ilk ben
yazdım. Suya yazmış gibiydim. Ne Temsa’yı satan Sabancı Holding’ten, ne
Temsa’yı satın alan True Value Capital Partner's adlı fon yöneticilerinden
bir açıklama gelmedi.
Yaygın medyadan tanıdığım tüm arkadaşlarımı aradım. Temsa’da
yaşanan gelişmeleri anlatıp, konuyu gündeme getirmeleri için yardım istedim.
Garip bir şekilde sessizlik, konuya ilgisizlik devam
ediyordu.
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin TBMM’ye Temsa soru
önergesi verdi. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Temsa’yı
ziyaret edip moral verdi. İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk,
Temsa’daki gelişmeleri kamuoyunun gündemine taşımak için çaba sarf etti.
Ama bu çabalar sorunun çözümü için yeterli olmayacaktı. Israrla yazmaya devam ettim. Sonra, Adana’da
bulunan meslek odası ve yerel yöneticiler Adana Sanayi Odası’nda ‘Temsa
üretmeye devam etmeli’ temennisiyle bir toplantıda bir araya geldi. Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ADASO Başkanı Zeki Kıvanç’la görüştü. “Temsa
gündemimizde” dedi. Sonrasında en somut adımlardan birini MÜSİAD Adana Başkanı
Burhan Kavak attı. MÜSİAD Genel Merkezi’nin
İstanbul’da gerçekleştirdiği bir toplantıda Hazine ve Maliye Bakanı
Berat Albayrak’a konunun akıbetini sorma imkanı bulan Kavak’a Bakan Albayrak,
“Temsa’dan güzel haberler alacaksınız” cevabı verdi.
Bu açıklamanın ardından tam iki hafta geçti.
Güzel haber verebilmek için çalışıldığına inanıyorum. Zira, görüştüğüm
Jülide Sarıeroğlu, sorunun çözümü için çabanın aralıksız sürdüğünü söyledi.
Son gelen bilgiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin
değeri Temsa için özel ilgi gösterdiği yönünde. Erdoğan’ın konuyla ilgili Güler
Sabancı’yla görüştüğünü, gönlünün Temsa’yı yeniden Sabancı Holding’in
almasından yana olduğunu öğrendim.
Ancak, duyumlarım Sabancı Holding’te Temsa’yı geri alma
girişiminin başlatıldığı, yeni yapıda Ziraat Katılım’ın şirketin ortağı (hatta
hakim ortağı) olacağı, yeni yapının kamuoyu açıklamasını Hazine ve Maliye
Bakanı Berat Albayrak’ın Adana’ya gelerek açıklama yapacağı yönünde.
Bekleyiş sürüyor.
Ama bu bekleyişi kızgın sobanın üzerinde otururken geçen
süre gibi değerlendiriyorum. Geçen her an çok acı veriyor ve telafisi mümkün
olmayan kayıplar yaşanmasından endişe duyuyorum.
Bugün dünya otobüs alıcılarının ilgiyle takip ettiği,
merkezi Almanya’da bulunan www.busnetz.de
Temsa’nın sıkıntısını yazdı.
Başta Alman otobüs markaları olmak üzere, petrol lobisi de
dahil Temsa’nın akıbetine bıyık altından gülen çok.
Dünyanın her yerinden sipariş iptallerinin hatta otobüs iade
hazırlığı yapılacağı bilgisinin Temsa’ya iletildiğini de biliyorum.
O yüzden, Temsa’nın bu duruma gelme sürecinde yaşananları,
markayı kimin alacağını hiç umursamıyorum.
Bir gazeteci arkadaşım benimle röportaj yaptı. Anlattıklarım
çerçevesinde Haberinin başlığını “Temsa batarsa Türkiye batar” olarak vermiş.
Çok haklı. Temsa üretmezse dünyanın Türkiye sanayisine olan güveni altüst
olacak. Elini ovuşturanlara, gülenlere fırsat vermemeliyiz.
O yüzden, sadece Temsa’dan gelecek iyi haberi bekliyorum.
Bir an önce.
YORUMLAR