Vermek zor iş. Almak gibi değil anlayacağınız.
Belki bu yüzden kilo almak kolay, kilo vermek zor.
Belki bu yüzden ‘vergi’ kelimesi hepimize soğuk geliyor.
Eğer kazanç varsa suistimal edenler bir tarafa vergi vermek çoğu mükellef için onur.
Ama kazanamayanlar için dolaylı ya da dolaysız vergiler, oranı yüksek kesintiler ağır yük olabiliyor.
Devletin idamesi için zorunlu olan vergi, pandemi sürecinde mükellefleri hayli yoruyor.
Aralıklarla çıkarılan vergi yapılandırmaları, vergisini zamanında ödeyebilenlere karşı haksız rekabet gibi görülebilir. Ancak zaruretten ödenemeyen vergilerin de bir şekilde tahakkuktan tahsilata evrilmesi gerekiyor.
Piyasanın, önümüzdeki süreçte uygulanması beklenen yapılandırmaya acil ihtiyaç duyduğu aşikâr. Ancak şu an konuşulan yapılandırma modelinin ödenmeyen vergilerin tahsilatında ne kadar yararlı olabileceğinden endişeliyim.
Çünkü piyasada ciddi para sıkıntısı var.
Yapılandırılan taksitler zamanında ödenebilecek mi?
İş hacmi, kârlılığı pandemi nedeniyle daha da düşen işletmeler mevcut mükellefiyetlerini yerine getirecekler ve geçmişin borçlarını ödeyecek.
Nasıl olacak, göreceğiz.
Haftaya vergi gündemiyle başladık.
Ne demiştik, ‘vergi’ soğuk bir kelime.
O yüzden vergi ile ilgili kurumlarımıza sıcakkanlı yöneticiler lazım.
Adana Vergi Dairesi Başkanı Ümit Güner’le tanıştım.
Hem sıcak hem delikanlı…
Çok genç. Ve gençliğinin getirdiği heyecanı hemen fark ediliyor.
Güner’le Adana ekonomisini konuştuk.
‘Yatırım Teşvik Mevzuatı’ özel ilgi alanı.
Sevindim tabii. Sürekli almaya yönelik bir kurum yöneticisinin yatırımı teşvik eden eser ortaya koyması güzel.
Adana, katma değeri yüksek üretimi ortaya koyacak yatırımları nasıl çeker?
Güner’le bu alana kafa yoracağımız buluşmalar için prensipte anlaşıp, ‘hayırlı olsun’ ziyaretimizi sonlandırdık.
Adana Vergi Dairesi Mükellef Hizmetleri Müdür Vekili Taner Canpolat’a bu güzel ziyarete vesile olduğu için teşekkür ederim.
Çok umutlandım.
YORUMLAR