Büyümenin en yüksek oranda gerçekleştiği sektörlerin başında savunma sanayi yer aldı. Son yıllarda bu alanda yerli ve milli ürünlerin teşvik edilmesi ciro ve ihracat artışını beraberinde getirdi.
Bir önceki yıla göre yüzde 30 büyüyen savunma sanayinde ciro 9 milyar doları, ihracat 2 milyar doları aştı.
Türkiye’nin ilk sanayileşen şehirleri arasında yer alan Adana, her geçen yıl büyüyen bu sektörden pay alabiliyor mu?
Otomotivden tekstile, elektrikten bilişime, makineden kimyaya onlarca sektörün tedarikçi olabildiği bu sektörde Adana ve çevre şehirlerinde yer alan şirketler pay alabiliyor mu?
Maalesef bir elin parmağı kadar KOBİ dışında savunma sanayine üretim gerçekleştiren şirketimiz yok. Oysa katma değeri yüksek üretimin gerçekleştirildiği, şirketleri sürekli geliştiren, ihracat imkanları sunan bu alanda üretime hazır ya da kısa sürede hazırlanabilecek yüzlerce KOBİ’miz var.
Doğu Akdeniz’in sanayi şehri Adana, demir-çeliğin önemli merkezi İskenderun ve Osmaniye, gıdanın etkin şehri Mersin savunma sektöründe daha etkin olabilir.
Ama bunun için yapılması gerekenler var.
Önceki gün çok değer verdiğim iktisat hocam Prof. Dr. Mahir Fisunoğlu aradı. “Yerli ve milli tankımız Altay, 40 bin parçadan oluşuyormuş. Adana bu parçaların bazılarının üretimine talip olamaz mı?” dedi.
Aklıma hemen Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak geldi. Zira, Altay tankının seri üretimini Sancak’a ait BMC almıştı. Bu şehrin sporuna güç veren Ethem Sancak’ın kuzeni Murat Sancak, bölge sanayicisinin savunma sektöründen pay almasına katkı sağlayacak girişimde bulunabilirdi.
Konuyu Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç’la da değerlendirdim. Altay tankı tedarikçiliği çerçevesinde Adanalı ve bölge KOBİ’leriyle oluşturulacak birlikteliğin BMC ile buluşturulabileceğini, BMC satın alma yöneticilerinin bölgeye davet edilerek şirketlerimizi tanımalarının sağlanabileceğini söyledi.
Savunma sanayiyle ilgili yazarken bu alanda şirketini sürekli geliştiren Erhan Karaman’ı ararım. Yine öyle yaparak “Neler yapıyorsun?” diye sordum.
Üç şirket bir araya gelerek Çok Namlulu Roketatar (ÇNRA) sisteminin egzozlarını ürettiklerini söyledi. Türk Silahlı Kuvvetleri bu silahı Suriye operasyonlarında sıklıkla kullanıyor. Bir kamyon üzerinden atılan roketlere medyadan aşinayız. Erhan Karaman’ın şirketi daha önce de F16 uçaklarımızın kullandığı Nufuz Edici Bomba (NEB) parçalarını da başarıyla yapıp teslim etmiş, bu bombalar terörle mücadelemizde adeta dağları yerinden oynatarak etkili olmuştu.
Erhan Karaman’a Altay tanklarının parçalarının Adana’da yapılıp yapılamayacağını da sordum. “Elbette yapılabilir” dedikten sonra tam 2 yıl önce söylediklerini yineledi:
1) Sektör temsilcileri güçbirliği yapmalı. Bu çerçevede Adana Sanayi Odası’nın liderlik yaptığı kümelenme çalışmaları hız kazanmalı.
2) Bölgedeki makine sektör temsilcilerinde kalite kontrol anlayışı en üst seviyeye ulaştırılmalı. Laboratuvar, analiz, test altyapısı güçlendirilmeli. Bölgedeki üniversiteler özel sektörle iletişimini artırmalı.
3) Savunma Sanayii Müsteşarlığı’yla, savunma sanayinin etkin şirketleriyle yakın temas kurulmalı. Türkiye’nin ithal ettiği Adana ve çevresinde yapılabilecek parçalar belirlenmeli ve üzerinde çalışılmalı.
Sıraladığı bu 3 konuda adım atmak zor değil. Öyle değil mi?
YORUMLAR